Danıştay Kararı 7. Daire 1997/231 E. 1998/1152 K. 24.03.1998 T.

7. Daire         1997/231 E.  ,  1998/1152 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/231
Karar No: 1998/1152

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
Karşı Taraf : …. Bankası Üsküdar Şubesi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı banka tarafından, …Turizm Yatırımları Ticaret Anonim Şirketi adına …Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünde tescilli 18.11.1986 gün ve … sayılı giriş beyannamesi ile gerçekleştirilen ithalatla ilgili olarak verilen teminat mektubu dolayısıyla, fiili ithal tarihinden itibaren hesaplanan faiz ve cezanın tahsili amacıyla tanzim ve tebliğ olunan ödeme emrini; teminat mektubu veren bankanın 3065 sayılı Kanunun 46’ncı maddesinin 6’ncı fıkrası uyarınca uygulanan %50 cezanın muhatabı olmasının mümkün olmadığı, idarece teminat tutarının paraya çevrilmesi yolundaki talepten vazgeçildiği veya şimdilik durdurulduğunun davacı bankaya defalarca bildirildiği, son talep üzerine teminat tutarını ödeyen bankadan faiz istenilmesinde de isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; fiili ithal tarihinden bankaya yapılan tebligatı müteakip doğan vade tarihine kadar geçen süre içinde gecikme zammı hesaplanmasının yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 46’ncı maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan 6’ncı fıkrasında, “Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından verilen teşvik belgelerinde gösterilen yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken katma değer vergisi, bu verginin fiilen indirilmesinin mümkün olacağı tarihe kadar ertelenir. Bu ertelemede 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun süre ve tecil faizi ile ilgili hükümleri uygulanmaz Şu kadar ki yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde ertelenen vergi, tahakkuk ettiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48’inci maddesine göre tespit olunan ilgili yıllar için geçerli tecil faizleri %50 zamlı uygulanmak suretiyle tahsil edilir. Erteleme süresince zaman aşımı işlemez” hükmü yer almış, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56’ncı maddesinde ise, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği taktirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davacı banka tarafından, … Turizm Yatırımları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına …Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünde tescilli 18.11.1986 gün ve … sayılı giriş beyannamesi ile 12.6.1986 gün ve … sayılı teşvik belgesi kapsamında ithali gerçekleştirilen eşyalara ilişkin olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi için 5.207.650.- lira tutarında 18.11.1986 gün ve … sayılı teminat mektubu verildiği, bu teminat mektubuyla, teminat altına alınan meblağın ilk yazılı talep üzerine nakden ve tamamen ve talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faiz ile mektubun bankaca verildiği tarihten itibaren gecikme zammının ödeneceği yükümlülüğü altına girildiği; davalı idarece teminat mektubunu veren davacı bankaya gönderilen müteaddit yazılarla önce teminat mektubunun nakde çevrilmesinin istenildiği, ancak, sonradan bu talepten vazgeçildiği, talep edilmesi üzerine bankaca ödenen 5.207.650 liranın bankaya iade edildiği, en son 19.7.1994 tarihinde teminat mektubu tutarı olan 5.207.650 liranın saymanlık müdürlüğünün ilgili hesabına intikal ettirilerek bu meblağın ödendiği, giriş beyannamesinin tescil tarihi ile teminat mektubu tutarı olan meblağın yatırıldığı tarih arasında geçen süre için hesaplanan %50 zamlı yasal faizin tahsili amacıyla davaya konu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen kanun hükümlerine göre, giriş esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanmak suretiyle ertelenen katma değer vergisinin, yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde tahakkuk tarihinden itibaren hesaplanacak %50 zamlı tecil faiziyle birlikte tahsili cihetine gidilecektir. Bu aşamada, ertelenen vergi banka teminat mektubuyla teminat altına alınmış olduğundan, 6183 sayılı Kanunun 56’ncı maddesi uyarınca teminat mektubunun usulü dairesinde nakde çevrilmesi suretiyle kamu alacağının tahsili yolunda işlem tesis gerekecektir.
Olayda, ertelenen vergiye ilişkin olarak davacı banka tarafından verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesi konusunda gümrük idaresince birçok defa talepte bulunulmuş, fakat daha sonra tesis edilen işlemlerle bu talepten vazgeçilmiş olması, banka tarafından yatırılan teminat mektubu tutarının idarece kabul edilmeyerek iade edilmesi karşısında, teminat mektubu tutarını ödemeye hazır olduğunu bildiren banka adına, gümrük idaresi açısından teminat mektubunun nakde çevrilmesi imkanının doğduğu tarihten sonraki sürelere ilişkin faiz hesaplamasında mevzuata uyarlık bulunmadığından, ödeme emrinin iptali yolundaki mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına, 24.3.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.