Danıştay Kararı 7. Daire 1998/1325 E. 1999/2025 K. 13.05.1999 T.

7. Daire         1998/1325 E.  ,  1999/2025 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/1325
Karar No: 1999/2025

Temyiz İsteminde Bulunan : … İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Vekili :Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Atatürk Havalimanı Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli gümrük giriş beyannamesi ile ithal edilen eşya nedeniyle tahsil edilen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi isteminin reddi yolundaki olumsuz işlemin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı yönünden reddeden …. Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:…sayılı kararının Danıştay Yedinci Dairesinin 23.10.1997 gün ve E:1996/2872; K:1997/3675 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararı uyarınca davanın süresinde açıldığı sonucuna varılarak yapılan inceleme sonucunda; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 79 ve 87’nci maddelerinden bahisle, dosyanın incelenmesinden vergisi uyuşmazlık konusu eşya ile ilgili olarak yapılan ek tahakkukun yükümlüsüne 13.7.1995 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, bu tahakkuka karşı 15 günlük yasal süre içerisinde yetkili Gümrük Müdürlüğüne itiraz edilmediği anlaşıldığından, kesinleşen alacağın tahsil edilmesinde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen …. Vergi Mahkemesinin … gün; E:…; K:…sayılı kararının; uyuşmazlığın, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 78-80’inci maddeleri kapsamında ele alınacak tahakkuktan değil, aynı yasanın 87’nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken iade isteminden kaynaklandığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Yükümlü kurum tarafından ithal edilen eşyaya ilişkin gümrük giriş beyannamesinde bildirilen pozisyonun idarece yapılan araştırma sonucu, farklı olması gerektiği tespit edilerek tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin ödenmesinden sonra iadesi talebiyle Atatürk Hava Limanı Giriş Gümrük Müdürlüğüne yapılan başvurunun reddine dair 25.11.1995 gün ve 155/2504-104111 sayılı işlemin iptali talebiyle açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; Danıştay Yedinci Dairesince 1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesinden bahisle bozulması üzerine, bozmaya uyularak verilen Vergi Mahkemesi kararı, yükümlü kurum tarafından temyiz edilmektedir.
Danıştay Yedinci Dairesi; 1615 Sayılı Kanunun 87’nci maddesinde; kanuna göre fazla alındığı anlaşılan gümrük vergisinin, eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içerisinde geri verileceği, mükelleflerin ancak maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içinde isteyebilecekleri, bu fıkra hükmünün gümrük vergisi ile birlikte gümrüklerce tahsil edilmekte olan bütün vergileri kapsadığının hükme bağlandığı, yükümlü şirketin 24.10.1995 tarihli tahsil işleminden sonra, 14.11.1995 günlü dilekçe ile tahsil edilen vergi ve resimlerin iadesi istemiyle Atatürk Hava Limanı Giriş Gümrük Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunun açık olduğu, bu başvurunun 22.11.1995 gün ve 155/2504-104111 sayılı işlem ile reddi üzerine otuz günlük dava açma süresi içinde 24.11.1995 gününde dava açıldığı, görüşüyle davayı süre aşımı yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bozma kararı üzerine ithal edilen eşyanın hangi pozisyona girdiğinin belirlenmesi suretiyle ihtilafın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, ihtilafa konu vergi ve resimlerin tahakkukundan itibaren 15 gün içinde itiraz edilmemesi nedeniyle tahakkukun kesinleştiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Uyuşmazlık, tahsil işlemi üzerine doğmuş olup, tahakkuk işlemine ilişkin Gümrük Kanununun 79 uncu maddesine dayanılarak davanın reddedilmesi halinde, Danıştay bozma kararında belirtilen Gümrük Kanunun 87 nci maddesinin uygulanma kabiliyeti ortadan kalkacaktır.
Bu nedenle temyiz talebinin kabulü ile uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
1615 sayılı Gümrük Kanununun 60’ncı maddesinin 1’inci fıkrasında “Gümrük idaresince tescil edilmiş olan beyanname taalluk ettiği eşyanın vergi, resim ve para cezalarından dolayı taahhüt mahiyetinde olarak mükellefi bağlar ve vergilerin tahakkukuna esas tutulur” denilmiş olup, 78’inci maddesinde itiraz sebepleri yer almıştır. Aynı kanunun 79’uncu maddesinde de, itirazın on beş gün içinde yapılacağı, bu süre içinde itiraza uğramayan vergiler ile itirazları olmadığını beyanname ve sair tahakkuk kağıdı üzerinde yazı ile beyan edenlerin vergilerinin kanunun 87’nci maddesi hükmü saklı kalmak üzere itiraz yollarına gitmek bakımından kesinleşmiş olacağı, belirtilmiştir.
Yukarıda anılan kanunun 87’nci maddesinde ise, kanuna göre fazla alındığı anlaşılan gümrük vergisinin eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içerisinde geri verileceği, mükelleflerin ancak maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içinde isteyebileceği, hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Atatürk Havalimanı Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli gümrük giriş beyannamesi ile 8478.90.00 tarife ve istatistik pozisyonunda beyan ve ithal olunan eşyanın 73.26 tarife ve istatistik pozisyonuna dahil olduğundan bahisle yapılan ek tahakkuka, tebliğ olunduğu tarihten itibaren işleyen onbeş günlük süre içerisinde itiraz edilmediğinden ve bu suretle tahakkukun kesinleştiğinden bahisle düzenlenen ödeme emri üzerine; davacı tarafından, tahsil edilen gümrük vergi ve resimlerinin 1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesi uyarınca iadesi istemiyle gümrük müdürlüğüne başvurulduğu; gümrük müdürlüğünce iade isteminin reddi yolunda tesis edilen olumsuz işlemin iptali istemiyle açılan idari davada ise, Vergi Mahkemesince, tahakkuka karşı süresinde itiraz edilmediğinden kesinleşen amme alacağının tahsilinde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyizen bozulmasının davacı tarafından istenildiği anlaşılmıştır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 2.7.1966 gün ve E:1965/13; K:1966/6 sayılı kararında da belirtildiği gibi, eşya gümrükten çekildikten sonra yanlışlıkla alındığı veya fuzulen tahsil olunduğu açıkça anlaşılan vergilerin 87’nci maddeye göre geri istenmesi mümkündür. Olayda ise, yanlışlıkla alınan veya fuzulen tahsil edilen bir verginin söz konusu olmadığı, anlaşmazlığın eşyanın dahil olduğu pozisyondan kaynaklandığı anlaşılmakla, başvurunun Gümrük Kanununun 87’nci maddesi kapsamında incelenmesi hukuken mümkün değildir.
Bu durumda; eşyanın dahil olduğu pozisyon ihtilafı nedeniyle tahsil olunan gümrük vergi ve resimlerinin yanlışlıkla alınan veya fuzulen tahsil edilen bir vergi olmadığı, bu itibarla başvurunun Gümrük Kanununun 87’nci maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır. Buna göre iade isteminin reddi yolundaki olumsuz işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi kararı sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına; hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 4.8 oranında ve … liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13.5.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.