Danıştay Kararı 7. Daire 1997/4957 E. 1998/3372 K. 19.10.1998 T.

7. Daire         1997/4957 E.  ,  1998/3372 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/4957
Karar No: 1998/3372

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
Karşı Taraf : … Pazarlama Metal Ahşap Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili :Av. …
İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli gümrük giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşyalara ilişkin olarak, beyana göre tahakkuk ve tahsil edilen gümrük vergilerinin fazla olduğu ileri sürülerek, tahakkuk ve tahsil işleminin iptali ile fazladan tahsil edilen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle açılan davada; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesinde, kanuna göre fazla alındığı anlaşılan gümrük vergisinin, eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içerisinde geri verileceği, mükelleflerin ancak maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içinde isteyebilecekleri, bu fıkra hükmünün, gümrük vergisi ile birlikte gümrüklerce tahsil edilmekte olan bütün vergileri kapsayacağı hükmünün yer aldığı; olayda, davacı şirketin, İtalya’da yerleşik iki firmadan, üç adet fatura ile toplam 20.390.500.- İtalyan lireti kıymetinde eşya ithal ettiği, yükümlü tarafından TIR karnesine yanlışlıkla eklendiği ve ithalatla ilgili olmadığı ileri sürülen toplam 84.873.060.- İtalyan liretini ihtiva eden 3 adet fatura tutarının da ilavesi suretiyle bulunan matrah üzerinden tahakkukun yapıldığı, davada, söz konusu tahakkukun iptalinin istenildiğinin anlaşıldığı, uyuşmazlığın çözümü ve TIR karnesine yanlışlıkla eklendiği iddia edilen faturaların kimin adına düzenlendiğinin tespiti bakımından mahkemelerince verilen 26.12.1996 tarihli ara kararı ile, bu faturaların davalı idareden istenildiği, cevaben gönderilen 7.2.1997 günlü yazıda, istenilen faturaların, 21.6.1994 gün ve 4146 sayılı yazı ekinde, işlem dosyası ile birlikte mahkemelerine gönderildiğinin belirtildiği, anılan yazı ekinde gönderilen belgeler arasında ise, TIR karnesine yanlışlıkla eklendiği iddia edilen 84.873.060.- İtalyan lireti tutarındaki faturaların bulunmadığı, bu itibarla, mükellefiyette hata yapılmak suretiyle fazladan yapılan tahakkukta isabet görülmediği, dolayısıyla fazla tahsil edilen gümrük vergi ve resimlerin iadesine ilişkin … Vergi Mahkemesinin … günlü, E:…; K:…sayılı kararının; Gümrük Kanununun 60’ıncı maddesi uyarınca beyanın bağlayıcı olduğu, bu itibarla, beyan üzerine yapılan tahakkuk ve tahsil işleminde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Davacı şirket tarafından ithal edilen eşyalara ilişkin olarak yapılan ve itirazsız kesinleşerek ödenen gümrük vergi ve resimleri tahakkukunu iptal eden vergi mahkemesi kararı, ortada fazladan tahsil edildiği ileri sürülen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle, Gümrük Kanununun 87’nci maddesi kapsamında idareye yapılmış bir başvuru ve bu başvuru üzerine tesis edilen bir işlem bulunmadığı anlaşıldığından, yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, idare temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık konusu olayda, Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescil edilen 28.11.1993 tarih ve … sayılı beyanname ile ithal edilen eşya nedeniyle tahakkuk ve tahsil edilen gümrük vergi
ve resimlerinin iadesi talebiyle açılan davanın kabulü ile iadesi yolundaki vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 2817 sayılı Yasa ile değişik 79’uncu maddesinde; “Tahakkuku yapan memurlar tahakkukları mükellefe veya temsilcisine veya gümrük komisyoncusuna bildirerek beyanname vesair tahakkuk kağıtları üzerinde imza alırlar. Bu suretle tahakkuka bilgi edinmekten, beyanname ve tahakkuk kağıdını imzalamaktan çekinenlere yazılı tebligat yapılır. İtiraz ancak bu fıkrada yazılı imza veya yazılı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılabilir. Bu süre içinde itiraza uğramayan vergiler ile itirazları olmadığını beyanname ve sair tahakkuk kağıdı üzerinde yazı ile beyan edenlerin vergileri Kanunun 87’nci maddesi hükmü saklı kalmak üzere itiraz yollarına gitmek bakımından kesinleşmiş olur.” hükmü yer almıştır.
