Danıştay Kararı 7. Daire 1997/3515 E. 1998/3686 K. 02.11.1998 T.

7. Daire         1997/3515 E.  ,  1998/3686 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/3515
Karar No: 1998/3686

Temyiz İsteminde Bulunan : Taşıtlar Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacının 1992 yılında satın aldığı ve faturasına uygun şekilde vergiye esas ağırlığını 920 kg olarak beyan ettiği 1993 model … marka otomobilin, 1993 yılında Maliye Bakanlığınca yayımlanan genelge eki listede 990 kg olarak yer aldığından bahisle ikmalen tarh edilen taşıt alım vergisi ve buna ilişkin gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrini; 6183 sayılı Kanunun 58’inci maddesinde yer alan, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, ödeme emrine karşı açtığı davada, böyle bir borcu olmadığı yönündeki iddiasının, usulüne uygun olarak tarh ve tebliğ edilerek, ödenecek safhaya gelmiş vergi ve cezanın olmaması halini de kapsadığının kabulü gerektiği, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 102’nci maddesinin 3’üncü bendinde, kendisine tebliğ yapılacak şahsın başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşular tarafından bildirildiği takdirde, keyfiyetin ve beyanda bulunanın kimliğinin tebliğ alındısına yazılarak, altının beyanı yapana imzalatılacağı ve tebliğ edilemeyen evrakın çıkaran mercie iade olunacağı, bunun üzerine, tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğe çıkarılacağı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakının da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade olunması halinde, tebliğin ilan yoluyla yapılacağı yolunda hükme yer verildiği; olayda, davacının, tarh edilen vergiye ait ihbarnamenin tebliğe çıkarıldığı adreste ikamet ettiği, ödeme emri ve vergi dairesi savunma dilekçeleri bu adreste tebliğ edildiği halde, yukarıda açıklanan kanun hükmüne göre, aynı adreste posta vasıtasıyla tebliğe çıkarılan vergiye ait ihbarnameyi içeren zarfın, “arandı, adresinde bulunamadığından tebliğ edilemedi, iade” şerhi ile iade edildiği, bunun üzerine, münasip bir süre sonra zarfın aynı adrese ikinci defa tebligata çıkarılması gerekirken, ilan yoluyla tebligat yapılmasında kanuna uyarlık bulunmadığından, usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen ihbarname içeriği verginin kesinleştiğinden bahisle, söz konusu verginin tahsili amacıyla ödeme emri tanzim ve tebliğinde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … günlü, E:…; K:…sayılı kararının; ödeme emri içeriği vergilere ait ihbarnamelerin posta yoluyla ve memur eliyle tebliğ edilememesi üzerine ilan yoluyla tebligat yapılmasında ve bu suretle kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla ödeme emri tanzim ve tebliğinde kanunu aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Davacının 1992 yılında satın aldığı otomobil nedeniyle ikmalen salınan taşıt alım vergisinin gecikme faizi ile birlikte tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; olayda, Vergi Usul Kanununun 103’üncü maddesinde öngörülen “tebliğin ilanla yapılacağı haller” gerçekleşmediği anlaşıldığından; usulüne uygun olarak tebliğ ve tahakkuk etmeyen amme alacağı hakkında düzenlenen ödeme emrinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile ödeme emrinin iptali yolundaki vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 2.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.