Danıştay Kararı 7. Daire 1997/1385 E. 1998/1364 K. 02.04.1998 T.

7. Daire         1997/1385 E.  ,  1998/1364 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1385
Karar No: 1998/1364

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : … Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : …Gümrük Müdürlüğünde tescilli 7.11.1990 gün ve … sayılı beyanname ile geçici girişi yapılan 100.000 adet çuvaldan 26.055 adedinin süresi içinde yurt dışı edilmediğinden bahisle, söz konusu eşyalara isabet eden gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla tesis edilen teminat mektubunun nakde çevrilmesine ilişkin işlemi; Gümrük Kanununun Birinci Kitap Üçüncü Ayırım Dördüncü Bölümünde yer alan “Geçici Muaflık Rejimi” nde, yabancı memleket eşyasının, anılan kanunda yazılı şartlarda yurt dışından getirilip vergi ve resimleri teminata bağlandıktan sonra geçici olarak yurda sokulması ve asli nitelikleri değişmeksizin, yine kanunda yazılı süreler zarfında tekrar çıkarılmasına ilişkin işlem ve kuralların düzenlendiği, yine aynı kanunun 119’uncu maddesinin 4/a bendinde, memleket eşyasının ihracında ambalaj malzemesi olarak kullanılmak veya üzerine takılmak amacıyla gelen eşyanın yurda geçici olarak ithalinin mümkün olduğunun belirtildiği; Gümrük Yönetmeliğinin 877’nci maddesinde ise, geçici kabul veya muaflık eşyasının tekrar çıkarılmasından vazgeçilerek, süresi içinde, Gümrük Kanunununda yazılı antrepolara veya gümrükçe izin verilen yerlere konulmasının, ayniyet ve niteliklerinin tespiti şartıyla (teminatların çözülmesi bakımından) çıkış hükmünde olduğunun belirtildiği; olayda, davacı şirketin 7.11.1990 gün ve … sayılı geçici giriş beyannamesiyle, ambalaj olarak kullanılmak üzere 100.000 adet boş çuval ithal ettiği, bunlardan 73.945 adedinin yasal süresi içinde yurt dışına çıkarıldığı, kalan 26.055 adedinin bir kısmının kullanılmadığı ve bir kısmının ise kullanılamayacak durumda olduğunun, (eşyaların yurtta kalma süresi içinde) 7.11.1991 günlü dilekçeyle davalı idareye bildirildiği, … Ticaret ve Sanayi Odasının 31.3.1992 günlü ekspertiz raporuyla, söz konusu çuvalların 24.575 adedinin imalat esnasında, kamyona ve gemiye yükleme, istifleme sırasındaki patlama ve yırtılmalardan dolayı kullanılamayacak halde olduğunun, 1.480 adedinin ise kullanılmadığının tespit edildiği; idarece düzenlenen aynı tarihli tutanakta da bu durumun belirtildiği ve 24.575 adet için 23.11.1992 tarihli yoklama tutanağının düzenlendiği, 1.480 adet kullanılmayan çuvalın ise 18.11.1992 tarihinde gümrük ambarına alındığı, daha sonra ise, kullanılmayan ve kullanılamayacak durumda bulunan 26.055 adet çuvala isabet eden gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla, teminat mektubunun para çevrilmesine yönelik olarak davaya konu işleminin tesis edildiği hususlarının, dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşıldığı; Gümrük Yönetmeliğinin 877’nci maddesinde, çıkış sayılabilecek hallerin gösterildiği, ancak, yabancı memleket mallarının, ithalini yapanların kendilerine kusur izafe edilemeyen sebeplerle, yurt dışı edilememesi halinde ne gibi bir işlem yapılacağı konusunda herhangi bir hükme yer verilmediği; bu duruma göre, davacı şirket tarafından kullanılmayan ve kullanılamayacak durumda bulunan toplam 26.055 adet çuval için, yönetmelikte öngörülen (yurtta kalma) süre içinde idareye başvurulup gerekli işlemler yapıldığından, davacının kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle kullanılamaz hale gelen 24.575 adet çuvalın da, çıkarılmasından vazgeçilerek süresi içinde ilgili yerlere konulan eşyalar gibi mütalaa edilmesi ve bütün çuvallar için, Gümrük Yönetmeliğinin yukarıda açıklanan 877’nci maddesinde belirtilen çıkış halinin bulunduğunun kabulü gerektiği sonucuna varıldığından, söz konusu çuvallara isabet eden gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla, teminat mektubunun paraya çevrilmesi yolunda tesis edilen işlemde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden …Vergi Mahkemesinin … günlü, E:…; K:…sayılı kararının; geçici ithali yapılan eşyanın süresinden sonra gümrüğe teslim edildiği, bu suretle, Gümrük Kanununun 119’uncu maddesi hükümlerinin ihlal edildiği, bu nedenle, aynı kanunun 149’uncu maddesi uyarınca, giriş anında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla tesis edilen işlemde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: 1615 sayılı Gümrük Kanununun “Geçici muaflığı” düzenleyen 119. maddesinin 4/a bendinde, memleket eşyasının ihracında ambalaj maddesi olarak kullanılmak üzere gelen eşyanın (bu hükümden faydalanacak maddelerin çeşitleri ve hangi eşyanın çıkışında kullanılacağı ve ne kadar süre içerisinde çıkarılacağı, görebileceği işçilik ve fireleri ilgili bakanlıkların görüşleri alınarak Bakanlıkça tespit olunur.) vergilerinin, Bakanlıkça kabul ve tesbit edilecek esas ve şartlar dairesinde teminata bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Gümrük Yönetmeliğinin 877. maddesinde ise, “çıkış sayılabilecek haller” geçici kabul ve geçici muaflık eşyasının tekrar çıkarılmasından vazgeçilerek süresi içerisinde, Gümrük Kanununda yazılı antrepolara veya gümrükçe izin verilen yerlere konulması, ayniyat ve niteliklerin tesbiti şartıyla (teminatların çözülmesi bakımından) çıkış hükmünde olduğu belirtilmek suretiyle düzenlenmiştir. Aynı yönetmeliğin 878. maddesinde ise; kanunda aksine açıklık olmadıkça, zorlayıcı sebepler ve beklenmeyen haller bulunduğu takdirde, geçici kabul ve geçici muaflık eşyasının çıkış sürelerinin bu süre bitiminden önce başvurulmak şartıyla duruma göre Bakanlıkça uzatılabileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, geçici giriş beyannamesi ile ithali yapılan 100.000 adet boş çuvaldan 24.575 adedinin süresi içinde yurt dışı edilmediği ve süre uzatımı talebinde de bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı boş çuvallardan bir kısmının kullanılamaz durumda olduğunu ekspertiz raporu ile tespit ettirdiğini, 1.480 adedinin ise ambara alındığını iddia etmekte ise de, yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında, geçici kabul rejiminin uygulanabilmesi, eşyanın tahsis yerinde ve tahsis amacına uygun olarak kullanılması halinde mümkün olup, eşyanın yasal süre içinde yurt dışı edilmemesi durumunda meydana gelen mücbir nedene bağlı olarak Bakanlıkça çıkış süresinin uzatılması ya da eşyaların çıkış hükmünde gümrüğe teslim edilmesi gerektiğinden kabulü mümkün değildir.
Bu durumda, geçici olarak ithal edilen, ancak süresi içinde yurt dışı edilmeyen ya da süre uzatımı yapılmayan eşyaların geçici kabul rejimi hükümlerinden istifadesi mümkün olmadığından, tahakkuk eden vergilerin teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle tahsili yolundaki dava konusu işlemde hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 2.4.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.