Danıştay Kararı 7. Daire 1997/1197 E. 1998/1046 K. 17.03.1998 T.

7. Daire         1997/1197 E.  ,  1998/1046 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1197
Karar No: 1998/1046

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekilleri : Av. …- Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 22.10.1993 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamında ithal olunan eşyalara ilişkin olup, gümrük vergisi tahakkukuna esas olmak üzere gümrüğüne ibraz edilen faturanın, satıcı tarafından düzenlenen ve ihraç ülkesi İtalya gümrük idaresine ibraz edilen eşya faturasına nazaran düşük kıymet içerdiğinin saptanması üzerine yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyla açılan davayı; Gümrük Kanununun 65’inci maddesi ile Gümrük Yönetmeliğinin 243’üncü maddesi açıklandıktan sonra, olayda, davacı şirket tarafından ithal edilen mobilyalarla ilgili olarak satıcı firmaca düzenlenen fatura ile davacı firma tarafından gümrüğe ibraz edilen fatura içeriği mobilyanın aynı cins ve miktarda olmasına rağmen, yükümlü faturasında yer alan kıymetin düşük olduğunun gümrük müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucu saptanması üzerine uyuşmazlık konusu vergilerin tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, dava dilekçesinde, satıcı firmanın bulunduğu ülkedeki yetkili makamlar nezdinde kıymet araştırması yapılmadığı gibi, resmen tespit edilmiş yüksek bir kıymetin de bulunmadığı ileri sürülmüşse de, aynı cins mobilya ithal eden başka firmalar tarafından ibraz edilen faturaların davacı şirket tarafından ibraz edilen faturalarla karşılaştırılması sonucu, gerçek satış fiyatının daha yüksek olduğu görüldüğünden, söz konusu iddiaya itibar edilemeyeceği, bu nedenle, fark kıymet esas alınarak yapılan ek tahakkukta yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden …. Vergi Mahkemesinin … günlü, E:…; K:… sayılı kararının; ithale konu eşya hakkında yetkili merciler nezdinde kıymet araştırması yapılmadığı, ortada, satıcı firma tarafından düzenlenen ancak ayrı tutarları içeren iki ayrı fatura bulunduğu, gümrük idaresince satıcı firma tarafından İtalya gümrük idaresine ibraz edilen yüksek tutarlı faturaya ve satıcı firma yetkililerinin ifadesine itibar edildiği halde, yine aynı firma tarafından tanzim edilip kendilerine verilen faturaya itibar edilmediği, iki fatura arasındaki çelişkinin giderilmesi için Gümrük Kanununda öngörüldüğü şekilde bir kıymet araştırması yapılması gerekirken bu yola gidilmediği, zira, satıcı firmanın aynı satış için iki fatura düzenlediği açık olduğuna göre, kendi ülkesindeki ihracat avantajlarından istifade etmek amacıyla kasıtlı olarak yüksek tutarlı fatura düzenleyebileceğinin düşünülmesi gerektiği, öte yandan, olayda, aynı veya benzer eşya kıymetinin ek tahakkuka esas alınması söz konusu olmadığı halde, mahkemece bu yolda hüküm tesisinde isabet bulunmadığı ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli beyanname ile İtalya’dan ithal olunan mobilyaların beyan olunan kıymetinin noksan bulunması üzerine yapılan ek gümrük vergisi ve katma değer vergisi tahakkukunun kaldırılması isteği ile dava açılmıştır.
Olayda, beyannamenin tescil tarihi itibarıyla değil, akde uygun olarak düzenlenen fatura tarihi itibarıyla beyan olunan fiyatın gerçeği yansıtmadığı hususu, gerek ihracatçı firmanın muhasebe kayıtlarında gözüken, gerekse satıcı firma tarafından imalatçı ülkenin gümrük makamlarına bildirilen fiyat ile, alıcı için düzenlenen ve beyannameye eklenen faturalardaki fiyatın çok farklı olduğu, gümrük müfettişliğince düzenlenen muhtelif tarihli cevaplı raporlar ile bu raporların ekini teşkil ettiği beyan edilen İtalyan gümrük makamlarınca düzenlenmiş 30.10.1995 tarihli raporla sapandığı dosyadan anlaşıldığından, bu tespite dayalı olarak yapılan ek tahakkukta mevzuata aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararında usule ve hukaka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin reddi ile mahkeme kararının onanmasının gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma için belirlenen günde yükümlü şirket vekili Av. …ile idareyi temsilen hukuk müşaviri …’nun geldiği görülerek Danıştay Savcısının katılmasıyla duruşma yapıldı. Taraflara usulüne göre söz verilip dinlendikten, savcının düşüncesi alındıktan sonra Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlenerek işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından İtalya’dan yapılan mobilya ve dekorasyon malzemesi ithalatlarında beyan edilen kıymetlerde düşüklük görülmesi üzerine, konunun Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığınca