Danıştay Kararı 7. Daire 1997/2441 E. 1998/484 K. 18.02.1998 T.

7. Daire         1997/2441 E.  ,  1998/484 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/2441
Karar No: 1998/484

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …Akrilik İplik Sanayi A.Ş.
İstemin Özeti : Yükümlü şirket tarafından teşvik belgesinde öngörülen sermaye artırımına ilişkin özel şartların kısmen ihlal edildiğinden bahisle 1992/Kasım ayı için tarh edilen kusur cezalı damga vergisini; 3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinden söz edilerek, teşvik belgesinin incelenmesinden, özel şartlar bölümünde yükümlü şirketin sermayesinin 14.224.000.000.- lira nakit artırılacağının öngörüldüğü, ancak yükümlüce bu miktarın 5.925.000.000.- liralık kısmının ayni olarak karşılandığı, bu hususun Tapu Sicil Müdürlüğü yazısından anlaşıldığı, 3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinin amacının ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetleri teşvik etmek olduğu, bu nedenle yatırım teşvik belgesi alan kuruluşların, ihracat taahhüdünü yerine getirip getirmediği ve döviz kazandırıcı faaliyetinin olup olmadığının önem arz ettiği olayda, yükümlü şirket tarafından teşvik belgesinde belirtilen miktarda sermaye artırımının yapıldığı, sermaye artırımının bir kısmının ayni olarak yapılmış olmasının bahsi geçen madde hükmüne göre damga vergisi istisnasından yararlandırılmasına engel olmayacağı gerekçesiyle kaldıran …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; yükümlü şirket tarafından teşvik belgesindeki özel şartlar bölümünde belirtildiği gibi sermayenin nakit olarak değil, bir kısmının ayni olarak artırılmış olmasının, sermaye artırımına ilişkin özel şartların ihlali anlamına geldiği, tarh edilen cezalı vergide isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Uyuşmazlığın, sermaye artırımına ilişkin işlemin, 3505 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca damga vergisi istisnası kapsamında bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
3505 sayılı Kanunun 1.1.1989 tarihinde yürürlüğe giren geçici 2. maddesinin (c) bendi ile bu maddeye istinaden yayımlanan İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Hakkında (1) seri nolu tebliğin II/C bölümünde, ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlarla ilgili şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemlerinin damga vergisi ve harçlardan istisna olduğu, söz konusu belge ibraz edilmek koşuluyla belgede belirtilen esas ve değerler dikkate alınarak uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu durumda, damga vergisi istisnası, yalnızca teşvik belgesinde öngörülen işlemleri, belgede belirtilen esas ve değerler çerçevesinde kapsadığından, bu husus gözardı edilerek teşvik belgesinde öngörülmemesine rağmen ayni sermaye artışının da damga vergisi istisnası kapsamında bulunduğu yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
3505 sayılı Kanunun 1.1.1989 tarihinde yürürlüğe giren geçici 2. maddesinin (c) bendinde, ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan ve yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlarla ilgili şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemlerinin ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtların 31.12.1993 tarihine kadar 488 sayılı Kanuna göre damga vergisinden, 492 sayılı Kanuna göre de harçlardan istisna edildiği hükme bağlanmıştır.
Bu düzenlemeye ilişkin uygulamayı yönlendirmek amacıyla, aynı maddenin son fıkrasına dayanılarak yayımlanan İhracat ve Yatırımlarda Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında (1) seri nolu Tebliğin, “Yatırımlarla ilgili istisnanın kapsamı” başlığını taşıyan II/C bölümünde de ihracat veya döviz kazandırma taahhüdünde bulunulan yatırım teşvik belgesi kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı işlemlerinin damga vergisinden istisna olduğu, istisnanın, söz konusu taahhütleri kapsayan belge ibraz edilmek koşuluyla 1.1.1989 tarihinden itibaren vuku bulan işlemlerin tümüne, teşvik belgesinde belirtilen değerler dikkate alınarak resen uygulanacağı kabul edilmiştir.
Kanun ve tebliğin “teşvik belgesi kapsamındaki şirket kuruluşu ve sermaye artırımı..” ifadesi ile, yatırımın teşviki için şirket kuruluşu ve sermaye artırımının teşvik belgesinin zorunlu şartı olması halinin amaçlandığı, ancak bu koşulla söz konusu işlemin vergi, resim ve harç istisnasından yararlandırılabileceği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; 31.12.1991 tarih ve … sayılı teşvik belgesinde, yatırımın bitiş tarihinin 31.12.1993 olduğu, beş yıllık toplam 850.000.- Amerikan doları ihracat taahhüdünde bulunulduğu, yatırımın yararlanacağı teşvik tedbirleri arasında vergi, resim, ve harç istisnasına yer verildiği, belgenin özel şartlar bölümünde 29.389.000.000.- lira olan sermayenin yatırım süresi sonuna kadar nakit olarak 14.224.000.000.- lira artırılarak belgenin vize ettirilmesinin öngörüldüğü; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğünce, …Defterdarlığına yazılan 1.4.1992 gün ve 824 sayılı yazıdan, şirket sermayesinin 5.925.000.000.- lirasının ayni olarak karşılanması suretiyle artırıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca vergi, resim ve harç istisnasının, teşvik belgesinde öngörülmeyen esas ve değerlere bağlı kalınmayarak gerçekleştirilen işlemlere de uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, yatırım teşvik belgesinin özel şartlar bölümünde sermaye artışının nakit olarak yapılmasının öngörülmesi, ayni olarak sermaye artışı yapılacağına dair herhangi bir hükme yer verilmemesi karşısında ayni sermaye artışının damga vergisi istisnasından yararlanmaya engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle vergiyi kaldıran mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 18.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.