Danıştay Kararı 7. Daire 1996/4038 E. 1997/4653 K. 15.12.1997 T.

7. Daire         1996/4038 E.  ,  1997/4653 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/4038
Karar No: 1997/4653

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : …Kimya Sanayi İthalat İhracat ve Ticaret Ltd. Şti.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünde tescilli 20.9.1994 gün ve … sayılı giriş beyannamesi ile ithal edilen eşyaya ilişkin olarak sigorta ve navlun ücretinin beyan edilmediğinden bahisle, idarece hesaplanan FOB kıymetin %10’u oranında navlun ve %3’ü oranında sigortanın matraha ilavesi suretiyle bulunan CIF kıymet esas alınarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisini; 3065 sayılı Yasanın 48’inci ve 1615 sayılı Yasanın 65’inci maddelerinden bahsedilerek, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirket adına tescilli 20.9.1994 gün ve … sayılı beyanname muhteviyatı eşyanın kıymetinin FOB olarak beyanı suretiyle ithal edildiğinin tespiti üzerine, idarece hesaplanan navlun ve sigorta dahil edilerek bulunan CIF kıymet ile,FOB kıymet arasındaki fark üzerinden ek tahakkuk yapıldığının anlaşıldığı, 3218 sayılı Yasanın 8’inci maddesinde, serbest bölge ile Türkiye’nin diğer yerleri arasında yapılacak ticaretin dış ticaret rejimine tabi olduğu, aynı yasanın 7’nci maddesinde ise, serbest bölgelere getirilen malların CIF değeri, bu bölgeden çıkarılanların ise FOB değeri üzerinden peşin olarak fon tahsiline tabi tutulduğunun belirtildiği, Gümrük Kanununun, Serbest Bölgeler Kanununun ve ilgili yönetmeliğin hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, sair ülkelerden Türkiye’deki serbest bölgelere getirilen ve değeri faturada FOB olarak belirtilen eşyanın, gerek sözü edilen fon tahsilatı, gerekse navlun ve sigorta gibi unsurların eklenmesi suretiyle CIF değerinin bulunduğu ve bu şekilde serbest bölgeye girişinin yapıldığı sonucuna ulaşıldığı, her ne kadar, serbest bölgeler yurt dışı sayılsa da,coğrafi açıdan serbest bölgelerin ülkenin bir parçası olduğu, bu itibarla serbest bölgeye girmiş olan bir eşyanın ithalatçı tarafından Türkiye’ye ithalinde fiilen herhangi bir navlun ve sigorta gideri yapılması söz konusu olamayacağına göre, serbest bölgeden yapılan ithalatı, eşyanın menşei ülkeden yapılmış bir ithalat gibi değerlendirmenin mümkün olamayacağı, başka bir ifadeyle serbest bölgeden Türkiye’ye ithal edilen eşya için navlun ve sigorta masrafını gerektirecek bir mesafe olmadığına ve bir mesafe katedilerek taşıma yapılmadığına göre, ithal edilen eşyanın serbest bölgeye ulaştığı anda oluşan kıymetin içerisinde navlun ve sigorta gibi unsurların bulunduğu ve dolayısıyla bu kıymetin CIF kıymet olduğunu kabul etmek gerektiği, bu durumda yapılan ek tahakkukta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle terkin eden …Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:…sayılı kararının; ithal esnasında beyan edilen kıymetin FOB kıymet olduğunun tespiti üzerine emsal uygulaması sonucu bulunan navlun ve sigortanın kıymete dahil edilmesi ile CIF kıymetin oluşturulduğu, CIF kıymet ile FOB kıymet arasındaki fark üzerinden yapılan ek tahakkukkun yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: …Serbest Bölgesinden 20.9.1994 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi ile ithal edilen eşyanın beyan edilen değerinin düşük bulunması nedeniyle salınan ek katma değer vergisinin kaldırılması isteği ile dava açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden ithal edilen eşyanın bedelinin % 10’u oranında navlun ve % 3’ü oranında sigorta bedelinin eşyanın fiyatına eklenmek suretiyle bulunan değer ile beyan edilen değer arasındaki fark değer üzerinden ek tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.
Gümrük Yönetmeliğinin 243’üncü maddesinin 2’nci bendinde; giriş liman veya mahalline kadar yapılan navlun ve sigorta masraflarının eşyanın fiyatına eklenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Olayda olduğu gibi, serbest bölgeden ithal edilen eşyanın varış mahalli yine serbest bölge olduğunu kabul etmek gerektiğinden ve bunun içinde bir navlun ve sigorta masrafı ödemek söz konusu olamayacağından, ek tarhiyatı terkin eden vergi mahkemesi kararında, hukuka ve usule aykırılık görülmediğinden, temyiz isteğinin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 15.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.