7. Daire 1997/591 E. , 1998/385 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/591
Karar No: 1998/385
Temyiz İsteminde Bulunan : … Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Haramidere Akaryakıt Gümrük Müdürlüğünde tescilli 29.9.1989 gün ve … sayılı beyanname muhteviyatı eşyanın kıymetinin düşük beyan edildiğinden bahisle, idarece tespit edilen değer esas alınarak tahakkuk ettirilen ek gümrük vergi ve resimlerinin terkini istemiyle açılan davanın; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 80’inci maddesinde, mükelleflerin 78’inci maddenin 1’inci, 2’nci, 3’üncü ve 6’ncı fıkralarında yazılı sebeplerle yapacakları itirazların, 81’inci maddeye göre sırasıyla gümrük müdürlükleri, gümrükler başmüdürlükleri, Gümrükler Genel Müdürlüğünce karara bağlanacağının, ancak bu karara karşı idari dava açılabileceğinin hükme bağlandığı; olayda ise, yükümlü şirketin ek tahakkuka itiraz ettiği ve itirazın henüz karara bağlanmadığı anlaşılmakta olup, yukarıda anılan yasal hükümlere göre, bu aşamada ortada idari davaya konu olabilecek bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin …. Vergi Mahkemesinin … günlü, E:…; K:…sayılı kararının; ek tahakkuka itiraz edildiği, idarece herhangi bir cevap verilmediği gibi, söz konusu gümrük vergi ve resimlerin tahsili amacıyla ödeme emri tebliğ edildiği, bu durumda, mahkemece dosyanın esastan incelenerek bir karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: 1615 sayılı Gümrük Kanununun 80’inci maddesinde, 78’inci maddenin 1,2,3 ve 6’ncı fıkralarında yazılı sebeplerle yapılacak itirazlar, 81’inci maddeye göre, sırası ile gümrük müdürlüğü, gümrükler başmüdürlüğü ve Gümrükler Genel Müdürlüğünce karara bağlanacağı, Gümrükler Genel Müdürlüğü kararlarına karşı idari yargı yolunun açık olduğu belirtilmiş olup, aynı yasanın 81’inci maddesinde ise, itirazların bir dilekçe ile tahakkuku yapan idare kanalı ile bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne yapılacağı ve müdürlükçe bir ay içinde incelenerek karara bağlanacağı, müdürlükçe itiraz yerinde görülmezse, mütalaası ile birlikte belge ve numunelerin, beyan olunan normal fiyat ile vergi miktarı bakanlıkça tespit edilecek değere kadar olan anlaşmazlıklar için bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine, bu miktardan fazla olan kıymet ve vergiler için de Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderileceği, bu itirazlar başmüdürlükçe iki ay, genel müdürlükçe üç ay içinde incelenerek bir karara bağlanacağı hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ek tahakkuka karşı Haramidere Gümrük Müdürlüğüne itiraz edildiği, davacının itirazına cevap verilmemesi üzerine bu işlemin iptali talebiyle açılan davanın, vergi mahkemesince, gümrükler başmüdürlüğü veya Gümrükler Genel Müdürlüğü işlemi beklenilmeden bu aşamada henüz idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken idarenin bir işlemi olmadığından bahisle, 2577 sayılı Yasanın 14/3.d ve 15/1-b maddelerine göre reddedildiği anlaşılmış bulunmaktadır.
Görüldüğü gibi, ortada görevli ve yetkili idari makamca verilmiş bir karar bulunmamakla birlikte, yükümlünün hak kaybına yol açacak bir işlem mevcut olup, gümrük müdürlüğünün davacının talebini üst merciye intikal ettirmemesi suretiyle kanunla verilen görevini yerine getirmemesinin sonuçlarına davacının katlanmasını beklemenin hakkaniyete aykırı olacağı tabiidir.
