Danıştay Kararı 7. Daire 1997/3248 E. 1999/3273 K. 11.10.1999 T.

7. Daire         1997/3248 E.  ,  1999/3273 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/3248
Karar No: 1999/3273

Temyiz İsteminde Bulunan : …Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Bankası Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
… Bankası Konya Bölge Müdürlüğü
İstemin Özeti : …Bankası …Şubesince 1992 Ocak dönemine ilişkin olarak tahsil edilen motorlu taşıtlar vergilerinin, kanuni süresi içerisinde …Vergi Dairesi hesabına aktarılmadığından bahisle hesaplanan gecikme zammı ve cezanın tahsili amacıyla tanzim ve tebliğ olunan ödeme emrini; 6183 sayılı Kanunun 41’inci maddesinde, bankalarca tahsil edilen paraların T.C. Merkez Bankasına aktarılması süresinin, tahsil tarihinden itibaren azami yedi gün olduğu, bankalarca tahsil edilen paraların süresinde T.C. Merkez Bankasına aktarılmadığı taktirde, söz konusu amme alacağının tahsilatı yapan kuruluştan gecikme zammı tatbik edilmek suretiyle tahsil olunacağının kurala bağlandığı, bu yasal düzenlemeye göre vergi dairesinin hesabının bulunduğu ve Merkez Bankası sıfatıyla işlem tesis eden bir banka için böyle bir zorunluluk bulunmadığı, öte yandan 1211 sayılı Merkez Bankası Kanununun 41’inci maddesinde, Hazine ve katma bütçeli idarelerle, özel idare ve belediyelere ait paraların, kurulu bulunduğu mahallerde Merkez Bankası şubesine, bulunmadığı yerlerde muhabirlerine yollanmasının zorunlu olduğunun hükme bağlandığı; … Bankası … Şubesinin de Merkez Bankasının işlerini bu hükme göre yürüttüğünün tartışmasız olduğu, bu durumda, tahsil edilen vergilerin kaydedildiği tek Hazine cari hesabının …Şubesinde tutulduğu anlaşıldığından, Merkez Bankası muhabiri sıfatıyla görev yapan bankaya, vergi dairesi adına yatırılan paraların Merkez Bankasına yatırılmış olduğunun kabulü gerektiği; bu sebeple tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; tahsil edilen vergilerin yedi gün içinde Merkez Bankasına aktarılmadığı gibi muhabir durumda bulunan ……Bankası hesabına da aktarılmadığı, bu sebeple, yapılan işlemlerde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, …Bankası …Şubesince 1992 yılının Ocak dönemine ilişkin olarak tahsil edilip, …Mal Müdürlüğünün Şube nezdindeki … numaralı hesabına yatırılan motorlu taşıtlar vergilerinin, kanuni süresi içerisinde, …Vergi Dairesinin …Bankası …Şubesindeki hesabına aktarılmayarak, vergi dairesinin uyarısı üzerine 4.8.1995 tarihinde gecikmeli olarak ilgili hesaba aktarıldığından bahisle, tahsil tarihi olan Ocak 1992’den 1.1.1993 tarihine kadar hesaplanıp 3505 sayılı Kanuna göre asla dönüştürülen gecikme zammına, 1.1.1993 tarihi ile hesaba aktarma tarihi olan 4.8.1995 tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak uygulanan gecikme zammı ve 6183 sayılı Kanunun 41’inci maddesinin son fıkrası uyarınca hesaplanan cezanın tahsili amacıyla ödeme emri düzenlendiği anlaşılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Hususi Ödeme Şekilleri” başlıklı 41’inci maddesinde, Maliye Vekaletinin tayin edeceği yerlerde, nev’ileri mezkur vekaletçe tespit edilecek amme alacaklarının, bu vekaletçe isimleri belirtilecek bankalar delaletiyle ödenebileceği, Maliye Vekaletinin bu madde gereğince ödeme yapılmasını ihtizar ettiği takdirde ödemenin vergi dairelerinin veya Merkez Bankasının hesabının bulunduğu bankalara, bu daireler hesabına ödeme suretiyle yapılmasını düzenlemeye salahiyetli olduğu; bankalarca tasil edilen paraların T.C. Merkez Bankasına aktarılma süresinin, tahsil edildikleri tarihten itibaren yedi gün olduğu, bu süre içerisinde aktarma yapılmadığı takdirde, söz konusu amme alacağının tahsilatı yapan kuruluştan gecikme zammı tatbik edilmek suretiyle tahsil edileceği; tahsilatı yapan kuruluşların, bu görevleri süresinde yerine getirmeyen sorumlularından ödemeye konu amme alacağının %10’u nispetinde ayrıca ceza tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Dairemizce verilen 29.4.1999 günlü ara kararıyla getirtilen ve 6183 sayılı Kanunun yukarıda değinilen 41’inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı ile T.C. Merkez Bankası ve T.C. …Bankası arasında düzenlenen 7.6.1973 tarihli protokolde, vergi tahsilatının süratlendirilmesinde, T.C. Merkez Bankasının muhabiri olan … Bankası örgütünden etkin bir şekilde yararlanma konusunda anlaşmaya varıldığı, vergi tahsilatında uygulanacak işlemlerin ekteki muhtıra ile tespit edildiğinin belirtildiği; 13.3.1984 tarihine kadar sözü edilen muhtıraya göre yapılan işlemlerin, bu tarihten sonra Maliye Bakanlığının 13.3.1984 gün ve 15956 sayılı yazısı ekinde … Bankası Genel Müdürlüğüne gönderilen talimat çerçevesinde yapılmaya devam olunacağı, sözü edilen talimatta; belirlenen vergilerin yanında, motorlu taşıtlar vergisinin de mükelleflerden tahsilatına tüm banka şubelerince aracılık edileceği, vergilerin mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairelerinin bulunduğu iller dikkate alınmadan tüm şubelerce tahsil edileceği, vergi dairesi hesabı bulunmayan aynı şehirdeki şubelerin çarşamba günü akşamına kadar yaptıkları tahsilatı aynı gün akşamı vergi dairesinin hesabının bulunduğu banka şubesine aktaracakları hususlarının belirlendiği görülmüştür.
Yukarıda yer verilen kanun hükmü ve bu hükmün tanıdığı yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; …Bankası şubelerince tahsiline olanak tanınan vergilerin, ya Merkez Bankasının ya da mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesinin hesabının bulunduğu şubeye ve ilgili hesaba yatırılmasının esas olduğu; verginin, mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesinin hesabının bulunmadığı bir şubeye yatırılması durumunda ise, söz konusu şubenin tahsil ettiği vergiyi öngörülen süre içerisinde ilgili vergi dairesinin hesabının bulunduğu banka şubesine aktarması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim söz konusu ara kararımızla getirtilen ve Maliye Bakanlığı ile … Bankası, … Bankası ve … Bankası arasında düzenlenen protokollerde, adı geçen banka şubelerince tahsil edilen paraların öngörülen süre içerisinde ilgili vergi dairelerinin hesabının bulunduğu … Bankası hesabına aktaracakları kurala bağlanmıştır.
Olayda, …Bankası … Şubesince, 1992 yılının Ocak ayında tahsil edilen vergilerin, mükelleflerin bağlı olduğu …Vergi Dairesinin hesabının bulunduğu …Bankası … Şubesine zamanında aktarılmayarak, vergi dairesinin uyarısı üzerine 4.8.1995 tarihinde aktarıldığı açık olduğundan, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmayıp, 1211 sayılı T.C. Merkez Bankası Kanununun 41’inci maddesine istinaden aksi yolda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 11.10.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.