Danıştay Kararı 7. Daire 1997/1975 E. 1998/623 K. 24.02.1998 T.

7. Daire         1997/1975 E.  ,  1998/623 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1975
Karar No: 1998/623

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : … Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş.
Vekilleri : Av. …- Av. …
İstemin Özeti : Mudanya Gümrük Müdürlüğünde tescilli 10.1.1994 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı … marka araca ilişkin olarak beyan edilen kıymetin, idarece, T.C. Paris Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Başmüşavirliği kanalıyla üretici firmadan tespit edilen kıymete nazaran düşük bulunduğundan bahisle yapılan ek tahakkuka vaki itirazı reddeden Gümrükler Genel Müdürlüğünün 8.5.1996 gün ve 11888 sayılı işlemini; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 3 ve 65. maddelerinden bahisle, olayda, yükümlü şirketin, Fransa’da yerleşik …firmasının Türkiye Genel distribütörü olduğu, dava dilekçesine ekli “Dağıtım ve İhracat (Built-Up) Anlaşması”nın incelenmesinden merkezi Fransa’da bulunan “….” isimli uluslararası şirketin diğer ülkelerde de bulunan genel distribütörleri üzerinde, ihracat, satış bölgesinin tespiti, marka, yedek parça, ticaret şebekesinin organizasyonu, stokların denetimi, modeller ve satış fiyatları gibi konularda anlaşma düzeyinde etkinliğinin bulunduğunun anlaşıldığı; dünyaca bilinen bir firmanın ihraç ettiği araçlar için üzerinde anlaşılan fiyatın altında bir fiyatla fatura düzenlemesi düşünülemeyeceği gibi, yükümlü … A.Ş. gibi bir firmanın da ithal ettiği bu araçlar için, sırf gümrük vergisinden kaçınmak maksadıyla anlaşma yapılan fiyatın altında beyanda bulunmasının da düşünülemeyeceği; sözü edilen anlaşma, menşeinden temin edilen noter tasdikli uygunluk belgesi ve beyanname eki fatura ile diğer belgelerden, beyan edilen kıymetin, tarafların serbest rekabet şartları içinde anlaştığı, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyat olduğunun anlaşıldığı, bu duruma göre, idarece tespit edilen fiyat üzerinden yapılan ek tahakkukta yasal yerindelik görülmediği gerekçesiyle iptal eden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; tespit edilen fiyatın akit tarihindeki normal fiyat olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yükümlü şirketle ihracatçı … firması arasında yapılan distribütörlük sözleşmesi gereğince imzalanan ihracat anlaşmasında, araçların fabrika bedeli üzerinden ithal edilmesinin kararlaştırıldığı, idarece tespit edilen fiyatın ise Fransa’daki perakende satış fiyatı olduğu ileri sürülerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :1615 sayılı Gümrük Kanununun “Eşyanın Kıymeti” başlığını taşıyan ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 65. maddesinin 1. fıkrasında; “İthal eşyasının gümrük vergisine esas olan kıymeti, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatıdır.” hükmü yer almış 2. fıkrasında; “Normal fiyat, birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyattır.
Bu fiyat tespit olunurken;
a) Eşyanın alıcıya Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslim edildiği,
b) Eşyanın satışına ve Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslimine mütaallik bütün masrafların satıcıya ait bulunduğu, dolayısıyla normal fiyata dahil olduğu,
c) Türkiye’de ödenmesi gereken vergi ve resimlerin alıcıya ait olduğu dolayısıyla normal fiyata dahil bulunmadığı farz olunur.” denilmek suretiyle ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymeti olan “normal fiyatın” tanımı yapılmıştır.
Aynı maddenin 4/d fıkrasında ise, iki şahıstan herbiri diğerinin ticaretinde herhangi bir menfaat rabıtasına sahip olursa veya her ikisinin herhangi bir ticarette müşterek bir menfaat rabıtası bulunursa, bu menfaat rabıtaları doğrudan doğruya veya dolayısıyla da olsa bu şahısların iş ortağı addolunacağı belirtilmiştir.
1615 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Gümrük Yönetmeliğinin 386’ncı maddesinin (B) fıkrasının IV. bendinde, Gümrük Kanununun 65’inci maddesinin 4/d fıkrasında açıklandığı şekilde satıcı ile ortak sayılan veya satıcının acentesi veya mümessili veya tek bayii veya komisyoncusu olan, özet olarak satıcı firma ile olan münasebeti müstakil bir alıcı durumunda bulunmayan mükelleflerin giriş beyannamelerinin (B) tablosunu doldurmakla zorunlu oldukları, IV/5. bendinde de alıcı ile satıcı arasındaki münasebetin mahiyetinden doğan komisyon, iskonto ve diğer masraflarla yapılmış olan tenzilatın vergi matrahına katılmaları gerektiğinden, fatura fiyatına ekleneceği belirtilmiştir.
