Danıştay Kararı 7. Daire 1997/2195 E. 1998/2796 K. 14.09.1998 T.

7. Daire         1997/2195 E.  ,  1998/2796 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/2195
Karar No: 1998/2796

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : … Kollektif Şirketi
Vekilleri : Av. …
İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle davacı şirket adına yapılan ek katma değer vergisi tahakkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemi; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21’inci maddesinden ve kabul kredili ödemeye ilişkin açıklamalardan bahisle, vade farkının (vade faizi), katma değer vergisi matrahının bir unsuru olabilmesi için bu tür gider ve ödemenin fiili ithal tarihinden önce doğmuş olması gerektiği, dosyanın incelenmesinden, ithal konusu eşyanın, bedelinin %15’i peşin, %85’i 30.5.1994 tarihinde mal mukabili olarak ödenmek üzere 31.1.1994 tarihinde fiili ithalatının gerçekleştirildiği ve ithal müsaadelerinde de vade farkı alınmayacağı ve faiz transferi yapılmayacağı yolunda şerh bulunduğu, tanzim tarihinde mal mukabili olan ödeme şeklinin, “5 Nisan Ekonomik Kararları” sonucu ülke ekonomisinde meydana gelen kriz nedeniyle ödeme güçlüğü içine giren davacı firma tarafından 22.5.1995 tarihi itibarıyla kabul edilen mal bedeli ve faiz tutarını içeren poliçelerle kabul kredili mal mukabili ödeme şekline dönüştürüldüğü ve sözkonusu vade farkının (vade faizi) fiili ithalden sonra meydana gelen ödeme şekli değişikliğinden kaynaklandığının anlaşıldığı, bu durumda, fiili ithalatın gerçekleştirildiği tarih itibarıyla öngörülmüş bir vade farkı (vade faizi) bulunmadığı, sözkonusu vade farkının meydana gelen ödeme şekli değişikliği sonucu, fiili ithal tarihinden sonra doğduğu açık olduğundan, fiili ithal tarihine kadar mevcut olmayan vade farkının (vade faizi) katma değer vergisi matrahına dahil edilmesi suretiyle yapılan ek tahakkukta isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; fiili ithalden önce gerçekleşen ancak ödemesi fiili ithalden sonra yapılan vade farkının katma değer vergisi matrahına dahil edilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Uyuşmazlık, kabul kredili ithalat nedeniyle ödenen vade farkının (vade faizi), katma değer vergisi matrahına dahil olduğundan bahisle tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması isteğinden kaynaklanmaktadır.
Yasa koyucu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 9’uncu kısmının 1’inci bölümünde sistematik olarak hukuki işlemin nev’ine göre katma değer vergisi matrahının hangi unsur veya unsurlardan meydana geldiğini özel olarak 20,21,22, ve 23’üncü maddelerde belirledikten sonra, 24’üncü maddede ise, bu matraha dahil olabilecek diğer unsurları genel nitelikte, sınır koymadan, tek tek saymak suretiyle belirleme yoluna gitmiştir. Nitekim, 24’üncü maddenin başlığında 20,21…22 ve 23’üncü maddelerde olduğu gibi bir hukuki işlem adı zikredilmeksizin “Matraha Dahil Olan Unsurlar” denilmesi de bu görüşü doğrulamaktadır.
Bu durumda, 24’üncü maddenin (c) bendinde sayılan “faizin” 21’inci madde ile düzenlenilen ithalattaki matraha dahil bir unsur olarak kabulü gerekeceğinden, söz konusu faizin fiili ithalattan sonra ödenmiş olduğundan katma değer vergisi matrahına dahil edilemeyeceği gerekçesiyle kaldırılmasına ilişkin vergi mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı Yasanın 49/1-b maddesi hükmü uyarınca vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 14.9.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.