Danıştay Kararı 7. Daire 1998/1175 E. 1998/2755 K. 30.06.1998 T.

7. Daire         1998/1175 E.  ,  1998/2755 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/1175
Karar No: 1998/2755

Temyiz İsteminde Bulunan : Dış Ticaret Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : … Seramik Sanayi A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : 75.600.000.000.-lira olan ödenmiş sermayesini 302.400.000.000.-lirasını nakit, 302.400.000.000.-lirasını yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanmak üzere 680.400.000.000.-liraya yükselten yükümlü şirket adına yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanan kısım için damga vergisi salınmasına yönelik işlemi; 3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinin (c) bendinden ve Yatırımlarda Devlet Yardımları İle İlgili 95/2 no’lu Tebliğin 17’nci maddesinden bahisle, yükümlü şirketin yatırım teşvik belgesine sahip olduğu ve tüm sermaye artışı dikkate alınarak şirket sermayesinin 594.427.000.000.-lira olarak vize edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda 1997 yılında 75.600.000.000.-lira olan sermayesini dört kat bedelli dört kat bedelsiz olmak üzere 680.400.000.000.-liraya yükselten yükümlü şirketten bu sermaye artırımı nedeniyle alınan damga vergisinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; teşvik belgesine göre nakit olarak yapılması gerekirken tamamen şirketin iç kaynaklarından yani şirket fonlarından karşılanan sermaye artırımı işleminin damga vergisi istisnasından yararlanmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Uyuşmazlık, ödenmiş sermayesini, bir kısmını nakit, bir kısmını yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanmak üzere artıran yükümlü şirket adına yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanan kısım için damga vergisi salınmasından doğmuştur.
3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinin (c) bendi ve İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkındaki 2 seri no’lu Tebliğin 4.1. maddesi uyarınca, yükümlü şirket tarafından gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin damga vergisinden istisna tutulabilmesi için yatırım teşvik belgesinin özel şartlar bölümünde öngörülen şartlara uyulması icap etmektedir.
Olayda, yatırım teşvik belgesinin özel şartlar bölümünde sermaye artırımının “nakit” olarak yapılması gerektiği belirtildiğinden, yükümlü şirket tarafından gerçekleştirilen sermaye artırımının, nakit olarak karşılanan kısmı için damga vergisi istisnası uygulanıp, yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanan kısmı için yatırım teşvik belgesindeki özel şarta uyulmaması sebebiyle damga vergisi istisnası uygulanmamasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yükümlü şirket adına damga vergisi salınmasına yönelik işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …nun Düşüncesi: Uyuşmazlık, yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan sermaye artırımı nedeniyle 1997/3 dönemi için ihtirazi kayıtla beyan ve ödenen damga vergisinin terkin ve iadesine ilişkin vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması isteminden kaynaklanmaktadır.
3505 sayılı Kanunun 1.1.1989 tarihinde yürürlüğe giren geçici 2’nci maddesinin (c) bendi ile bu maddeye istinaden yayımlanan İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Hakkında (1) seri no’lu Tebliğin 17/c bölümünde ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlarla ilgili şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemlerinin damga vergisi ve harçlardan istisna olduğu, söz konusu belge ibraz edilmek koşuluyla belgede belirtilen esas ve değerler dikkate alınarak uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre resim ve harç istisnasının teşvik belgesinde öngörülmeyen esas ve değerlere bağlı kalınmayarak gerçekleştirilen sermaye artırımlarına uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
Yukarıdaki hükümlere göre damga vergisi istisnası yalnız teşvik belgesinde öngörülen işlemleri belgede belirtilen esas ve değerler çerçevesinde kapsadığından, teşvik belgesinde de nakit sermaye artışı öngörülmesine rağmen, bedelsiz sermaye artırımının da damga vergisi istisnası kapsamında bulunduğu gerekçesiyle ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisinin yükümlüye ret ve iadesi yanında vergi mahkemesince verilen kararda isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle, vergi dairesi temyiz isteminin kabulüyle, 2577 sayılı Yasanın 49/1-b maddesi hükmü uyarınca vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, yatırım teşvik belgesine sahip olan yükümlü şirket tarafından, yatırım teşvik belgesinin özel şartlar bölümünde şirket sermayesinin nakit olarak artırılması koşulu öngörüldüğü halde, 75.600.000.000.-lira olan şirketin ödenmiş sermayesinin 302.400.000.000.- lirasının nakit, 302.400.000.000.-lirasının yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanmak üzere 680.400.000.000.-liraya yükseltildiği; bunun üzerine davalı vergi dairesince, teşvik belgesine göre sermaye artırımının nakit olarak yapılması gerektiği, dolayısıyla, şirket fonlarından karşılanan sermaye artırımı işleminin damga vergisi istisnasından yararlanmasının mümkün olmadığından bahisle, gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanan kısmı üzerinden damga vergisi hesaplandığı ve yükümlü şirketten tahsil edildiği, damga vergisi salınmasına yönelik işlemin ise mahkemece yazılı gerekçe ile iptal edildiği anlaşılmıştır.
3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinin (c) bendinde; ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için alınan yatırım kredileri ile bu belge kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımının, gayrimenkullerin ve irtifak haklarının ayni sermaye olarak konulması halinde bunların şirket adına tapuya tescili işlemleri ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların, 31.12.1998 tarihine kadar 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden istisna edileceği belirtilmiştir.
3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hazırlanan İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkındaki 2 seri no’lu Tebliğin, 4.1. maddesinde ise; yatırım teşvik belgesine bağlanan ihracata dönük yatırım yapmak maksadıyla yine belge kapsamında yer alan şirket kuruluşu veya sermaye artırımı işlemlerinin; yatırım teşvik ve yatırım indirimi belgesinin özel şartlar bölümünde öngörülen; sermaye tutarına, sermaye nev’ine, süre şartına bağlı kalınarak gerçekleştirilmesi halinde bu işlemlere damga vergisi ve harç istisnası tatbik edileceği, teşvik belgesinde öngörülen tarihten önce olmakla birlikte, şirket kuruluşu veya sermaye artırımının, teşvik belgesinde öngörülen sermaye nev’i ile gerçekleştirilmemesi halinde, bu işlemlere hiçbir surette damga vergisi ve harç istisnası uygulanmayacağı açıklamasına yer verilmiş olup, buna göre; teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin damga vergisinden istisna tutulabilmesi için bu belgede öngörülen özel şartlara uyulması zorunlu bulunmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında; olayda, yatırım teşvik belgesinin özel şartlar bölümünde sermaye artırımının “nakit” olarak yapılması öngörülen davacı şirket tarafından gerçekleştirilen sermaye artırımı işleminin, nakit olarak karşılanan kısmı için damga vergisi istisnası uygulanıp, yeniden değerleme değer artış fonundan karşılanan kısmı için yatırım teşvik belgesindeki özel şarta uyulmaması sebebiyle damga vergisi istisnası uygulanmamasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, yükümlü şirket adına damga vergisi salınmasına ilişkin dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararı yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 30.6.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.