Danıştay Kararı 7. Daire 1997/1370 E. 1998/1374 K. 02.04.1998 T.

7. Daire         1997/1370 E.  ,  1998/1374 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1370
Karar No: 1998/1374

Temyiz İsteminde Bulunan : … San. ve Tic. Türk A.Ş.
Vekilleri :Av…
Karşı Taraf :Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Mersin Bitki ve Bitkisel Ürünler İhtisas Gümrük Müdürlüğünde tescilli 12.4.1995 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle salınan ek katma değer vergisinin faizi ile birlikte tahsili amacıyla yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 79, 88 ve 176’ncı maddelerinden bahisle, dosyanın incelenmesinden, vergisi uyuşmazlık konusu eşyaların kabul kredili vesaik mukabili ödeme şekline göre ithal edilmesi nedeniyle yurt dışına faiz transferi yapıldığının …Bankasınca bildirilmesi üzerine hesaplanan katma değer vergisi ve faizin 22.9.1995 tarihinde yükümlü şirkete tebliğ edildiği, yükümlü şirket tarafından giriş gümrük müdürlüğüne verilen 29.9.1995 günlü dilekçe ile ek katma değer vergisinin itirazsız ödeneceği belirtilerek faizin kaldırılmasının istenildiği, ancak davalı idarece dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmanın 13’üncü ve 14’üncü maddeleri hükümleri karşısında, libor faizinin CIF kıymete ilave edilmesi suretiyle hesaplanan ek katma değer vergisinde isabetsizlik bulunmadığı, öte yandan; Gümrük Kanununun 86’ncı maddesi uyarınca, gümrük vergilerinin tahakkukun kesinleştiği tarihi takip eden günden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, itiraz edilmeyerek kesinleşen ek katma değer vergisinin Gümrük Kanunu hükümlerine göre faizi ile birlikte tahsilinin icap ettiği, bu itibarla, kesinleşen amme alacağının ödeme emri ile istenilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; tahakkukun tebliğ edilmediği ya da yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, tahakkuka kabul iradesinde bulunmanın süresi içinde dava açma hakkını kaldırmayacağı, vergiyi doğuran olay meydana gelmediğinden katma değer vergisi ve dolayısıyla gecikme faizi istenilmesinde isabet bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Uyuşmazlık, ithal konusu eşyaların bedelini ödeme şeklinin kabul kredili vesaik mukabili olması nedeniyle yurt dışına faiz transfer edildiğinden bahisle salınan ek katma değer vergisi ve faizin tahsili amacıyla yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar; ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının katma değer vergisine ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Faize gelince;
Olayda, Gümrük Kanununun 176’ncı maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisi bulunmadığından, yükümlü şirket adına sözü geçen madde uyarınca faiz hesaplanması mümkün değildir. Bu itibarla, uyuşmazlık konusu faizin Gümrük Kanununun 176’ncı maddesine istinaden hesaplandığının kabulü suretiyle verilen mahkeme kararının, faize ilişkin kısmında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulü ile, mahkeme kararının faize ilişkin kısmının, faizin dayanağı araştırılıp yeniden bir karar verilmek üzere bozulması; katma değer vergisine ilişkin kısmının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, Mersin Bitki ve Bitkisel Ürünler İhtisas Gümrük Müdürlüğünde tescilli 12.4.1995 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın bedelini ödeme şeklinin kabul kredili vesaik mukabili olması nedeniyle yurt dışına faiz transfer edildiğinden bahisle yükümlü şirket adına salınan ek katma değer vergisinin faizi ile birlikte tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının, katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Faize gelince;
1615 sayılı Gümrük Kanununun 86’ncı maddesinde; kanuna göre alınması gereken gümrük vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyadan, bu suretle hiç alınmamış veya noksan alınmış olan vergilerin eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren üç yıl içinde ilgili gümrüğünce yazı ile bildirilerek mükelleflerinden isteneceği, yukarıdaki fıkra hükmünün, gümrük vergisi ile birlikte gümrüklerce tahsil edilmekte olan bütün vergileri de kapsadığı, mükelleflerin bu isteklere karşı onbeş gün içinde 80 ve 84’üncü maddeler gereğince itiraz haklarını kullanabilecekleri, bu vergilerin, tahakkukun kesinleştiği tarihi takibeden günden itibaren bir ay içinde ödeneceği, 88’inci maddesinde, ödenmeyen gümrük vergisi ve diğer vergilerle gerek bunlara müteallik, gerekse bu kanuna göre karara bağlanmış para cezalarının, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gümrük idaresince kovuşturulacağı belirtilmiştir.