incelemeye alındığı, bu çerçevede, T.C. Milano Başkonsolosluğu Ekonomi ve Ticaret Müşavirliği nezdinde kıymet araştırmasına gidildiği, anılan müşavirliğin Teftiş Kurulu Başkanlığına gönderdiği 20.1.1994 tarih ve 123/47 sayılı yazıda; İtalya’daki satıcı firmanın fiyatlarını teyit ettiği, ancak, İtalya’dan Türkiye’ye yapılan mobilya ihracatlarında, fatura değerinin, malın gerçek değerinin onda birine kadar düzenlenebildiği, gerçek ihracatçı firmanın bu ölçüde düşük fatura vermeye yanaşmaması nedeniyle, faturaların aracı firmalar tarafından kesildiği ve ispatının da mümkün olmadığı hususlarının bildirildiği, bunun üzerine, Teftiş Kurulu Başkanlığınca, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı AT ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla, İtalya Gümrük İdaresinden, davacının da aralarında bulunduğu muhtelif Türk firmalarının İtalya’dan yapmış oldukları mobilya ve dekorasyon malzemesi ithalatları ile ilgili olarak, satıcı firma kayıtlarının incelenmesi de dahil olmak üzere bilgi ve belge talebinde bulunulduğu; İtalya Maliye Muhafaza Genel Komutanlığının bu talebe cevap olmak üzere gönderdiği 30.10.1995 gün ve 7094 sayılı yazıda, satıcı firmaların sermayeleri, sermayelerinin ortaklar arasındaki dağılımı, ortakların kimlik bilgileri, kayıtlı oldukları ticaret odaları vb. konularda geniş açıklamalara yer verildikten sonra, söz konusu şirketlerin muhasebe kayıtları ile beyanlarının incelendiği, bu hususlara ilişkin herhangi bir uygunsuzluk tespit edilemediği, ancak, Türk Gümrük İdaresi tarafından kendilerine gönderilen alıcı firma faturalarının, satıcı firma tarafından düzenlenerek kayıtlarına intikal ettirilen ve İtalya Gümrük İdaresine ihracat sırasında ibraz edilen aynı tarih ve sayılı faturalara nazaran düşük kıymet içerdiği, satıcı firma faturalarının birer örnekleri ile alıcı ve satıcı firma faturaları arasındaki farkların dökümünün de ekte gönderildiği hususlarının belirtildiği; ayrıca, bu yazı ekinde, yükümlü şiketin mal satın aldığı … firması hakkında yapılan incelemeye ilişkin olarak İtalya Mali Polis Teşkilatının bir birimince düzenlenen 5.9.1995 günlü raporun gönderildiği, tüm bu belgelerin değerlendirilmesi sonucu, Gümrük Müfettişi … tarafından düzenlenen 14.2.1996 gün ve 07 sayılı cevaplı rapora dayanılarak, uyuşmazlık konusu ek tahakkukun yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından, ithale konu eşyalar hakkında, yetkili merciler nezdinde kıymet araştırması yapılmadığı ileri sürülmekte ise de; İtalya Mali Polis Teşkilatınca düzenlenen ve dosyada tercümeli bir örneği bulunan 5.9.1995 günlü raporda; davacı şirket tarafından Türk Gümrük İdaresine ibraz edilen 13.10.1993 gün ve … sayılı faturanın 13.212.000.- İtalyan lireti kıymet içermesine karşın, aynı tarih ve numaralı olup aynı miktar ve cins eşyayı içeren satıcı firma faturasının 102.647.000.- İtalyan lireti kıymetinde olduğunun belirtilmesi, öte yandan, satıcı firma yetkilisinin, Türk makamlarınca gönderilen (davacı firma tarafından ibraz edilen) faturaların, muhtemelen, … şirketinin antetli kağıtları kullanılarak Türk gümrüğünden malların çıkışında yapıldığı, orijinal olmayan … mührü ile mühürlendikleri yolundaki ifadesinin bulunması karşısında, bu iddiya itibar edilmesi mümkün değildir.
Zira, 1615 sayılı Gümrük Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 65’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; ithal eşyasının gümrük vergisine esas olan kıymetinin, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki normal fiyatı olduğu belirtildikten sonra, 2’inci fıkrasında, normal fiyat, birbirinden müstakil bir alıcı ile bir satıcının tam ve serbest rekabet şartları içinde uyuştuğu farz olunan fiyat olarak tanımlanmıştır.
Olayda ise, davacı şirketin, gümrük vergisi tahakkukuna esas olmak üzere gümrüğe ibraz ettiği faturada yer alan kıymetin, yukarıda açıklandığı üzere, yapılan araştırma sonucu gerçeği yansıtmadığının tespit edilmiş olması karşısında, söz konusu fatura kıymetinin, normal fiyat olarak kabulü mümkün değildir.
Bu itibarla, idarece, satıcı firmanın yerleşik olduğu ülkedeki yetkili makamlar aracılığıyla yapılan araştırma sonucu, satıcı firma kayıtlarında yer alan faturalarda yazılı eşya kıymeti esas alınarak yapılan ek tahakkukta ve söz konusu ek tahakkuka vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına, hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 4.8 oranında ve … liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz edenden alınmasına, 17.3.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.