Danıştay Kararı 7. Daire 1997/2542 E. 1998/4205 K. 27.11.1998 T.

7. Daire         1997/2542 E.  ,  1998/4205 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/2542
Karar No: 1998/4205

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar:1-…Vergi Dairesi Müdürlüğü
2-…Sanayi ve Ticaret A.Ş
İstemin Özeti : Yükümlü şirket ile … Şubesi arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin teminatı olarak tesis edilen ipotek işleminin vergi, resim ve harç muafiyetinden yararlanamayacağından bahisle yükümlü şirket adına yapılan ağır kusur cezalı damga vergisi ve ipotek harcının kaldırılması istemiyle açılan davayı; 3505 sayılı Yasanın geçici 2’nci maddesinden bahsedilerek; yükümlü şirket ile … arasında akdedilen ipoteğe ilişkin ipotek senedinde, davacı kurumun bankaya karşı haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden, kanundan veya sözleşmelerden doğmuş ve doğacak bütün borçlarını teminen ipotek tesis edildiğinin belirtildiği; bu durumda, belgesiz ihracatın finansması gayesiyle verilecek kredileri teminen tesis edilmediği anlaşılan ipoteğin, 3505 sayılı Yasanın geçici 2’nci maddesi uyarınca damga vergisi ve harçtan istisna edilemeyeceği, damga vergisi ve ipotek harcı tarhiyatında yasal isabetsizlik bulunmadığı; öte yandan, ipotek senedi Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlendiğinden, olayda, yükümlü şirketin vergi kaçırma kastının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın vergi ve harç asıllarına ilişkin kısmını reddeden; kaçakçılık cezalarına ilişkin kısmını ise kısmen kabul ederek, bu cezaları kusura çeviren …. Vergi Mahkemesinin … günlü, E:…; K:…sayılı kararının; vergi dairesince, olayda ağır kusur cezası kesilmesi gerektiği; yükümlü şirket tarafından ise, ihracatın finansmanını teşkil etmek üzere kullanılan kredinin 3505 sayılı Yasa hükümlerine göre, vergi, resim ve harçlardan muaf olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, taraflar temyiz istemleri reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz istemlerinin reddiyle mahkeme kararının onanmasının gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanununa 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1’inci hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlü şirket ile …İskenderun Şubesi arasında yapılan kredi sözleşmesi ile ilgili ipotek tesisi işleminin, 3505 sayılı Yasa ile tanınan vergi, resim ve harç muafiyetinden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin bulunmaktadır.
Vergi dairesi temyiz dilekçesindeki, olayda ağır kusur cezası kesilmesi gerektiği yönündeki iddialar, kararın bu yönden bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Kusur cezalı ipotek harcı ile damga vergisine gelince;
3505 sayılı Kanunun 1.1.1998 tarihinde yürürlüğe giren geçici 2’nci maddesinin (a) bendinde, ihracat işlemlerinin ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların 31.12.1993 tarihine kadar 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden, 492 sayılı Kanuna göre de harçlardan istisna edildiği hükme bağlanmış; 3946 sayılı Yasanın 36’ncı maddesi hükmü ile de “31.12.1993” tarihi “31.12.1998” olarak değiştirilmiştir.
Bu düzenlemeye ilişkin uygulamayı yönlendirmek amacıyla, aynı maddenin son fıkrasına dayanılarak yayımlanan İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulanması Hakkında (2) seri nolu Tebliğin, “İhracatla İlgili İstisnanın Kapsamı” başlığını taşıyan 2’nci bölümünde de, ihracatın finansmanı gayesiyle kullandırılacak kredilerin (prefinansman, döviz ve gayri kabil-i rücu ihracat akreditiflerinin dahili devri suretiyle imalatçılara kullandırılan ihracat kredileri, Türk Eximbank kredileri ile T.C. Merkez Bankası tarafından …banka ihracatla ilgili açılan kısa vadeli senet reeskont kredileri dahil) ve bu krediler ile ilgili olarak verilecek teminatların damga vergisi ve harçtan istisna olduğu, istisnanın, söz konusu taahhütleri kapsayan belge ibraz edilmek koşuluyla 3.7.1993 tarihinden itibaren vuku bulan işlemlerin tümüne resen uygulanacağı kabul edilmiştir.
Sözü edilen tüm bu düzenlemeler incelendiğinde de, ihracatla ilgili işlemlerin damga vergisi ve harçtan müstesna tutulabilmesi için, ihracatçı şirketin, taahhüt ettiği ihracatı gerçekleştirmesinin zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin ihracat yapmak üzere alacağı kredinin teminatı olarak gösterdiği gayrimenkul üzerine, …T.A.Ş. lehine ipotek konulduğuna ilişkin resmi senedin genel mahiyetli ifadeler içermesi ve ihracat kredisinden başka kredinin de teminatını teşkil etmesi nedeniyle, ipotek işleminin, 3505 sayılı Yasanın 2’nci maddesinde yer alan damga vergisi ve harç istisnasından yararlanamayacağından bahisle dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı görülmektedir.
Başka bir firma ile ilgili, 25.2.1997 gün ve 7051 sayılı Maliye Bakanlığı Özelgesinde, ihracatın finansmanında kullanılacak ihracat kredileri ile bunların teminatlarına herhangi bir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın ve belge ibrazına da gerek kalmaksızın istisna uygulanmasının icap ettiği ve banka şubesinden kullandıkları kredinin, ihracat kapsamında kullandırılan nakdi kredi olduğunun banka şubesince tevsik edilmesinden dolayı, kullanılan kredinin teminatını teşkil etmek amacıyla yapılan ipotek işlemi sebebiyle düzenlenen kağıtların ve yapılan işlemlerin (tapu harcı dahil) damga vergisi ve harçtan istisna edilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Banka kredisinden yararlanan bütün müşteriler için matbu olarak düzenlendiği görülen ipotek resmi senedinin genel ifadeler içermesi nedenine dayalı olarak, ihracat taahhüdü bulunan kişilerin, yukarıda anılan yasada öngörülen istisnadan yararlandırılmamasında yasal isabet bulunmamaktadır.
Ancak, …A.Ş. Şubesinin 9.12.1996 gün ve 562 sayılı yazısında, 30.000.000.000.-liralık ipoteğin …Haddecilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin belgesiz ihracatının finansmanının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, ipotek kapsamında ihracat, döviz kredisi gibi firmayı taahhüt altına sokacak kredi kullandırılmadığı ve bu işlemlerle ilgili firma ile yapılmış bir sözleşmenin bulunmadığı belirtilmektedir.
Bu durumda, 3505 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanabilmesi bakımından, yükümlü şirketin taahhüt ettiği herhangi bir ihracat bulunup bulunmadığının, varsa taahhüt ettiği ihracatı gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin açığa kavuşturulmasından sonra bir karar verilmesi gerekli olup, mahkemece bu husus irdelenmeden verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine; yükümlü şirket temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının ağır kusur cezalı tarhiyatın kusur cezalı olarak onanmasına ilişkin kısmının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 27.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.