Danıştay Kararı 7. Daire 1998/2203 E. 1999/1733 K. 26.04.1999 T.

7. Daire         1998/2203 E.  ,  1999/1733 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/2203
Karar No: 1999/1733

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : … Fabrikaları Anonim Şirketi
Vekili :Av. …
İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli gümrük giriş beyannamesi ile 9025.90.95 tarife ve istatistik pozisyonunda beyan ve ithal olunan eşyanın, 8481.80.31 tarife ve istatistik pozisyonuna dahil olduğundan bahisle yapılan ek tahakkuku; vergisi uyuşmazlık konusu eşyanın teknik işlev ve özelliklerinin tespiti bakımından, mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi düzenlenen raporda, eşyanın, termokuplun kendisi olduğu ve termostatik kontrollü valflerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı belirtilmiş olup, bilirkişi tarafından yapılan açıklamalar mahkemelerince de uygun bulunarak, bu açıklamalara göre eşyanın 9025.90.95 tarife ve istatistik pozisyonuna dahil olduğu sonucuna varıldığından yapılan ek tahakkukta isabet bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; 16.10.1996 tarihinde tebliğ edilen ek tahakkuka karşı idari merci tecavüzünde bulunularak 12.11.1996 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi :İthale konu eşyanın dahil olduğu pozisyondan kaynaklanan ek tahakkuku; idari itiraz prosedürünün işletilip, işletilmediğini araştırmadan, işin esasını incelemek suretiyle kaldıran vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünce tescilli beyanname ile 90.25.90.95 tarife pozisyonu üzerinden % 2 oranında vergi ödeyecek tarzda beyan olunarak ithali gerçekleştirilen “Termokupl” isimli eşyanın Gümrük Giriş Tarife Cetvelinin 84.81.80.31 pozisyonuna girdiği ve %5,3 oranında gümrük vergisine tabi olduğu gerekçesi ile yapılan ek tahakkuku kaldıran vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
İthal konusu eşyanın işlevinin ne olduğu konusunda Vergi Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve bir örneği dosyada bulunan 12.2.1998 tarihli raporda; şofben veya gazla çalışan aletlerde kullanılan, bu cihazın gaz kısmında bulunan bir elektromanyetik valfe kumanda eden bir termokupl olarak bu fonksiyonu itibarıyla Gümrük Giriş Tarife Cetvelinin 90.25.90.95 pozisyonuna girdiği belirtilmiş olup, mahkemece bu rapor doğrultusunda davanın kabulü ile yapılan ek tahakkukun kaldırılması yönünde verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde yer alan hususlar, 2577 sayılı Yasanın 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan nedenlerden hiçbirisine uymadığından temyiz isteğinin reddi ile gerekli inceleme sonucu verilmiş bulunan mahkeme kararının onanmasının gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu, gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle yapılan ek tahakkukun kaldırılması istemiyle açılan davaya ait dilekçenin idari merci tecavüzü sebebiyle davaya bakan mahkemece merciine tevdii üzerine, davalı idarece, söz konusu tahakkuk miktarının ödenmesi gerektiği yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davada, işin esasını inceleyerek tahakkuku kaldıran vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 78’inci maddesinin birinci fıkrasında, mükelleflerin, gümrük vergisi tahakkuklarına karşı bu maddede yazılı sebeplerle itiraz edebilecekleri hükme bağlanmış; 79’uncu maddesinde ise, tahakkuku yapan memurların, yaptıkları tahakkukları mükellefe veya temsilcisine veya gümrük komisyoncusuna bildirerek, beyanname ve sair tahakkuk kağıtları üzerinde imza alacağı, bu suretle tahakkuka bilgi edinmekten, beyanname ve tahakkuk kağıdını imzalamaktan çekinenlere yazılı tebligat yapılacağı; itirazın, ancak bu fıkrada yazılı imza veya yazılı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılabileceği belirtilmiş; 80’inci maddesinde de, itiraz mercileri sayıldıktan sonra, “itirazın incelenmesi” başlıklı 81’inci maddede, itirazların bir dilekçe ile tahakkuku yapan idare kanalı ile bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne yapılacağı ve müdürlükçe bir ay içinde incelenerek karara bağlanacağı, müdürlükçe itiraz yerinde görülmezse, mütalaası ile birlikte belge ve numunelerin, beyan olunan normal fiyat ile vergi miktarı Bakanlıkça tespit edilecek değere kadar olan anlaşmazlıklar için, bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine, bu miktardan fazla olan kıymet ve vergiler için de, Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderileceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (e) bendinde, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince idari merci tecavüzünde bulunulduğunun saptanması halinde, dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği; aynı maddenin 2’nci bendinde de, dilekçelerin görevli mercie tevdii halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihinin, merciine başvurma tarihi olarak kabul edileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeler karşısında; Gümrük Kanununun yukarıda sözü edilen maddelerinde öngörülen itiraz süresi içerisinde dava açılmış olması koşuluyla, dilekçenin tevdi edildiği idari merciin, itirazı usulüne göre inceleyip sonuçlandırması ve idari davanın, bu aşamada tesis edilen nihai işleme karşı açılması gerekeceği tabiidir.
Olayda; davacı şirketin, hakkında yapılan ek tahakkuka karşı, Gümrük Kanununda öngörülen idari itirazda bulunmaksızın, 12.11.1996 tarihinde idari dava açtığı; açılan bu davaya ait dilekçenin görevli ve yetkili mahkemece, merci tecavüzü nedeniyle tahakkuku yapan gümrük idaresine tevdii üzerine de, bu idarece, açılan davanın aleyhe sonuçlandığı, gümrüğe yapılmış bir itiraz olmadığı gibi, idari prosedür atlanarak idari dava açılmasının da bu durumu değiştirmeyeceği; dolayısıyla, tahakkuk ettirilen verginin yasal süresi içerisinde ödenmesi gerektiği yolundaki 19.6.1997 günlü işlemin tesis edilerek, davacı şirkete tebliğ olunduğu, davada, işbu işlemin iptalinin istenildiği, dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Bu durumda; davanın, sözkonusu işlem ve Gümrük Kanununun yukarıda açıklanan düzenlemeleri çerçevesinde incelenerek karara bağlanması gerekeceğinden; ek tahakkukun hukuka uygunluğu yönünden yapılan inceleme sonucunda verilen temyize konu kararda isabet mevcut değildir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 26.4.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.