7. Daire 1997/4264 E. , 2000/339 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/4264
Karar No: 2000/339
Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
Karşı Taraf : … Ticaret Borsaları Birliği
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünden yurda giriş işlemi yapılan ve çıkışı yapılmak üzere Kapıkule TIR Gümrük Müdürlüğüne sevk edilen … sayılı TIR karnesi kapsamı tuşlu telefonların 7965 adedinin yurt dışı edilmediğinden bahisle, kefil kuruluş olarak davacı kurum adına yapılan gümrük vergi ve resimleri tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlemi; TIR sözleşmesinin 10’uncu maddesinin 1’inci ve 2’nci fıkraları ile 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasından bahsedilerek, dosyanın incelenmesinden, … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünden Bulgaristan’a gitmek üzere Kapıkule TIR Gümrük Müdürlüğüne sevk edilen TIR karnesi kapsamı eşyanın, sevk edildiği Kapıkule Gümrüğünde yapılan sayımında, 33 adet telefonun eksik olduğu saptanarak, eşyaların yurt dışı edildiği, söz konusu eşyaların Bulgaristan tarafından kabul edilmemesi üzerine, başka bir TIR karnesi ile mahrecine iade edildiği ve TIR karnesi kaydının kapatıldığı, yurda girişi yapılan eşyaların ise, Kapıkule’den yurt dışı edilirken, TIR karnesinin şartlı olarak ibra edildiğine dair herhangi bir şerh düşülmediği, davalı idarece, TIR karnesindeki “tutanak eklidir” ibaresinin şartlı ibra olduğu iddia edilmekteyse de, tutanaktaki tespitin 33 telefona ilişkin olduğu, tahakkukun 7965 telefon nedeniyle yapıldığı hususlarının anlaşıldığı; kaçakçılık fiilinin bulunması halinde gümrük denetiminde olan eşyaların müsadere edilmesinin 1918 sayılı Kanun gereği olduğu; olayda, TIR karnesi kapsamı eşya mahrecine iade edildiğine göre, kaçakçılık fiilinden söz edilemeyeceği; bu itibarla, bu eşyalar nedeniyle davacı kurum adına yapılan tahakkukta isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … …’nci Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; TIR Sözleşmesinin 11’inci maddesine istinaden şartlı ibra edilen TIR karnesi kapsamı eşyaya ilişkin olarak, kefil kuruluş sıfatıyla davacı kurum adına yapılan tahakkukta isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden; … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünden yurda giriş işlemi yapılan ve çıkışı yapılmak üzere Kapıkule TIR Gümrük Müdürlüğüne sevk edilen … sayılı TIR karnesi kapsamı eşyanın, yurda girişte 9590 adet olduğu halde çıkışta 1625 adet olarak çıktığının tespit edildiğinden bahisle yurtta bırakılan 7965 telefon nedeniyle davacı kurum adına kefil kuruluş sıfatıyla dava konusu tahakkukun yapıldığı anlaşılmıştır.
TIR Sözleşmesine göre, kefil kuruluşun TIR karnesi kapsamı eşyalara ait gümrük vergi ve resimlerinden sorumlu tutulabilmesi için, TIR karnesinin ibra edilmemiş, şartlı ibra edilmiş ya da ibra belgesinin usulsüz veya hile yoluyla elde edilmiş olması, bu durumun TIR Sözleşmesinin 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen süreler içinde kefil kuruluşa bildirilmesi ve bu bildirimden sonra, aynı maddenin 2’nci fıkrasında düzenlenen süreler içerisinde ödeme talebinde bulunulmuş olması gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece, önce TIR karnesinin şartlı ya da hile yoluyla ibra edilip edilmediğinin, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile adli yargıda devam eden davanın sonucunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde tespiti, daha sonra da şartlı ya da hile yoluyla ibra edildiği sonucuna varılması halinde de, bu konuda sözleşmede öngörülen bildirimlerin, yine sözleşmede öngörülen süreler içinde davacı kuruma yapılıp yapılmadığının belirlenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünden yurda giriş işlemi yapılan ve çıkışı yapılmak üzere 25.3.1994 tarihinde Kapıkule TIR Gümrük Müdürlüğüne sevk edilen … sayılı TIR karnesi kapsamı eşyanın, sevk edildiği Kapıkule TIR Gümrük Müdürlüğünde yapılan kontrolünde, araçta bulunan … günlü … nolu faks belgesine göre 1658 adet telefon olması gerekirken 33 adet noksanıyla 1625 adet telefon olduğu 5.4.1994 günlü tutanakla tespit edilerek, TIR karnesine “tutanak eklidir” ibaresi düşülmek suretiyle eşyaların yurt dışı edildiği; eşyaların, sevk edildiği Bulgaristan tarafından kabul edilmeyerek, … nolu TIR karnesi ile mahrecine iade edilip, bu TIR karnesi kaydının kapatıldığı; Kontrol Genel Müdürlüğünün 23.2.1995 gün ve 1333-52 sayılı yazısıyla davacı kuruma 33 telefon için bildirimde bulunularak, bu eşyaların yurt dışı edilip edilmediği hususunun sorulduğu; daha sonra, araştırmanın derinleştirilmesi sonucu, aslında TIR karnesi kapsamında Yurda giren