Danıştay Kararı 7. Daire 1996/726 E. 1997/2567 K. 19.06.1997 T.

7. Daire         1996/726 E.  ,  1997/2567 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/726
Karar No: 1997/2567

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar:1) Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
2) … Tekstil İmalat ve İhracat Sanayi Limited Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Teşvik belgesi kapsamında ithal edilen, Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğünde tescilli 8.2.1993 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin çeki listesinin gümrüğüne ibraz edilmediğinden bahisle tahsil edilen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ile faiz istemine yönelik olarak açılan davayı; yükümlü şirkete ait teşvik belgesinin incelenmesinden bu belgeye dayanılarak ithal edilen makine ve teçhizatın %100 oranında gümrük vergisi muafiyetinden yararlanacağının anlaşıldığı, bu belgeye istinaden ithal edilen üç adet örgü makinesine ait çeki listesinin ibraz edilmediğinden bahisle gümrük vergisi tahsil edilmesinde isabet görülmediği, zira dava dosyasında mevcut teşvik belgesinde, yatırımın dokuma, giyim ve örme imalatı ile ilgili olduğunun ve yükümlü şirket tarafından da bu amaca uygun makine ve teçhizat ithal edildiğinin anlaşıldığı, sonuç olarak yatırım ve teşvik belgesine uygun makine ve teçhizat ithal eden yükümlü şirket gümrük vergisinden %100 muaf olduğu halde, gümrük idaresince, ithal edilen makine ve teçhizat için çeki listesi verilmediğinden bahisle, ithalat esnasında gümrük vergisi tahsil edilmesinde isabet görülmediği, diğer taraftan 1615 sayılı Gümrük Kanununda yanlışlıkla tahsil edilen gümrük vergisinin faiziyle birlikte iade edileceği yönünde bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; yükümlü şirketçe, 1615 sayılı kanunda, yanlışlıkla tahsil edilen vergilerin iadesinde faiz ödenmeyeceği yolunda bir hüküm bulunmadığı, verginin yanlışlıkla tahsil edildiği kabul edildiğine göre, bu para iade edilirken faizinin de ödenmesi gerektiği, idarece olayda, çeki listesi tasdik ettirilmeden doğrudan doğruya ithalat rejimine göre ithalat yapıldığından, bu eşyaya sonradan alınacak çeki listesine dayanılarak 93/4000 sayılı kararname ve 93/2 sayılı tebliğ hükümleri uyarınca gümrük vergisi muafiyeti uygulanmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yükümlü şirketçe savunma verilmemiş, idarece karşı taraf temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemleri reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlıkta; davacı şirket tarafından gümrük vergisi ödenmek, katma değer vergisi ise yatırım teşvik belgesine istinaden ertelemeye tabi tutulmak suretiyle ithal edilen eşyaya ait vergilerin faizi ile birlikte iadesi talebiyle açtıkları davada, gümrük vergi ve resimlerinin iadesi, faize ilişkin talebinin ise reddi yolundaki vergi mahkemesi kararının taraflarca temyizen bozulması istenilmektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 3. maddesinde vergi ödeme mükellefiyetinin beyannamenin tescili ile başladığı hükme bağlanmıştır.
Yatırımların Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin ve İşletmelerin Teşviki ve Yönlendirilmesi ile ilgili Esasları Belirleyen 93/4000 sayılı Kararname ve 93/2 sayılı Tebliğde; “Gümrük muafiyeti uygulaması talebinin ödeme mükellefiyetinin başlangıç tarihine, yani beyannamenin tescil tarihine kadar yapılması gerektiği,yatırımcının, global listede yer alan malların ithal müsaadesi belgesine bağlanmasını müteakip gümrük işlemlerini tamamlayabilmek için çeki listesi düzenlemek durumunda olduğu, sadece global liste ile muafiyet uygulaması yapılmayacağı” hükümleri yer almıştır.