386’ıncı maddenin yukarıda belirtilen IV. bendinin sondan bir önceki paragrafında ise, giriş beyannamelerinin (B) tablosunu dolduran mükelleflerin münasebet durumlarının sonradan bakanlıkça incelenmesi sonunda, alıcı ve satıcı arasındaki münasebetler dolayısıyla normal fiyattan daha düşük olarak beyan edildiği tespit olunan kıymetlerin normal kıymete göre ayarlanacağı açıklanmıştır.
Olayda, yükümlü şirket tarafından beyan edilen kıymetin, T.C. Paris Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Başmüşavirliğince üretici firmadan temin edilen listedeki fiyatlara nazaran indirimli olduğu saptanmış bulunmasına göre, ihracatçı firma ile ithalatçı arasındaki münasebetin mahiyeti nedeniyle ortaya çıkan menfaatten doğan kıymet farkının beyan edilen kıymete dahil edilmek suretiyle ek tahakkuk yapılmış olmasında Gümrük Kanununu ile Gümrük Yönetmeliğinin yukarıda değinilen hükümlerine aykırılık söz konusu değildir.
Bu durumda, idarece, ihracatçı firmanın yükümlü şirkete uyguladığı fiyat üzerinden yapılan beyan kabul edilmeyerek, üretici firmanın belirlediği ihracata özel fiyat esas alınmak suretiyle yapılan ek tahakkukta isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık konusu olayda, davacı şirket tarafından ithal edilen …marka otomobillerin beyan edilen kıymetinin düşük bulunması üzerine T.C. Paris Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Başmüşavirliği nezdindeki kıymet araştırması sonucu tespit edilen perakende satış fiyatları esas alınarak yapılan ek tarhiyatı terkin eden vergi mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 65’inci maddesinin 1’inci fıkrasında ithal eşyasının gümrük vergisine esas olan kıymetinin gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatı olduğu belirtilmiş, 2’nci fıkrasında ise, normal fiyat birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyat olarak tanımlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden davacı şirketin Fransa’da mukim … Firmasının genel distribütörü olduğu ve aralarındaki dağıtım ve ihracat (Built- Up) anlaşmasına göre …. isimli bu şirketin diğer ülkelerdeki genel distribütörleri üzerinde ihracat, satış bölgesinin tespiti, marka, yedek parça şebekesinin organizasyonu, stokların denetimi modeller ve satış fiyatları gibi konularda anlaşma düzeyinde etkinliği bulunduğu anlaşılmış olup, satış fiyat listelerinin de bu distribütörlük anlaşması şartlarına göre düzenleneceği tabiidir.
Kaldı ki ithal edilen otomobillerin kıymeti faturasına uygun olarak beyan edilmiş olup, fatura ve akde ilişkin belgelerin geçersiz olduğu yolunda herhangi bir iddia ve tespit bulunmamaktadır. Diğer taraftan kıymet araştırması T.C. Paris Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Başmüşavirliği nezdinde yapılan araştırmaya dayalı olup, Fransa’daki perakende satış fiyatlarını gösteren listenin esas alındığı bu meyanda distribütörlük ve ihracat sözleşmelerinin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda kıymet araştırmasının 1615 sayılı Kanunun 65. Maddesinde belirtildiği gibi normal fiyatın tespiti için yeterli olmadığı sonucuna varıldığından, davacının faturaya uygun olarak yaptığı kıymet beyanının doğru olduğunun kabulü gerektiğinden ek tarhiyatta isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile ek tarhiyatın terkini yolundaki vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirket tarafından, Fransa’da yerleşik üretici “….” firması ile aralarındaki “Dağıtım ve İhracat (BUILT-UP) Anlaşması”na dayanılarak ithal edilen …marka araçların, faturasına ve …firmasının yükümlü şirkete uyguladığı fiyat listesine uygun olarak beyan olunan kıymetinin düşük bulunması üzerine, idarece T.C. Paris Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Başmüşavirliği nezdinde yapılan araştırma sonucunda tespit edilen kıymetlerin ek tahakkuka esas alındığı anlaşılmaktadır.
Yükümlü şirket vekili tarafından, idarece tespit edilen fiyatlara Fransa dahilinde ödenen yerel vergiler, satıcının kar payı vb. nin dahil olduğu iddia edilmekte ise de, sözü edilen fiyat listesinin incelenmesi ve başmüşavirliğin üst yazısından listede gösterilen fiyatların, ihracata özel, anahtar teslimi Paris’ten çıkış fiyatları olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda olayda, yükümlü şirket tarafından ithal edilen … marka araçlar için ihracatçı firma tarafından belirlenen ihracata özel anahtar teslimi fiyatların yanı sıra, yine ihracatçı firmanın Türkiye distribütörü olan yükümlü şirkete uyguladığı ihraç fiyatı olmak üzere iki ayrı FOB ihraç kıymeti ortaya çıkmakta, ihracatçı firma tarafından uygulanan fiyata uygun olarak yükümlü şirketçe beyan edilen kıymet ile ihracatçı firmanın belirlediği ihracata özel anahtar teslimi fiyatlardan hangisinin vergilemede esas alınacağının tespiti, uyuşmazlığın çözümü bakımından önem taşımaktadır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun “Eşyanın Kıymeti” başlığını taşıyan ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 65’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “İthal eşyasının gümrük vergisine esas olan kıymeti, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatıdır.” hükmü yer almış, 2’nci fıkrasında da; “Normal fiyat, birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyattır.