Olayda, 28.11.1993 tarihli beyanname ile ithal edilen eşya nedeniyle yapılan ek tahakkukun yükümlü tarafından “itirazım yoktur” şerhi ile imzalandığı ve 29.12.1993 tarihinde vergi ve resimlerin ödendiği, böylelikle tahakkukun itirazi kayıt konulmamakla kesinleştiği anlaşılmıştır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesinde, bu kanuna göre fazla alındığı anlaşılan gümrük vergisinin eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içinde geri verileceği, mükelleflerin de ancak maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içinde isteyebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi, madde hükmü ile mükelleflerin fazla alınmış vergilerin geri verilmesi istekleri “maddi hesap hatasından doğan vergilerle” sınırlı tutulmuştur.
Bu durumda, davacının iade istemi, Gümrük Kanununun 79’uncu maddesinde öngörülen şartları taşımadığı gibi, 87’nci maddede düzenlenen maddi hesap hatasından doğan iade istemlerinden de sayılamayacağı cihetle, mahkemece iade isteminin reddi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi sureti ile davanın kabulü ile iade yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından ithal edilen eşyalara ait beyannamede beyan olunan matrah üzerinden tahakkuk ettirilerek itirazsız kesinleşen gümrük vergi ve resimlerinin, 29.12.1993 tarih ve … sayılı gümrük vezne alındısı ile tahsil edilmesinden sonra; TIR karnesine yanlışlıkla eklenen ve ithal edilen eşyayla ilgisi bulunmayan 3 adet faturada yer alan 84.873.060.- İtalyan liretinin de matraha ilavesi suretiyle tahakkuk ve tahsil işleminin yapıldığı ileri sürülerek, söz konusu tahakkuk ve tahsil işleminin iptali ile fazladan tahsil edilen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle 12.4.1994 tarihinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Gümrük Kanununun 79’uncu maddesinde, “Tahakkuku yapan memurlar, yaptıkları tahakkukları mükellefe veya temsilcisine veya gümrük komisyoncusuna bildirerek beyanname ve sair tahakkuk kağıtları üzerinde imza alırlar. Bu suretle tahakkuka bilgi edinmekten, beyanname ve tahakkuk kağıdını imzalamaktan çekinenlere yazılı tebligat yapılır. İtiraz, ancak bu fıkrada yazılı imza veya yazılı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılabilir.
Bu süre içinde itiraza uğramayan vergiler ile itirazları olmadığını beyanname ve sair tahakkuk kağıdı üzerinde yazı ile beyan edenlerin vergileri Kanunun 87’nci maddesi hükmü saklı kalmak üzere itiraz yollarına gitmek bakımından kesinleşmiş olur.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükmü ile atıfta bulunulan 87’nci maddede ise; kanuna göre fazla alındığı anlaşılan gümrük vergisinin, eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içerisinde geri verileceği, mükelleflerin ancak maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içinde isteyebilecekleri, bu fıkra hükmünün gümrük vergisi ile birlikte gümrüklerce tahsil edilmekte olan bütün vergileri kapsadığı hükme bağlanmıştır.
87’nci madde kapsamına giren iade istemlerinde, hangi mercie başvurulacağı ise Gümrük Yönetmeliğinin 475 inci maddesinde açıklanmıştır. Geri verilecek vergi, resim ve para cezaları toplamı 1.000.000.- liraya kadar olan reddiyatları yapmaya Gümrük Müdürlükleri, 1.000.000.- liradan 4.000.000.- liraya kadar olan reddiyatları yapmaya Gümrük Başmüdürlükleri, bu miktarların üstündeki reddiyatta Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Bu nedenle, yükümlüler tarafından, fazla ve haksız alındığı iddia edilen vergi ve resimlerin iadesi için, Gümrük Yönetmeliğinin ilgili maddesinde yazılı mercilere başvurulması ve istem hakkında olumsuz bir işlem tesis edilmesi halinde bu işlemin iptali istemiyle vergi mahkemesinde dava açılması mümkündür.
Olayda ise, yükümlü şirket tarafından ithal edilen eşyaya ilişkin olarak tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin, beyanname üzerinde, “itirazım yoktur” şerhi ile mükellefe tebliğ edildiği, itirazsız kesinleşerek ödenen söz konusu vergi ve resimlerin iadesi istemiyle, Gümrük Kanununun yukarıda açıklanan 87’nci maddesi kapsamında idareye herhangi bir başvuruda bulunulmaksızın, doğrudan tahakkuk ve tahsil işleminin iptali istemiyle vergi mahkemesinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre, itiraza uğramayan tahakkuk işleminin bu aşamada dava konusu yapılması mümkün olmayıp, ortada, Gümrük Kanununun 87’nci maddesi kapsamında idareye yapılmış bir başvuru ve bu başvuruya ilişkin bir karar da olmaması nedeniyle, vergi mahkemesince, uyuşmazlığın buna göre sonuçlandırılması gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle tesis edilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 19.10.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.