Sözü geçen kanunun “Faizler” başlığını taşıyan 176’ncı maddesinde;
“Bu kanuna göre;
1. Eşyanın yurda ithali sırasında tahakkuk ettirilip tahsili gereken vergiler için, nakitten gayri şekilde teminat, taahhütname ve teminatlı borç senedi verildiği takdirde bunların kabulü tarihinden itibaren,
2. Yurda muvakkat ve muayyen bir süre kalmak üzere vergileri nakitten gayrı şekilde teminat veya taahhüde bağlanarak giren eşya, süresi içinde zorlayıcı sebepler olmamasına rağmen yurt dışı edilmediği veya antrepo veya gümrükçe müsaade olunan mahallere konulmadığı takdirde, buna terettüp eden vergilere ilaveten teminat veya taahhüdün verildiği tarihten itibaren,
3. Eşyanın vergileri ve resimleri ertelendiğinde erteleme tarihinden itibaren,
Başlamak üzere, geçen süreye ait faiz, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48’inci maddesine göre Bakanlıkça tespit ve tahakkuk ettirilerek tahsil olunur.” hükmü yer almıştır.
Öte yandan; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51’inci maddesinde ise; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %9 (95/7138 sayılı B.K.K. ile %10) gecikme zammı tatbik olunacağı, ay kesirlerinin tam ay olarak hesap edileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Mersin Bitki ve Bitkisel Ürünler İhtisas Gümrük Müdürlüğünde tescilli 12.4.1995 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın bedelini ödeme şeklinin kabul kredili vesaik mukabili olması nedeniyle yurt dışına faiz transfer edildiğinden bahisle ek katma değer vergisi ile 30.9.1995 tarihine kadar faiz hesaplanmak suretiyle tebliği üzerine yükümlü şirket tarafından giriş gümrük müdürlüğüne verilen dilekçe ile katma değer vergisini ödeyecekleri, ancak faizin kaldırılması gerektiğinin belirtildiği, davalı idarece bilahare ek katma değer vergisi ile ek katma değer vergisi ve faiz toplamı üzerinden hesaplanan faizin tahsili amacıyla yükümlü şirket adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın ise mahkemece yazılı gerekçe ile reddedildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda bahsi geçen Gümrük Kanununun 176’ncı maddesine göre faiz hesaplanabilmesi için maddede sayılan şartlardan birinin bulunması gerekmekte olup, olayda bu şartlardan hiçbiri gerçekleşmediğinden, uyuşmazlık konusu faizin Gümrük Kanununun 176’ncı maddesine göre hesaplandığının kabulü mümkün görülmemiştir.
Öte yandan, 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesi uyarınca yükümlü şirketten istenilecek gecikme zammının ise, ek katma değer vergisinin kesinleştiği tarihten itibaren Gümrük Kanununun 86’ncı maddesine göre bir ay içinde ödenmemesi halinde vadenin bitim tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu ödeme emri muhteviyatı faizin, Gümrük Kanununun 176’ncı maddesine göre hesaplandığının kabulü suretiyle, dayanağı konusunda başkaca bir araştırma yapmaksızın yazılı gerekçe ile davayı reddeden mahkeme kararının faize ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulüne; mahkeme kararının, faize ilişkin hüküm fıkrasının, yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına; bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin ise reddine ve bu hüküm fıkrasının onanmasına, hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 4.8 oranında ve … liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz edenden alınmasına, 2.4.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.