Danıştay Kararı 7. Daire 1998/1717 E. 1999/2523 K. 15.06.1999 T.

7. Daire         1998/1717 E.  ,  1999/2523 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/1717
Karar No: 1999/2523

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İstemin Özeti : Davacı şirketçe teşvik belgesi kapsamında ithal edilecek makine ve teçhizatın finansmanında kullanılan kredinin teminatı olmak üzere davacı ile …Kahramanmaraş Şubesi arasında imzalanan ipotek sözleşmesi üzerinden damga vergisi, harç ve eğitime katkı payı tahsili yolunda tesis edilen işlemi; 3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesi hükmü uyarınca teşvik belgesi kapsamında kullanılan yatırım kredileri ile ilgili işlemler ve bu işlemler dolayısıyla düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harçlardan istisna tutulduğundan, olayda, ihracaat taahhüdünde bulunulan yatırımda kullanılmak üzere alınan kredinin teminatı olmak üzere düzenlenen ipotek sözleşmesine de istisna tanınması icap ettiği gerekçesiyle iptal eden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; gayri nakdi kredilere ve genel kredi işlemlerine istisna tanınmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi :Dosyanın incelenmesinden, mahkemece, ipotek işlemi dolayısıyla tahsil edilen damga vergisi, harç ve eğitime katkı payının 3505 sayılı Kanun hükümleri uyarınca istisna kapsamında bulunduğu gerekçesiyle iadesine karar verilmişse de, 3505 sayılı Kanunda istisna tanınacak vergi, resim ve harçlar arasında sayılmayan “eğitime katkı payına istisna tanınması yasal olmadığından, mahkeme kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanununa 36/9 sayılı Kanunla eklenen Ek Madde 1 hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının damga vergisi ve harçlara ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Eğitime katkı payına yönelik temyiz istemine gelince; 3505 sayılı Kanunun Geçici 2’nci maddesinde, ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan yatırımlar için alınan yatırım kredileri ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı, gayrimenkullerin ve irtifak haklarının ayni sermaye olarak konulması halinde bunların şirket adına tapuya tescili işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden ve 492 sayılı Kanuna göre harçlardan istisna edileceği hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla maddede yer almayan ve vergi, resim ve harç niteliği bulunmayan “eğitime katkı payı”na, 3505 sayılı Kanun hükümleri uyarınca istisna tanınması mümkün bulunmadığından, mahkeme kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, 4306 sayılı Bazı Kağıt ve İşlemlerden Eğitime Katkı Payı Alınması Hakkında Kanunun geçici 1’inci maddesinin A fıkrasının 9’uncu bendinde, 1.9.1997 ila 31.12.2000 tarihleri arasında, 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli 4 sayılı tarifenin 1 numaralı bölümünde belirtilen tapu işlemlerinden harç mükellefiyeti doğuran (492 sayılı Harçlar Kanunu ile diğer kanunlarda yer alan istisna ve muafiyetler dikkat alınmaksızın) her bir işlemin tarafları için ayrı ayrı eğitime katkı payı alınacağı hükme bağlandığından, bu yönden de söz konusu tutara istisna veya muafiyet tanınması olanaklı değildir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulüne; mahkeme kararının eğitime katkı payına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, diğer yönlerden temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 15.6.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.