Danıştay Kararı 7. Daire 1997/4138 E. 1998/2090 K. 27.05.1998 T.

7. Daire         1997/4138 E.  ,  1998/2090 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/4138
Karar No: 1998/2090

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : … Otobüs Karoseri Sanayi Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Halkalı Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 22.6.1993 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı 1993 model “…” tipi “…” marka otomobil için beyan edilen kıymetin düşük bulunması üzere yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemi; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 65 ve Gümrük Yönetmeliğinin 386’ncı maddelerinden bahisle, olayda Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğünde T.C. Londra Büyükelçiliği Maliye ve Gümrük Müşavirliği nezdinde yapılan kıymet araştırması neticesi, ihracatçı … Ltd. firmasınca, davacı şirketin kendilerinin çok iyi müşterisi olması sebebiyle, bu şirkete gönderilen araçlarda %15 özel indirim uygulandığı bildirildiğinden, yapılan ek tahakkukta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:… sayılı kararının; yapılan işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi :1615 sayılı Gümrük Kanununun “Eşyanın Kıymeti” başlığını taşıyan ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 65. maddesinin 1. fıkrasında; “İthal eşyasının gümrük vergisine esas olan kıymeti, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatıdır.” denilmiş, 2. fıkrasında; “Normal fiyat, birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyattır. gümrük vergisine esas olan kıymeti, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatıdır.” denilmiş, 2. fıkrasında; “Normal fiyat, birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyattır.
Bu fiyat tespit olunurken;
a) Eşyanın alıcıya Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslim edildiği,
b) Eşyanın satışına ve Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslimine mütaallik bütün masrafların satıcıya ait bulunduğu, dolayısıyla normal fiyata dahil olduğu,
c) Türkiye’de ödenmesi gereken vergi ve resimlerin alıcıya ait olduğu dolayısıyla normal fiyata dahil bulunmadığı farz olunur.” denilmek suretiyle ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymeti olan “normal fiyatın” tanımı yapılmıştır.
Aynı maddenin 4/d fıkrasında ise, iki şahıstan herbiri diğerinin ticaretinde herhangi bir menfaat rabıtasına sahip olursa veya her ikisinin herhangi bir ticarette müşterek bir menfaat rabıtası bulunursa, bu menfaat rabıtaları doğrudan doğruya veya dolayısıyla da olsa bu şahısların iş ortağı addolunacağı belirtilmiştir.
1615 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Gümrük Yönetmeliğinin 386’ncı maddesinin (B) fıkrasının IV. bendinde, Gümrük Kanununun 65’inci maddesinin 4/d fıkrasında açıklandığı şekilde satıcı ile ortak sayılan veya satıcının acentesi veya mümessili veya tek bayii veya komisyoncusu olan, özet olarak satıcı firma ile olan münasebeti müstakil bir alıcı durumunda bulunmayan mükelleflerin giriş beyannamelerinin (B) tablosunu doldurmakla zorunlu oldukları, IV/5. bendinde de alıcı ile satıcı arasındaki münasebetin mahiyetinden doğan komisyon, iskonto ve diğer masraflarla yapılmış olan tenzilatın vergi matrahına katılmaları gerektiğinden, fatura fiyatına ekleneceği belirtilmiştir.
386’ıncı maddenin yukarıda belirtilen IV. bendinin sondan bir önceki paragrafında ise, giriş beyannamelerinin (B) tablosunu dolduran mükelleflerin münasebet durumlarının sonradan bakanlıkça incelenmesi sonunda, alıcı ve satıcı arasındaki münasebetler dolayısıyla normal fiyattan daha düşük olarak beyan edildiği, tespit olunan kıymetlerin normal kıymete göre ayarlanacağı açıklanmıştır.
Olayda, ihracatçı … Ltd. firmasınca davacı şirketin birinci sınıf ticari ortak olarak kabul edilmesinden dolayı, ihracatçı firma ile ithalatçı arasındaki münasebetin mahiyeti nedeniyle ortaya çıkan menfaatten doğan kıymet farkının beyan edilen kıymete dahil edilmesi gerekli bulunduğundan, uygulanan indirim oranına isabet eden kıymet farkı üzerinden yapılan ek tahakkukta isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlü şirketçe İngiltere’den ithal edilen 1993 model … Marka otomobilin gümrük vergisine esas kıymetinin tespitine ilişkin bulunmaktadır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun “Eşyanın Kıymeti” başlığını taşıyan ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 65’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “İthal eşyasının gümrük vergisine esas olan kıymeti, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatıdır.” hükmü yer almış; 2’nci fıkrasında da; “Normal fiyat, birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyattır.