Bu durumda, itiraz prosedürü tamamlanmadan açılan bu davada idari merci tecavüzü nedeniyle “dosyanın mercine tevdiine” karar verilmesi gerekirken, ortada kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığından bahisle davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Olayda, yükümlü şirketçe ithal edilen eşya dolayısıyla beyan edilen değer üzerinden yapılan ek tahakkuka itiraz edilmesi üzerine, idarece istemin zımnen reddine ilişkin işlem dava konusu edilmiş olup, mahkemece, ortada davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 78’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında, mükelleflerin, kıymet esasına göre vergiye tabi eşyanın kıymetinin yanlış tayin ve tespit olunması sebebiyle yapılan tahakkuka karşı itiraz edebileceği; 80’inci maddesinde ise, 78’inci maddenin 1’inci, 2’nci, 3’üncü ve 6’ncı fıkralarında yazılı sebeplerle yapılacak itirazların, 81’inci maddeye göre sırasıyla gümrük müdürlükleri, gümrükler başmüdürlükleri, Gümrükler Genel Müdürlüğünce karara bağlanacağı, Gümrükler Genel Müdürlüğü kararlarına karşı idari yargı yolunun açık olduğu, hükümleri yer almıştır.
1615 sayılı Kanunun “İtirazın İncelenmesi” başlıklı 81’inci maddesinde, “İtirazlar bir dilekçe ile tahakkuku yapan idare kanalı ile bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne yapılır ve müdürlükçe bir ay içinde incelenerek karara bağlanır.
Müdürlükçe itiraz yerinde görülmezse mütalaası ile birlikte belge ve numuneler beyan olunan normal fiyat ile vergi miktarı bakanlıkça tespit edilecek değere kadar olan anlaşmazlıklar için, bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine, bu miktardan fazla olan kıymet ve vergiler için de Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderilir. Bu itirazlar başmüdürlüklerce iki ay, Genel Müdürlükçe üç ay içinde incelenir ve bir karara bağlanır.
Başmüdürlüklerce veya Genel Müdürlükçe itiraz yerinde görülürse tahakkukun buna göre yapılması gümrüğe tebliğ olunur…” hükmüne yer verilmiş, Gümrük Kanununun uygulanmasına ilişkin olarak çıkarılan Gümrük Yönetmeliğinin 413’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında da, yukarıdaki maddeye göre, kendilerine intikal ettirilen itirazların, başmüdürlüklerce iki ay, genel müdürlükçe üç ay içinde inceleneceği ve bir karara bağlanacağı açıklandıktan sonra, 414’üncü maddesinde de, mükelleflerin, genel müdürlük kararlarına karşı idari yargı yoluna başvurabilecekleri belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında; gümrük vergisi ile ilgili idari uyuşmazlıklarda, idari işlemin, ek tahakkuk değil; bu tahakkuka karşı süresi içerisinde yapılan itiraza, Gümrük Kanununun 81’inci maddesinde öngörülen yöntem izlenerek, son aşamada verilecek olumsuz cevap olduğu açık bulunmaktadır. Ayrıca, ek tahakkuka süresinde yapılan itirazın açıklanan şekilde sonuçlandırılmasından önce, tahakkuka konu gümrük vergi ve resimlerinin tahsil edilebilir hale gelmesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54’üncü maddesinde öngörülen cebren tahsil yöntemlerinin yükümlü hakkında uygulanması söz konusu olamayacağından; anılan 81’inci maddede belirtilen süreler içerisinde cevaplandırılmaması halinin itirazın zımnen reddi olarak nitelendirilmesi suretiyle idari davaya konu edilmesi de mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden; ithal olunan eşya için beyan edilen kıymetin düşük bulunması nedeniyle idarece belirlenen değer esas alınarak yükümlü adına yapılan ek tahakkuka 21.8.1996 tarihinde Haramidere Akaryakıt Gümrük Müdürlüğü nezdinde itirazda bulunulduğu; söz konusu itiraza 60 gün içinde herhangi bir cevap verilmemesi üzerine de, bu durumun, itirazın reddi olarak nitelendirilmesi suretiyle, itirazın sonuçlanması beklenilmeden, 18.11.1996 gününde idari dava açıldığı; dolayısıyla, ortada idari davaya konu edilebilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi gerekli bir idari işlemin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, istemin reddine ve kararın onanmasına, … lira maktu karar harcının temyiz edenden alınmasına, 11.2.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.