Danıştay Kararı 7. Daire 1997/3572 E. 1998/2035 K. 26.05.1998 T.

7. Daire         1997/3572 E.  ,  1998/2035 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/3572
Karar No: 1998/2035

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacıya veraset yoluyla intikal eden araca ilişkin olarak, iktisabın yurt dışında gerçekleştiğinden bahisle kusur cezalı taşıt alım vergisi ve ek taşıt alım vergisi salınmasına yönelik işlemi; 1318 sayılı Finansman Kanununun 1’inci, 4’üncü, 5’inci, 6’ncı ve Geçici 2’nci maddesinden bahisle, Kanunun 4,5 ve 6’ncı maddelerinde yazılı taşıtların yurt dışında iktisap edilerek Türkiye’ye ithal edilmesinin, taşıt alım vergisi ile ek taşıt alım vergisine tabi olduğu; ancak, 1/a maddesinin parantez içi hükmünde, veraset yoluyla iktisapların vergiye tabi olmadığının belirtildiği; maddede, veraset yoluyla intikallerde, iktisabın yurt içinde veya yurt dışında gerçekleşmesi hususunda herhangi bir ayrıma gidilmediğinin anlaşıldığı; bu nedenle, olayda, Almanya’da vefat eden babasından veraseten intikal eden araç için davacı adına kusur cezalı taşıt alım vergisi ve ek taşıt alım vergisi tarh edilmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; 1318 sayılı Kanunun 1/a bendinde, veraseten intikalin yurt içinde olması halinde taşıt alım vergisinden müstesna olduğunun belirtildiği; oysa, 1/b bendinde yurt dışında (her türlü) iktisap edilerek ithal edilen taşıtların taşıt alım vergisine tabi olduğunun hükme bağlandığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Davacıya yurt dışından veraseten intikal eden taşıt nedeniyle salınan taşıt alım vergisi ve ek taşıt alım vergisi ile kesilen kusur cezasını terkin eden vergi mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
1318 sayılı Finansman Kanununun taşıt alım vergisi ile ilgili mevzu ve mükellefiyeti düzenleyen 1’inci maddesinde “veraset yoluyla intikaller hariç” denilmek suretiyle, iktisabın yurt içinde veya yurt dışında edinilmesi hususunda herhangi bir ayrım yapılmadan taşıt alım vergisi mevzu dışında bırakılmıştır.
Bu durumda davacıya Almanya’da bulunan babasından veraseten intikal eden taşıt nedeniyle salınan cezalı vergide isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile terkin yolundaki vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu, davacının yurt dışında veraset yoluyla iktisap edip ithal ettiği otomobil dolayısıyla, iktisap yurt dışında gerçekleştiğinden 1318 sayılı Kanunun 1’inci maddesinin (a) bendi parantez içi hükmünde öngörülen istisnadan yararlanılamayacağından bahisle kusur cezalı taşıt alım vergisi ve ek taşıt alım vergisi salınmasına ilişkin işlemi; söz konusu parantez içi hükmünde iktisabın yurt içinde veya yurt dışında gerçekleşmesi yolunda herhangi bir ayrıma yer verilmediği gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
1318 sayılı Finansman Kanununun 1’inci maddesinin (a) bendinde, bu Kanunun 4, 5 ve 6’ncı maddelerinde yazılı taşıtların, her ne şekilde olursa olsun iktisap edilmesinin taşıt alım vergisine tabi olduğu; söz konusu bendin parantez içi hükmünde, ana bayi, bayi, bölge bayi, yetkili satıcı ve acentelerle, Maliye Bakanlığınca bu nitelikte oldukları tespit edilenlerin, yalnızca satmak üzere iktisap ettikleri plakasız taşıtlarla, veraset yoluyla intikal eden taşıtların taşıt alım vergisi kapsamı dışında bırakıldığı açıklandıktan sonra, aynı maddenin (b) bendinde, yine bu Kanunda yazılı olup yurt dışında iktisap edilen taşıtların, Türkiye’ye ithalinin taşıt alım vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan Kanuna 3418 sayılı Kanunun 22’nci maddesiyle eklenen geçici 2’nci maddede de, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 10 yıl süre ile geçerli olmak üzere, otomobil, kaptı kaçtı, panel, arazi taşıtı ve minibüslerin, fabrika, ana bayi, bayi, bölge bayi, yetkili satıcı, acente, satıcı ve motorlu araç ticareti yapanlardan fatura veya benzeri belgelerle ilk iktisabı veya yurt dışından ithalinin bir defaya mahsus olmak üzere ek taşıt alım vergisine tabi olacağı öngörülmüştür.
Her ne kadar, mahkemece, Kanunun 1’inci maddesinin (a) bendinin yukarıda anılan parantez içi hükmünün gerek yurt içi, gerekse yurt dışı iktisapları kapsadığı kabul edilmek suretiyle karar verilmişse de; “Mevzu ve mükellef” başlıklı söz konusu madde de, taşıt alım vergisi mevzuuna giren hususların üç bent halinde sayılması ve (a) bendinde her türlü iktisaptan söz edilmişken, yurt dışındaki iktisapların ayrı bir bentte düzenlenmiş olması karşısında, (a) bendinde münhasıran yurt içi iktisapların düzenlendiği; dolayısıyla, veraset yoluyla intikal eden taşıtlar bakımından aynı bendin parantez içi hükmü ile getirilen istisnanın yalnızca yurt içinde veraseten gerçekleşen iktisaplara ilişkin olduğu; bu istisnanın yurt dışında veraset yoluyla yapılan iktisaplara da uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne; aksi yolda verilen mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 26.5.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.