Danıştay Kararı 7. Daire 1997/553 E. 1998/291 K. 04.02.1998 T.

7. Daire         1997/553 E.  ,  1998/291 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/553
Karar No: 1998/291

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Derince Gümrük Müdürlüğünde tescilli 21.5.1992 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın 1615 sayılı Gümrük Kanununun 8/10’uncu maddesi uyarınca vergi ve resimlerden müstesna olarak ithalinden sonra, muafiyetten faydalanmayan hususlar için kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerine süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle düzenlenen 4.4.1996 gün ve … sayılı ödeme emrini; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 86’ncı maddesine göre, fiili ithal tarihinden itibaren üç yıl içerisinde istenilmeyen vergi ve resimlerin zaman aşımına uğradığının kabulü gerektiği, olayda, uyuşmazlık konusu eşyanın ithalinin 21.5.1992 gününde gerçekleştiği, bu durumda vergi ve resimlerin bu tarihten itibaren en geç üç yıl içinde istenilmiş olması gerekmekte iken, 22.1.1996 tarihinde yapılan ek tahakkukun davacı kuruma tebliğ edildiği görüldüğünden, alacağın zaman aşımına uğradığının kabulü gerektiği, bu durumda zaman aşımına uğramış olan bir alacağın tahsili amacıyla çıkartılan ödeme emrinde 6183 sayılı Yasanın 58’inci maddesine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; tahakkuka süresinde itiraz edilmediğinden ödeme emri düzenlendiği, Gümrük Kanununun 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca konu hakkında bilgi edinilen 15.11.1993 tarihinin vergi ödeme mükellefiyetinin başlangıç tarihi olduğu, bu nedenle zaman aşımına uğramış bir alacağın söz konusu olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yönündedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce 1615 sayılı Gümrük Kanununun 8’inci maddesinin 10’uncu fıkrasına istinaden gümrük ve katma değer vergisinden müstesna olarak ithal edilen av fişeklerinin muafiyetten faydalanmayan hususlar için kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle, aynı kanunun 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen vergilerin itirazsız kesinleşmesi üzerine ödeme emri düzenlenmesinden doğmuş bulunmaktadır.
Gümrük Kanununun 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında; yurda muaf olarak sokulduğu halde muafiyetten faydalanmayan hususlar için kullanılan eşyanın vergi ödeme mükellefiyetinin, anılan hususun gümrük idaresinin bilgisi dahiline girdiği tarihte başlayacağı belirtilmiştir.
Olayda, av fişeklerinin muafiyetten faydalanmayan hususlar için kullanıldığının kanunda yazılı diğer yollarla öğrenilemediği, ancak, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına 26.10.1993 tarihinde verilen dilekçe ile bilgi edinildiği anlaşılmakta, bu durum itibarıyla vergi ödeme mükellefiyetinin anılan tarihte başladığının kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, vergi ödeme mükellefiyetinin fiili ithal tarihinde başladığı gerekçesiyle ödeme emrini zaman aşımı yönünden iptal eden mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Gençlik ve Spor Bakanlığı Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından Derince Giriş Gümrük Müdürlüğünce onaylı beyanname ile gümrük vergisinden muafen ithal olunan fişeklerin amacı dışında kullanıldığından bahisle yapılan gümrük vergisi tahakkukunun süresi içerisinde itiraz olunmayarak kesinleşmesi üzerine, sözü geçen amme alacağının tahsilini teminen tanzim ve tebliğ olunan 4.4.1996 tarih ve Kont. … sayılı ödeme emrine karşı açılan dava üzerine; gümrük vergisinin fiili ithal tarihinden itibaren 3 yıl geçirilerek istenmesi nedeniyle olayda zaman aşımı bulunduğu gerekçesi ile ek tahakkuku kaldıran …. Vergi Mahkemesi kararı, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 86’ncı maddesinin 1’inci fıkrası hükmüne uygun bulunduğundan, yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddi ile gerekli inceleme ve araştırmaya müstenit vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, Atıcılık ve Avcılık Federasyonu’nun düzenlediği uluslararası spor müsabakalarında kullanılmak üzere Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 8’inci maddesinin 10’uncu fıkrasına istinaden gümrük ve katma değer vergisinden müstesna olarak ithal edilen horozlu silahlara ait av fişeklerinden kanunda belirtilen kullanım amacı dışında sarf edildiği tespit edilenlere ait gümrük vergisi ile katma değer vergisinin hangi süre içerisinde istenebileceği; diğer bir anlatımla, tahakkuk zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlayacağı hususunun tespitine ilişkin bulunmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 48’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, “Bu kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergisi hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılır.” hükmü yer almış; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında da, yurda muaf olarak sokulduğu halde muafiyetten faydalanmayan şahıslara veya yerlere satılan veya devrolunan veya muafiyetten faydalanmayan hususlar için kullanılan eşyanın vergi ödeme mükellefiyetinin, ilgililer tarafından gümrük idaresine yapılacak beyan tarihinde, beyan yapılmamış ise devir veya satış tarihinde, bu tarih tespit edilemiyorsa, buna gümrük idaresince bilgi edinildiği tarihte başlayacağı belirtilmiştir.
