Danıştay Kararı 7. Daire 1997/2574 E. 1998/2036 K. 26.05.1998 T.

7. Daire         1997/2574 E.  ,  1998/2036 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/2574
Karar No: 1998/2036

Temyiz İsteminde Bulunan : … T.A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : …Valiliği
İstemin Özeti : Cebri icra yoluyla davacı banka tarafından satın alınan taşınmazın ihalesinde ödenen damga vergisinin, ihalenin feshi nedeniyle iadesi istemiyle yapılan başvuruya ilişkin olarak … Valiliği Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğünce tesis edilen 10.7.1996 tarih ve B.07.4.DEF.0.20.05/1385 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3’üncü ve 19’uncu maddeleri ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinden bahisle, bir kağıdın damga vergisine tabi tutulabilmesi için, kağıdın hukuken tekemmül etmiş ve herhangi bir hususu ispat veya belli edecek nitelik kazanmış olması gerektiği, olayda, cebri icra yoluyla satın alınan taşınmazın ihalesinde ödenen damga vergisinin, ihalenin sonradan feshi üzerine iadesi talep edilmişse de, taraflarca imzalanmak suretiyle tekemmül eden kağıdın sonradan hükmünden yararlanılmamış olmasının, o kağıdın belli bir hususu ispat ve belli edecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle, vergiyi doğuran olayla birlikte tahakkuk etmiş olan damga vergisinin iadesi isteminin reddedilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; ihalenin feshi nedeniyle kağıda bağlanan işlem hukuken tekemmül etmediği gibi bu durumdaki bir kağıdın belli bir hususu ispat veya belli etme özelliğinin de bulunmadığı ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi :Uyuşmazlık konusu olayda, cebri icra yoluyla ihaleye çıkarılan taşınmazın satın alınması sırasında ödenen damga vergisinin, ihalenin yargı kararı ile feshi üzerine iade istemiyle icra müdürlüğüne yapılan başvuru nedeniyle, icra müdürlüğünce konu hakkında Denizli Defterdarlığından alınan “mütalaa”nın dava konusu edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, söz konusu işleme karşı açılan davanın ilk inceleme noktasında, ortada kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddi gerekirken, işin esasının incelenmesinde isabet bulunmamakla birlikte, davanın reddi yolundaki mahkeme kararı sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Cebri icra yoluyla satın alınan taşınmazın ihalesi sırasında ödenen damga vergisinin,bilahare ihalenin feshedilmesi sonucu iade istemiyle vaki müracaatın reddi yolundaki işlemin iptali talebiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3’üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 19’uncu maddesinde ise vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı belirtilmiştir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde ise, bu kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen, herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
Madde hükümlerinden anlaşıldığı gibi, bir kağıdın damga vergisine tabi tutulabilmesi için kağıdın hukuken tekemmül etmesi ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek nitelik kazanmış olması yeterlidir.
Olayda, cebri icra yoluyla satın alınan taşınmazın ihale kararının taraflarca imzalandığı ve hukuken tekemmül ettiği açık olup, bilahare ihalenin feshi üzerine hükmünden yararlanılmamış olması, ispat edici belge olma özelliğini kaldırmayacağından, yukarıda açıklanan madde hükümleri karşısında iade talebinin reddi yolundaki dava konusu işlemde hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince, vaki duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, …. İcra Müdürlüğünce ihalesi yapılan taşınmazın 10.2.1995 tarihinde davacı banka tarafından satın alındığı ve ihaleye ilişkin damga vergisinin 10.2.1995 ve 13.2.1995 tarihli makbuzlarla ödendiği, ihalenin iptali istemiyle açılan dava üzerine … İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin … gün ve E: …; K:…sayılı kararı ile ihalenin feshine karar verildiği, söz konusu kararın … Hukuk Dairesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararı ile onanmasını müteakip, davacı banka tarafından ihale esnasında ödenen damga vergisinin iadesi istemiyle icra müdürlüğüne başvurulduğu, icra müdürlüğünce … Valiliği Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğünden konu hakkında görüş istenildiği ve Defterdarlığın iadenin mümkün olmadığı yolunda görüş bildiren işleminin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413’üncü maddesinde, mükelleflerin, Maliye Bakanlığından veya Maliye Bakanlığının bu hususta yetkili kıldığı makamlardan vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında izahat isteyebilecekleri; 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında da, bu kanunun müteakip maddelerinde geçen “mükellef” tabirinin vergi sorumlularına da şamil olduğu hükme bağlanmıştır.
Bilindiği üzere, idari davaya konu olabilecek işlemler idarenin tek yanlı, kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemleridir. Belirli konularda bilgi edinmek için idareye sorulan sorular ve yapılan başvurulara karşılık olarak idarenin verdiği cevap ve açıklamalar, belirli bir hukuki durumu ya da olguyu belirtmekle yetinen “icrailik” niteliğinden yoksun işlemlerdir. Bu itibarla bu türden bir işlemin idari bir davaya konu edilmesi mümkün değildir.
Olayda, davacı banka tarafından iptali istenilen … Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğü işleminin, 213 sayılı Kanunun 124’üncü maddesi kapsamında “düzeltme” talebinin reddine ilişkin bir işlem değil, aynı kanunun yukarıda anılan 413’üncü maddesi uyarınca, …2. İcra Müdürlüğünün vergi sorumlusu sıfatıyla yaptığı başvuru üzerine davacı bankanın iade istemi hakkında verilen bir “mütalaa” niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kesin ve yürütülmesi zorunlu olmayan söz konusu işleme karşı açılan davanın, bu yönden reddi gerekirken, mahkemece işini esasına girilerek yazılı gerekçe ile hüküm tesisinde isabet bulunmamakla birlikte, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararı sonucu itibarıyla yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına, … lira maktu karar harcının temyiz edenden alınmasına, 26.5.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.