Danıştay Kararı 7. Daire 1998/1221 E. 1999/601 K. 17.02.1999 T.

7. Daire         1998/1221 E.  ,  1999/601 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/1221
Karar No: 1999/601

Temyiz İsteminde Bulunan : Dış Ticaret Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : … Turizm San. ve Tic. A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı şirket ile …… Bankası A.Ş. arasında …Turizm A.Ş.’nin hisselerine ilişkin olarak imzalanan iki adet sözleşme nedeniyle tarh edilen damga vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1, 4 ve 6’ncı maddelerinden bahisle olayda, söz konusu sözleşmenin …ile … Turizm Sanayi Ticaret A.Ş. arasında, bankanın maliki bulunduğu …Turistik Tesisleri A.Ş.’ye ait hisselerin davacı şirkete devri ve bunun mütemmimi olarak aynı tarihte düzenlenen adı geçen hisselerin geri alma hak ve taahhüdüne yönelik olarak düzenlendiği, ikinci sözleşmenin bankanın devrettiği hisse senetlerinin, devralan tarafça bankaya olan borçların ödenmesi ile geri verilmesini öngördüğü, idarece her iki sözleşmenin birbirinden bağımsız olarak düzenlendiği ileri sürülerek dava konusu tarhiyat yapılmış ise de; aynı tarihte iki ayrı sözleşme şeklinde düzenlenmiş olan kağıtların, mahiyet itibarıyla hisse devri ve bunun karşı garantisi şeklinde düzenlendiği, bu hususların bir kağıtta yer alması hali ile iki kağıda yazılması hali arasında bir fark bulunmadığı, birbirini tamamlar nitelikte bir olayın parçaları olduğu, bu nedenle iki sözleşmenin, iki nüsha düzenlenmiş tek sözleşme mahiyetinde bulunması nedeniyle iki nüsha ve en yüksek değerden hesaplanacak tek sözleşme olarak kabulü gerektiği, kesilen kaçakçılık cezasına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 344’üncü maddesine göre, davacı tarafından vergi ziyaına sebebiyet verildiği açık bulunmakla birlikte, vergi kaçırma kasdına yönelik fiilin mevcut olmaması karşısında, cezanın kaçakçılık değil kusur cezası olması icap ettiği gerekçesiyle kısmen kabul eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; her iki sözleşmenin birbiriyle bağlantılı olduğu, birisinin diğerinin eki olduğu şeklinde hiç bir hüküm bulunmadığı, bu nedenle ayrı ayrı hüküm ifade eden ve ikişer nüsha olarak düzenlenen sözleşmelerin ayrı ayrı vergilendirilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Olayda, vergisi uyuşmazlık konusu olan anonim şirket hisselerinin satın alma ve geri alma taahhüdünü içeren sözleşmelerin, tarafları, düzenlenme tarihleri ve miktarları aynı olsa da, ayrı ayrı kağıtlarda ve ayrı akitlerden kaynaklandığı, birbirini tamamlar, birbirine bağlı ve bir asıldan doğmadıkları gibi ikinci sözleşmenin ilk sözleşme şartları içinde yer almadığı anlaşılmış bulunmakla, bu haliyle bir kağıtta birleşebilecek, birbirini tamamlar nitelikte bulunmayan sözleşmeler nedeniyle 488 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinin olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı, bu nedenle sözleşmelerin ayrı vergilendirilmeleri gerekirken, tek sözleşme olarak kabulü suretiyle tesis olunan mahkeme kararında isabet bulunmamakla, bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde; bu kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade ettiği, 4’üncü maddesinde; bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı, 5’inci maddede; bir nüshadan fazla düzenlenen kağıtların her nüshasının ayrı ayrı miktar ve nispette damga vergisine tabi olduğu, 6’ncı maddede de; bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların herbirinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisinin en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit ve işlem üzerinden alınacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 24.7.1993 tarihinde … Türkiye İthalat ve İhracat Bankası A.Ş. ile … Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında iki nüsha olarak düzenlenen “Anonim Şirket Hisse Devir ve Temlik Sözleşmesi” yapıldığı, buna göre, adı geçen bankanın maliki bulunduğu …Turistik Tesisler A.Ş.’ye ait hisselerin tamamının 155 milyar lira bedelle davacı şirkete devredildiği, yine aynı tarihte, tarafları aynı olan başka bir sözleşme ile (Anonim Şirket Hisselerini Geri Alma Hak ve Taahhüdü Sözleşmesi) davacı şirketin, sözleşmeye konu …hisselerini, bu sözleşme tarihinden 6 ay sonra ve en geç 1 yıl içinde istemde bulunulması halinde sözleşme şartları uyarınca …’a 155 milyar lira bedel ile devir ve temlikini kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiş olup, uyuşmazlığın; sözü edilen her iki sözleşmenin tek sözleşme sayılıp sayılmayacağı, dolayısıyla, aynı tarihli iki ayrı sözleşmenin damga vergisine tabi tutulup tutulmayacağı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Olayda, adı geçen bankanın maliki bulunduğu … şirketinin hisselerinin devrine ilişkin sözleşme ile bu hisselerin aynı bedelle belirtilen şartlarla …’a devri ve temlikine ilişkin geri alma hak ve taahhüt sözleşmesinin iki ayrı akit nedeniyle (satın alma ve geri alma) düzenlenen iki ayrı sözleşme olduğu, birbirinden bağımsız kağıtlarda yer aldığı, ikinci sözleşme şartlarının, ilk yapılan sözleşme şartları içinde yer almadığı anlaşılmaktadır.
Söz konusu iki sözleşmenin düzenlenme tarihi, taraflarının ve bedelinin aynı olması, bu işlemlerin birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları anlamını da taşımadığından, vergisi uyuşmazlık konusu olan satın alma ve geri alma taahhütlerinin, iki ayrı kağıtta, iki ayrı sözleşmede yer almış bulunmaları ve birbirine bağlı ve bir asıldan doğmamış bulunmaları karşısında, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinin olaya uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda, her iki sözleşmenin birbirinden bağımsız iki ayrı akit içerdiği, bu haliyle bir kağıtta birleşebilecek birbirini tamamlar nitelikte işlemlerden bulunmamaları cihetle, aksi yönde tesis olunan mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer taraftan, dava konusu yapılan kaçakçılık cezasının, mahkeme kararında kusur cezasına çevrilmesine ilişkin hüküm fıkrasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 17.2.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.