telefon sayısının 9590 adet olduğu, faturasında ve … Serbest Bölge işlem formlarında da bu miktarda eşya kayıtlı olduğu halde, sadece 1625 telefonun çıkışı yapıldığı, dolayısıyla 7965 adet telefonun yurtta bırakıldığı hususunun tespit edildiğinden bahisle 21.3.1995 tarihli yazı ile 7965 adet telefon için bildirimde bulunulduğu ve 22.3.1995 tarihli dava konusu tahakkukun da 6.4.1995 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine tebliğ edildiği; bu arada, konuyla ilgili olarak Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü Baş Kontrolörü … tarafından yapılan tahkikat sonucunda düzenlenen … gün ve … sayılı raporun, olayda dahli bulunduğu sonucuna varılan, araç şoförü, nakliyeci firma yetkilileri, eşyayı yurt dışına çıkaracak firma yetkilisi ve olaya karışan bir başka kimse hakkında gereği yapılmak üzere … Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmesi sonucu, …’inci Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan toplu kaçakçılık suçuna ait davanın halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
TIR Karneleri Himayesinde Ulusararası Eşya Taşınmasına Dair Gümrük Sözleşmesinin 8’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, TIR işlemleri ile ilgili olarak bir yolsuzluğun tespit edildiği ülkedeki gümrük kanunlarına ve yönetmeliklerine göre ödenmesi gereken ithal veya ihraç vergi ve resimleri ile bunlara ilişkin gecikme faizlerini kefil kuruluşun ödeyeceği; kuruluşun, yukarıda zikredilen şahıslardan tahsil edilecek paraların ödenmesinden, bu şahıslarla müştereken ve müteselsilen mesul olduğu; 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında, TIR karnesinin şartsız veya şartlı olarak ibra edilebileceği; ibranın şarta bağlanmasının, ancak TIR işlemleri ile ilgili olaylara dayandırılabileceği ve bu olayların TIR karnesi üzerinde açıkça gösterileceği; 2’nci fıkrasında, TIR karnesini kayıtsız şartsız ibra eden bir ülkenin gümrük makamlarının, ibra belgesi usulsüz veya hile yoluyla elde edilmiş olmadıkça 8’inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında sözü edilen paraların ödenmesini kefil kuruluştan talep edemeyecekleri; 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, TIR karnesinin ibra edilmemesi veya şarta bağlı olarak ibra edilmesi halinde, yetkili makamların, şayet, TIR karnesinin kabul edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili kuruluşa ibra edilmeme veya şarta bağlı olarak ibra edilme keyfiyetini bildirmemişlerse, 8’inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen paraları kefil kuruluştan talep edemeyecekleri; bu hükmün, ibra belgesinin usulsüz veya hile yoluyla temin edilmiş olduğu hallerde de uygulanacağı; bu takdirde, ihbar süresinin iki yıl olduğu; 2’nci fıkrasında da, 8’inci maddenin birinci ve ikinci fıkrasında sözü edilen para tutarlarının ödenmesi talebinin, karnenin ibra edilmediği, şarta bağlı ibra edildiği veya ibra belgesinin usulsüz veya hile yolu ile temin edilmiş olduğu kefil kuruluşa bildirildikten itibaren en az üç ay sonra ve en geç iki yıl içinde bu kuruluşa yapılacağı; bununla beraber, yukarıda belirtilen iki yıllık süre içerisinde dava konusu yapılmış olan hallerde ödeme talebinin, mahkeme kararının kabili infaz haline geldiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; kefil kuruluşun TIR karnesi kapsamı eşyaya ilişkin vergi ve resimlerin ödenmesinden sorumlu tutulabilmesi için, TIR karnesinin ibra edilmemiş, şartlı ibra edilmiş ya da ibra belgesinin usulsüz veya hile yoluyla elde edilmiş ve bu durumun TIR sözleşmesinin 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, belirtilen süreler içinde kefil kuruluşa bildirilmesi ve bu bildirimden sonra, aynı maddenin 2’nci fıkrasında düzenlenen süreler içerisinde ödeme talebinde bulunulmuş olmasının gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, mahkemece, dava hakkında, TIR Sözleşmesinin bahsedilen hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile …’inci Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden dava da verilecek karar birlikte değerlendirilerek, TIR karnesinin ibrasının şartlı ya da hile yoluyla sağlanıp sağlanmadığının ve ayrıca Kontrol Genel Müdürlüğünün Dairemizin 1997/5323 esas sayılı dosyasında mevcut 21.3.1995 gün ve 1749 sayılı yazısının, davacı Kuruma tebliğinden sonra, 11’inci maddenin 2’nci fıkrasında düzenlenen sürelere uyularak ödeme talebinde bulunulup bulunmadığının araştırılması suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemin iptalinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu konuda hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 7.2.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.