Bu fiyat tespit olunurken;
a) Eşyanın alıcıya Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslim edildiği,
b) Eşyanın satışına ve Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslimine mütaallik bütün masrafların satıcıya ait bulunduğu, dolayısıyla normal fiyata dahil olduğu,
c) Türkiye’de ödenmesi gereken vergi ve resimlerin alıcıya ait olduğu dolayısıyla normal fiyata dahil bulunmadığı farz olunur.” denilmek suretiyle ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymeti olan “normal fiyatın” tanımı yapılmıştır.
Aynı maddenin 4/d fıkrasında ise, iki şahıstan her biri diğerinin ticaretinde herhangi bir menfaat rabıtasına sahip olursa veya her ikisinin herhangi bir ticarette müşterek bir menfaat rabıtası bulunursa, bu menfaat rabıtaları doğrudan doğruya veya dolayısıyla da olsa bu şahısların iş ortağı addolunacağı belirtilmiştir.
Öte yandan; 1615 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Gümrük Yönetmeliğinin 386’ncı maddesinin (B) fıkrasının IV’üncü bendinde; Gümrük Kanununun 65’inci maddesinin 4/d fıkrasında açıklandığı şekilde satıcı ile ortak sayılan veya satıcının acentesi veya mümessili veya tek bayii veya komisyoncusu olan, özet olarak satıcı firma ile olan münasebeti müstakil bir alıcı durumunda bulunmayan mükelleflerin, giriş beyannamelerinin (B) tablosunu doldurmakla zorunlu oldukları, IV/5’inci bendinde de, alıcı ile satıcı arasındaki münasebetin mahiyetinden doğan komisyon, iskonto ve diğer masraflarla yapılmış olan tenzilatın vergi matrahına katılmaları gerektiğinden, fatura fiyatına ekleneceği öngörülmüştür.
386’ncı maddenin yukarıda belirtilen IV’üncü bendinin sondan bir önceki paragrafında ise, giriş beyannamelerinin (B) tablosunu dolduran mükelleflerin münasebet durumlarının sonradan Bakanlıkça incelenmesi sonunda, alıcı ve satıcı arasındaki münasebetler dolayısıyla normal fiyattan daha düşük olarak beyan edildiği tespit olunan kıymetlerin normal kıymete göre ayarlanacağı açıklanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğünün, T.C. Londra Büyükelçiliği Maliye ve Gümrük Müşavirliği nezdinde yaptığı kıymet araştırması üzerine, anılan Müşavirlikçe ihracatçı … Ltd. firmasından eşyanın kıymetinin sorulduğu; firmaca da, şirketlerinin iş hacminin büyüklüğünden dolayı davacı şirketin birinci sınıf ticari ortak olarak kabul edilerek, … araçların FOB ihraç fiyatlarında %15 özel indirim uygulandığının müşavirliğe bildirildiği anlaşıldığından; ihracatçı … Ltd. firması ile davacı şirketin birbirinden ayrı müstakil alıcı ve satıcı pozisyonunda olmadıkları, davacı şirketin ihracatçı firmanın çok iyi müşterisi olması dolayısıyla ortak olarak kabul edildiği ve bu nedenle beyannamenin (B) tablosunu doldurduğu sonucuna varılmıştır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 65’inci maddesindeki tanımdan da anlaşılacağı üzere; normal fiyat, gerçekleşmiş bir fiyat değil, tam ve serbest rekabet şartları altında teşekkül etmesi öngörülen nazari bir fiyattır. İhracatçı … Ltd. firmasının yükümlü şirkete uyguladığı toptan ihraç fiyatını, aralarında müstakil bir alıcı satıcı ilişkisi bulunmaması nedeniyle normal fiyat olarak düşünmek mümkün değildir. Bu itibarla, gümrük vergisine esas kıymetin tespitinde menşe ülkesinde oluşan ve tüm alıcılara uygulanan FOB ihraç fiyatının dikkate alınması gerekmektedir. Aksine bir uygulamanın, ithal edilen aynı nitelik ve standarttaki eşyaların, farklı koşullara göre oluşan değişik fiyatlar esas alınarak vergilendirilmesi gibi, 1615 sayılı Kanunun 65’inci maddesiyle öngörülen amaca ters sonuçlar doğurması kaçınılmazdır.
Bu durumda; İhracatçı firma tarafından “birinci sınıf ticari ortak” olarak kabul edilmesi sebebiyle yükümlü şirketçe beyan edilen %15 indirimli fiyat ile aracın FOB ihraç birim fiyatı arasında ihracatçı firmanın ithalatçı firma ile olan münasebetinin mahiyetinden kaynaklanan farkın beyan edilen kıymete dahil edilmesi gerekli olup; uygulanan indirim oranına isabet eden kıymet farkı üzerinden yapılan ek tahakkukta mevzuata aykırılık bulunmadığından, aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 27.5.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.