Bu durumda; kararname ve tebliğde yer alan bu hükümler karşısında; beyannamenin tescil tarihinde tasdikli çeki listesi ibraz edilmeden, vergileri ödenmek suretiyle ithal edilen eşyaların muafiyet kapsamında mütalaası mümkün olmadığından, ödenmiş olan vergi ve resimlerin iadesi yolundaki vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle davacı şirket temyiz isteminin reddine, davalı idare temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. fıkrasında; “Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise, kararın düzeltilerek onanmasına karar verilir.” hükmü yer almıştır.
Olayda, bozulması istenilen mahkeme kararının gerekçe ve hüküm kısmının incelenmesinden, ihtilafın gümrük vergisinin faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkin olduğu ve tutanağın “davanın konusu” kısmında “gümrük vergisinin reeskont faiz oranları dikkate alınmak suretiyle iadesi” şeklinde yazıldığı, kararın hüküm fıkrasında ise, “davanın kabulüne, dava konusu 129.341.000.- liralık gümrük vergisinin düzeltme yoluyla davacı şirkete ret ve iadesine” denildiği, ancak kararın gerekçe kısmında, yükümlü şirketin faiz istemi yerinde görülmediği halde, hüküm fıkrasında bu hususun karşılanmadığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun yukarıda değinilen 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, söz konusu kararda yer alan bu yanlışlık “davanın kısmen kabulüne, dava konusu 129.341.000.- liralık gümrük vergisinin iadesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptaline, faiz isteminin reddine” şeklinde düzeltildikten sonra işin esasına geçildi:
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yayımlanan Yatırımların, Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin ve İşletmelerin Teşviki ve Yönlendirilmesi ile ilgili 93/2 sayılı tebliğin, 13’üncü maddesinin (d) fıkrasında, yatırımcının, global listede yer alan malların ithal müsaadesi belgesine bağlanmasını müteakip gümrük işlemlerini tamamlayabilmek için, çeki listesi düzenlemek durumunda olduğu, sadece global liste ile muafiyet uygulaması yapılmayacağı belirtildikten sonra, fıkranın devamında çeki listesinde yer alması gereken hususlar açıklanmıştır.
Diğer taraftan, Gümrük Yönetmeliğinin 257’nci maddesinde, çeki listesinin, bir fatura kapsamı eşyanın çeşitli cins ve nevide ve çeşitli ağırlıktaki kaplara konulması halinde, her kapta ne miktar eşyanın bulunduğunu göstermek maksadıyla düzenlenen bir belge olduğu, bu listenin satıcı veya gönderici tarafından orijinal fatura ile birlikte hazırlanabileceği gibi, gümrüğe beyanname veren mükellefler tarafından da hazırlanabileceği, çeki listesindeki bilgi, mükellefler tarafından beyannamelerde gösterildiği takdirde, gümrükçe kendilerinden ayrıca çeki listesi aranmayacağı belirtildikten sonra maddenin son fıkrasında, çeki listesi ile beyannamedeki gümrük vergisinin tahakkukuna esas tutulan miktar ve ölçüler bakımından, beyan ile çeki listesi arasında fark bulunduğu takdirde, beyana değer verileceği açıklanmıştır.
Olayda, 30.12.1992 gün ve … sayılı teşvik belgesi kapsamında Japonya’dan 3 adet tekstil makinası ithal edildiği, eşyanın kaplara konulmadığı, anılan tebliğe göre çeki listesinin ihtiva etmesi gereken bilgilerin gümrük giriş beyannamesinde yer aldığı görülmektedir.
Bu durumda, ithal edilen eşyanın kaplara konulması gereken bir mal olmaması, çeki listesinde yer alması gereken hususları beyannamenin de ihtiva etmesi karşısında olayda, çeki listesinin düzenlenmesi zorunlu görülmeyip, teşvik belgesinin öngördüğü gümrük muafiyetinin uygulanması açısından gümrük giriş beyannamesindeki bilgilerin yeterli olduğu sonucuna varılarak gümrük vergi ve resimlerinin iadesi isteminin reddine ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararında isabetsizlik görülmemektedir.
Öte yandan, mahkeme kararının, yükümlü şirketin faiz isteminin reddine yönelik kısmında da isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, taraflar temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına, … lira maktu karar harcının yükümlü şirketten alınmasına, 19.6.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.