Danıştay Kararı 7. Daire 1996/470 E. 1997/4563 K. 09.12.1997 T.

7. Daire         1996/470 E.  ,  1997/4563 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/470
Karar No: 1997/4563

Temyiz İsteminde Bulunan : … Elektrik San. ve Tic. A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Halkalı Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 9.3.1990 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın 85.34 tarife ve istatistik pozisyonunda yer aldığından bahisle salınan ek gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı Kanunun 55’inci ve 58’inci maddelerinden bahisle, dava konusu ödeme emri muhteviyatı ek gümrük vergi ve resimlerine yapılan itirazın Gümrükler Genel Müdürlüğünün 12.2.1993 gün ve 42 sayılı kararı ile reddedildiği ve bu kararın 22.4.1993 tarihinde yükümlü şirkete tebliğ edildiği, ancak yükümlü şirketçe ek gümrük vergi ve resimlerinin terkini istemiyle dava açılmadığı gibi, ödemede de bulunulmaması üzerine, söz konusu ek tahakkukun tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu durumda, olayda kesinleşmiş bir amme alacağı mevcut olduğundan, bahsi geçen amme alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; dava konusu ödeme emri muhteviyatı ek tahakkuka yapılan itirazın reddine ilişkin kararın yetkili olmayan şahsa tebliğ edilmiş olması nedeniyle söz konusu karardan, ödeme emrinin tebliği üzerine haberdar oldukları, dolayısıyla olayda kesinleşmiş bir amme alacağı bulunduğundan söz edilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, Halkalı Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 9.3.1990 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle salınan ek gümrük vergi ve resimlerinin terkini istemiyle dava açılmadığı gibi, ödemede de bulunulmadığından bahisle söz konusu ek tahakkukun tahsili amacıyla yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur.
7201 sayılı Tebligat Kanununun “Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat” başlığını taşıyan 12’nci maddesinde, hükmi şahıslara tebliğin, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılacağı, “Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat” başlığını taşıyan 13’üncü maddesinde ise, hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebligatın, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı belirtilmiştir.
Yükümlü şirket tarafından temyiz dilekçesinde, dava konusu ödeme emri muhteviyatı ek tahakkuka yapılan itirazın reddine ilişkin kararın yetkili olmayan şahsa tebliğ edilmiş olması nedeniyle ek tahakkuk dava konusu edilemediğinden, mahkemece, tebligatın şirketlerine yapıldığının kabulü ile yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülmektedir.
Oysa, işlem dosyası içinde mevcut tebliğ alındısından, dava konusu ek tahakkuka yapılan itirazın reddine ilişkin kararın 22.4.1993 tarihinde yükümlü şirket adresinde, “Birlikte çalışan sekreter …” imzasına tebliğ edildiği, ayrıca diğer tebliğ alındılarından da bir kısım tebligatın yine adı geçen şahsa yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, yükümlü şirkette sekreter olarak çalıştığı anlaşılan …’e yapılan tebligatta, Tebligat Kanununun 13’üncü maddesi hükmüne aykırılık bulunmadığından, dava konusu ödeme emri muhteviyatı ek tahakkuka yapılan itirazın reddine ilişkin kararın 22.4.1993 tarihinde yükümlü şirkete tebliğ edildiğinin kabulü suretiyle yazılı gerekçe ile davayı reddeden mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, … lira maktu karar harcının temyiz edenden alınmasına, 9.12.1997 gününde Oybirliği ile karar verildi.