Danıştay Kararı 7. Daire 1997/1465 E. 1998/1439 K. 21.04.1998 T.

7. Daire         1997/1465 E.  ,  1998/1439 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1465
Karar No: 1998/1439

Temyiz İsteminde Bulunan : … Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Eskişehir Gümrük Müdürlüğünde tescilli 12.4.1995 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı “Etiket” isimli eşya için beyan olunan kıymetin, yine yükümlü şirket adına tescilli 19.12.1994 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı aynı cins eşyanın kıymetine nazaran düşük bulunduğundan bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük vergisine vaki itirazın reddine ilişkin 28.11.1995 gün ve 253 sayılı Gümrükler Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davayı; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 3968 sayılı Kanunla değişik 65’inci maddesi ile GATT’ın VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmaya İlişkin Yönetmeliğin 4/e maddesi ile 5, 6 ve 7’nci maddelerindeki düzenlemeye göre, ithal eşyasının gümrük kıymetinin, öncelikle satış bedeli yöntemi uygulanarak belirlenmesi gerekmekte ise de, beyanda bulunan tarafından verilen belgelerin gerçekliği ve doğruluğundan, dolayısıyla beyan edilen kıymetin gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatı yansıtıp yansıtmadığından kuşku duyulması ve beyanın doğruluğunun belgelerle kanıtlanamaması durumunda bir sonraki sırada yer alan aynı eşyanın satış bedeli yöntemine, bunun mümkün olmaması durumunda da sırasıyla diğer yöntemlere göre belirlenmesi gerektiği, bu açıdan bakıldığında, aynı satıcı firmanın, aynı veya yakın tarihte, aynı eşya için iki ayrı fiyat içeren faturasının bulunması halinin, ödenen veya ödenecek fiyatı yansıtmadığı hususunda kuşku duyulmasına yeterli sebep sayılacağı; dosyadaki belgelerden, yükümlü şirketçe, 19.12.1994 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesiyle ithal edilen aynı cins eşyanın kıymeti 8,85 Alman markı/1000 adet olarak beyan edilmiş olmasına rağmen, uyuşmazlık konusu beyannamede eşyanın fiyatının 3,03 Alman markı/1000 adet olarak beyan edildiğinin tespiti üzerine, 1000 adet için uygulanan 8,85 Alman markı fiyat esas alınarak ek tahakkuk yapıldığının anlaşıldığı; yükümlü şirket vekilince, ithal edilen etiketlerin, yükümlü şirket tarafından üretilen çikolatalara zarar verecek derecede koku yayması nedeniyle, ihracatçı firma ile yapılan anlaşma sonucu, zararın telafisi amacıyla ikinci ithalata ilişkin faturaların düşük birim fiyat içerecek şekilde düzenlendiği ileri sürülmüş ise de, ileri sürülen iddianın geçerli belgelerle kanıtlanamamış olması ve her iki ithalat arasında 3,5-4 ay gibi yakın kabul edilebilecek bir zaman geçmiş bulunması karşısında, bu iddiaların geçerli kabul edilmediği; öte yandan, dava dilekçesinde yer alan diğer iddiaların da yukarıda anılan yasal düzenlemeye uygun olarak tesis edilen dava konusu idari işlemi kusurlandırıcı nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddeden …. Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:… sayılı kararının; 19.12.1994 gün ve … sayılı beyanname ile ithal edilen etiketlerin ürüne zarar verecek derecede koku yayması nedeniyle, ihracatçı firma ile yapılan yazışmalar sonucu, bu firmanın bozuk etiketlerin yerine zararlarını dikkate alarak bu kez düşük fiyatla yeni etiketler gönderdiği, ikinci partide fiyatın düşük tutulmasının, birinci partideki zararın tazmini amacını taşıdığı, olayda, düzenlenen fatura gerçek olduğundan, yönetmeliğin satış bedeli yöntemini esas alan 6’ncı maddesinin uygulanması gerektiği ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yönündedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Davacı şirket tarafından, Eskişehir Gümrük Müdürlüğünde tescil edilen 12.4.1995 tarih ve … sayılı beyanname ile ithal edilen “kağıt ve kartondan her cins etiket” in beyan edilen kıymetinin, aynı firma tarafından daha önce ithal edilen aynı cins ve evsaftaki eşya kıymetine göre düşük bulunması nedeniyle yapılan ek tarhiyatı tasdik eden vergi mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 12.2.1994 tarihinde yayınlanan 3968 sayılı Kanunla değişik, eşyanın kıymeti başlıklı 65. maddesine göre, ithal edilen eşyanın kıymeti öncelikle “satış bedeli yöntemi” uygulanarak belirlenmesi gerekir ise de, beyanda bulunan tarafından yapılan beyanın belgelerle kanıtlanamaması durumunda “aynı eşyanın satış bedeli yöntemine” bunun mümkün olmaması halinde ise diğer yöntemlere göre belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden davacı firma tarafından 19.12.1994 tarihli beyanname ile ithal edilen etiketlerin kıymeti 8,85 DM/1000 adet olarak beyan edilmişken, 12.4.1995 tarihli giriş beyannamesinde 3,03DM/1000 adet olarak beyan edildiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı şirket fiyat farklılığının nedenini etiketlerin kötü koku içermesi nedeniyle kullanılmamasından ileri geldiğini iddia etmekte ise de bu iddianın kanıtlanamaması nedeniyle kabulü mümkün görülmemiştir.