Her ne kadar, Gümrük Kanununun 86’ncı maddesinin 1’inci fıkrasında; kanuna göre alınması gereken gümrük vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyadan bu suretle hiç alınmamış veya noksan alınmış olan vergilerin, eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren üç yıl içinde ilgili gümrüğünce yazı ile mükellefinden isteneceği hükme bağlanmış ise de; Yurda muaf olarak sokulması sebebiyle ithal tarihinde vergiye tabi olmayan; ancak, daha sonra muafiyet koşullarını yitirmesi dolayısıyla vergiye tabi hale gelen eşyada, mükellefiyet, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca, bu durumun meydana geldiği veya gümrük idaresinin bilgisine ulaştığı tarihte başlayacağından, zaman aşımı süresinin de bu tarihten işletilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; “…” rumuzlu 20.10.1993 tarihli ihbar dilekçesi ve eklerinin 26.10.1993 tarihinde Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına verilmesi üzerine, anılan başkanlıkça görevlendirilen müfettiş tarafından yapılan inceleme sonucu 24.11.1995 gün ve 13/485 sayılı basit raporun düzenlendiği; raporun sonuç kısmında, Atıcılık ve Avcılık Federasyonunun ihtiyaçları için Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce 1615 sayılı Gümrük Kanununun 8’inci maddesinin 10’uncu fıkrasına istinaden, içinde uyuşmazlık konusu beyannamenin de bulunduğu üç adet beyanname ile ithal edilen üç milyon adet fişekten sadece 122.075 adedinin kanunda belirtilen kullanım amacı doğrultusunda sarf edildiği; bunun da, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Atıcılık ve Avcılık Federasyonu Başkanlığınca anılan kanun maddesinin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı sonucuna varıldığı; kanunda belirtilen amaç dışında kullanılan fişeklere ait vergi, resim ve fonların 1615 sayılı Gümrük Kanununun 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca mükellefinden istenmesi; bu yapılırken, zaman içerisinde parça parça kullanılan fişeklerin kesin kullanım tarihlerinin belirlenmesi mümkün bulunmadığından, vergi mükellefiyetinin başlangıç tarihi olarak müfettişlikçe konu hakkında incelemenin başlatıldığı, dolayısıyla konuya ilişkin olarak bilgi edinildiği 15.11.1993 tarihinin baz alınarak işlem yapılması yönünde görüş bildirilmesi üzerine, giriş gümrük müdürlüğünce 22.1.1996 gün ve 2068 sayılı yazı ile tahakkuk ettirilen vergilerin 6.2.1996 tarihinde yükümlü kuruma tebliğ edildiği; tahakkuka süresi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, davaya konu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilen av fişekleri dolayısıyla vergi mükellefiyetinin, muafiyetten faydalanmayan hususlar için kullanıldıklarının gümrük idaresinin bilgisine ulaştığı 26.10.1993 gününde başlamış bulunması sebebiyle, bu tarihten itibaren Gümrük Kanununun 86’ncı maddesinde öngörülen üç yıllık zaman aşımı süresi içerisinde tahakkuk ve tebliğ edildiği açık bulunan vergilerin itirazsız kesinleşmesi üzerine, ödeme emri düzenlenerek istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından; dava konusu ödeme emrini yazılı gerekçe ile iptal eden Mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine, mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 4.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.