Bu fiyat tespit olunurken;
a) Eşyanın alıcıya Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslim edildiği,
b) Eşyanın satışına ve Türkiye’de giriş liman veya mahallinde teslimine müteallik bütün masrafların satıcıya ait bulunduğu, dolayısıyla normal fiyata dahil olduğu,
c) Türkiye’de ödenmesi gereken vergi ve resimlerin alıcıya ait olduğu dolayısıyla normal fiyata dahil bulunmadığı farz olunur.” denilmek suretiyle ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymeti olan “normal fiyatın” tanımı yapılmıştır.
Aynı maddenin 4/d fıkrasında ise, iki şahıstan her biri diğerinin ticaretinde herhangi bir menfaat rabıtasına sahip olursa veya her ikisinin herhangi bir ticarette müşterek bir menfaat rabıtası bulunursa, bu menfaat rabıtaları doğrudan doğruya veya dolayısıyla da olsa bu şahısların iş ortağı addolunacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 1615 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Gümrük Yönetmeliğinin 386’ncı maddesinin (B) fıkrasının IV’üncü bendinde, Gümrük Kanununun 65’inci maddesinin 4/d fıkrasında açıklandığı şekilde satıcı ile ortak sayılan veya satıcının acentesi veya mümessili veya tek bayii veya komisyoncusu olan, özet olarak satıcı firma ile olan münasebeti müstakil bir alıcı durumunda bulunmayan mükelleflerin, giriş beyannamelerinin (B) tablosunu doldurmakla zorunlu oldukları, IV/5’inci bendinde de, alıcı ile satıcı arasındaki münasebetin mahiyetinden doğan komisyon, iskonto ve diğer masraflarla yapılmış olan tenzilatın vergi matrahına katılmaları gerektiğinden, fatura fiyatına ekleneceği öngörülmüştür.
386’ncı maddenin yukarıda belirtilen IV’üncü bendinin sondan bir önceki paragrafında ise, giriş beyannamelerinin (B) tablosunu dolduran mükelleflerin münasebet durumlarının sonradan bakanlıkça incelenmesi sonunda, alıcı ve satıcı arasındaki münasebetler dolayısıyla normal fiyattan daha düşük olarak beyan edildiği tespit olunan kıymetlerin normal kıymete göre ayarlanacağı açıklanmıştır.
Olayda, ihracatçı … firması ile yükümlü şirket arasında düzenlenmiş, karşılıklı hak ve yükümlülükler içeren bir “Dağıtım ve İhracat Anlaşması” bulunduğu, yükümlü şirket tarafından, distribütör sıfatıyla beyannamenin (B) tablosunun doldurulduğu, bu sözleşmeye göre, tarafların birbirinden ayrı müstakil alıcı ve satıcı pozisyonunda olmadıkları, aralarındaki anlaşma gereği araçların bedelinin, Fransız frangı üzerinden imalatçının belirlediği FOB fabrika bedeli olarak nakden ödeneceği, bununla beraber …ve … AŞ’nin başka ödeme şartları üzerinde de anlaşabilecekleri görülmektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 65’inci maddesindeki tanımdan da anlaşılacağı üzere, normal fiyat, gerçekleşmiş bir fiyat değil, tam ve serbest rekabet şartları altında teşekkül etmesi öngörülen nazari bir fiyattır. Üretici … firmasının yükümlü şirkete uyguladığı fiyatı, aralarında müstakil bir alıcı satıcı ilişkisi bulunmaması nedeniyle normal fiyat olarak düşünmek mümkün değildir. Bu itibarla, gümrük vergisine esas kıymetin tespitinde menşe ülkesinde oluşan ve tüm alıcılara uygulanan FOB ihraç fiyatının dikkate alınması gerekmektedir. Aksine bir uygulamanın, ithal edilen aynı nitelik ve standarttaki eşyaların, farklı koşullara göre oluşan değişik fiyatlar esas alınarak vergilendirilmesi gibi, 1615 sayılı Kanunun 65’inci maddesiyle öngörülen amaca ters sonuçlar doğurması kaçınılmazdır.
İhracatçı firma ile aralarındaki anlaşma gereği yükümlü şirket tarafından beyan edilen kıymetin, başmüşavirlikçe, üretici-ihracatçı firmadan temin edilerek gönderilen listedeki fiyatlara nazaran indirimli olduğu saptanmış bulunmasına göre, ihracatçı firma ile ithalatçı arasındaki münasebetin mahiyetinden kaynaklanan kıymet farkının beyan edilen kıymete dahil edilmesi gerekli bulunduğundan, dava konusu işlemi yazılı gerekçeyle iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 24.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.