Bu durumda davacı tarafından ithalatı yapılan aynı cins ve nitelikteki etiketler nedeniyle başka bir beyannamede beyan edilen fiyatın emsal fiyat kabul edilmesi suretiyle yapılan ek tarhiyatta isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
1615 sayılı Gümrük Kanununun 3968 sayılı Kanunla değişik 65’inci maddesinde, ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymetinin, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı belirtilmiştir.
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmaya İlişkin Yönetmeliğin 5’inci maddesinde; ithal eşyasının gümrük vergisine esas alınacak kıymetinin, bu Yönetmeliğin 6 ila 12’nci maddelerinde yer alan yöntemlerin sırasıyla uygulanması yoluyla tayin ve tespit olunacağı; bir yönteme göre belirlenemeyen kıymet için izleyen yönteme geçileceği; 6’ncı maddesinde, ithal eşyanın gümrük kıymetinin, eşyanın satış bedeli, yani, Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satış sırasında ortaya çıkan ve bu Yönetmeliğin 13 ve 14’üncü maddelerine göre gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkan, gerçekte ödenen veya ödenecek fiyat olduğu; ancak, eşyanın satış bedelinin gümrük kıymetine esas alınabilmesi için, maddenin (b) fıkrasında belirtilen, satış veya fiyatın, kıymeti belirlenmekte olan eşya bakımından, kıymeti belirlenemez mahiyette herhangi bir koşul veya edim konusu olmaması gerektiği; 7’nci maddesinin (a) fıkrasında, 6’ncı maddedeki yönteme göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymetinin, Türkiye’ye ihraç amacıyla satılan ve kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen aynı eşyanın satış bedeli olduğu belirtilmiş, yönetmeliğin 4/e maddesinde “Aynı eşya”, fiziksel özellik, kalite ve tanındığı özellikleri dahil olmak üzere, her hususta aynı olan ve aynı ülkede üretilen eşya olarak tanımlanmıştır.
Olayda, yükümlü şirket tarafından 19.12.1994 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi ile 1000 adedi 8,85 Alman markı üzerinden ithal edilen etiketlerin, yükümlü şirketin imal ettiği ürüne zarar verecek derecede koku yayması nedeniyle, ihracatçı firmanın, bozuk etiketlerden dolayı ortaya çıkan zararı telafi etmek amacıyla, uyuşmazlığa konu 12.4.1995 gününde tescil edilen 426 sayılı beyannameyle beyan ve ithal olunan aynı cins eşyanın 1000 adedini 3,03 Alman markı üzerinden yükümlü şirkete gönderdiği hususu taraflar arasında çekişmesiz olup, uyuşmazlık konusu eşya için gerçekte ödenmesi gereken birim fiyatın 8,85 Alman markı olduğu; ihracatçı firmanın, yükümlü şirketin uğradığı zararı telafi etmek amacıyla aynı eşyayı 3,03 Alman markı birim fiyat üzerinden gönderdiği, iki ithalat arasındaki münasebet nedeniyle ikincisinde daha düşük birim fiyat uygulandığı anlaşılmakla, idarece, sözü edilen yönetmeliğin 7’nci maddesinde belirtilen aynı eşyanın satış bedeli yöntemine göre, uyuşmazlık konusu eşyanın kıymetinin belirlenerek ek tahakkuk yapılmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Diğer taraftan, ihracatçı firma tarafından gerçekte ödenmesi gerekenden daha düşük birim fiyat uygulanması, yükümlü şirketin uğradığı zararın telafisine yönelik olup, bu durumun gümrük vergisini etkilemesi söz konusu değildir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına; hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 4.8 oranında ve … liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz edenden alınmasına, 21.4.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.