Danıştay Kararı 7. Daire 1998/2055 E. 1999/3463 K. 25.10.1999 T.

7. Daire         1998/2055 E.  ,  1999/3463 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/2055
Karar No: 1999/3463

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : …Plastik Sanayi ve Ticaret Adi Komandit Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : İhracatı teşvik belgesi kapsamında ithal edilen ve giriş esnasında gümrük vergi ve resimleri tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan eşyanın giriş ayniyetine uygun bulunmaması sebebiyle, çıkışına izin verilmeyerek, tahakkuk ettirilen vergilerin, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 149’uncu maddesi gereği, tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanunun 56’ncı maddesi kapsamında tesis edilen işlemi; olayın 1.3.1982 tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle 6.6.1994 tarihinde yapılan tebligatın, 6183 sayılı Kanunun 102’nci maddesinde öngörülen 5 yıllık tahsil zaman aşımı süresinden sonraya rastlaması sebebiyle, tahsil zaman aşımına uğradığı; zira, bu konudaki yargı kararının 1.1.1987’de kesinleştiği; kesinleşme tarihini takip eden 5 yıl içerisinde de, teminata bağlanan alacağın istenmesi gerekirken zaman aşımı süresi geçirildikten sonra talep edildiği anlaşılmakla, tesis edilen işlemde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; teminatlı alacakların zaman aşımına uğramayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 6183 sayılı Kanunun 103’üncü maddesinde, amme alacağının teminata bağlanması halinde zaman aşımının kesileceği hükme bağlandığından, olayda da, geçici ithal esnasında tahakkuk ettirilen alacak teminata bağlanmış olduğundan, teminatın kalktığı ve ya iade edildiği yolunda dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığı gibi, bu hususta herhangi bir iddiada da bulunulmadığından, yazılı gerekçeyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 102’nci maddesinde, amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zaman aşımına uğrayacağı belirtilmiş, 103’üncü maddesinde ise, amme alacağının teminata bağlanması hali zaman aşımını kesen sebepler arasında sayılmıştır.
Olayda; geçici olarak ithal edilen eşyalara ilişkin gümrük vergi ve resimlerin giriş esnasında tahakkuk ettirilip teminata bağlanmış olması, teminatın kalktığı ve bu sebeple zaman aşımı süresinin işlemeye başladığı yolunda da herhangi bir iddia, bilgi ve belgenin bulunmaması karşısında; alacağın zaman aşımına uğraması söz konusu olamayacağından; dava hakkında işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, aksi yolda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; işin esasının incelenmesi suretiyle yeniden karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararından sonra verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 25.10.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.