Danıştay Kararı 7. Daire 1996/4035 E. 1997/3831 K. 11.11.1997 T.

7. Daire         1996/4035 E.  ,  1997/3831 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/4035
Karar No: 1997/3831

Temyiz İsteminde Bulunan : … Demir Çelik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Gebze Gümrük Müdürlüğünde tescilli 14.11.1994 gün ve … sayılı beyanname muhteviyatı soğuk çekilmiş sac için beyan edilen kıymetin düşük olduğundan bahisle yapılan ek tahakkukun kaldırılması istemiyle açılan davayı; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 65’inci maddesi ile Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) VI. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmaya ilişkin Yönetmelikten bahisle, idarece, ithal konusu eşyanın satış bedelinde tereddüde düşülmesi nedeniyle aynı eşyanın satış bedeli yöntemine geçilerek, aynı eşya için aynı tarihli bir başka beyanname eki faturada gösterilen kıymetin ek tahakkuka esas alınmasında mevzuata aykırılık görülmediği, yükümlü şirketçe, ithal edilen eşya miktarının emsaline nazaran daha fazla olduğu ileri sürülmekteyse de, bu fazlalığın fiyatı etkileyecek ölçüde olmadığı kanaatine varıldığı, öte yandan, ithale konu sacın bir kısmının emsaline nazaran daha ince olmasının, diğer bütün özellikleri aynı olan emsal eşyanın “aynı eşya” sayılmasına engel bir husus olarak görülmediği kaldı ki, faturada incelik-kalınlık ayrımı yapılmadan tek fiyat gösterildiği gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; yeni yönetmelik uyarınca ilk önce satış bedeli yönteminin uygulanması gerektiği, ithal eşya ile emsal alınan eşyanın farklı niteliklerde olduğu ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : 1615 sayılı Gümrük Kanununun 12.2.1994 tarih ve 21847 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3968 sayılı Kanunla değişik 65’inci maddesinde, ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymetinin, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı hükme bağlanmıştır.
Bakanlar Kurulunun 27.7.1993 tarih ve 1993/4690 sayılı Kararıyla onaylanarak 27.8.1993 gün ve 21681 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmanın 1 ila 7’nci maddelerinde gümrük kıymetinin tespitine ilişkin kurallara yer verilmiştir. Anlaşmaya ilişkin yönetmeliğin 5’inci maddesinde, ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymetinin, bu yönetmeliğin 6 ila 12’nci maddelerinde yer alan yöntemlerin sırasıyla uygulanması suretiyle tayin ve tespit olunacağı, bir yönteme göre belirlenemeyen kıymet için izleyen yönteme geçileceği hükme bağlandıktan sonra, 6’ncı maddede, satış bedeli yöntemi, 7’nci maddede, aynı eşyanın satış bedeli yöntemi, 8’inci maddede, benzer eşyanın satış bedeli yöntemi, 9’uncu maddede, satış bedeli yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin esaslar, 10’uncu maddede, indirgeme yöntemi, 11’inci maddede, hesaplanmış kıymet yöntemi, 12’inci maddede de, son yönteme ilişkin kurallara yer verilmiştir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 65’inci maddesinde yapılan değişiklikle ithal edilen eşya kıymetinin yeni yönetmelikte sırası ile öngörülen yöntemlere göre belirlenmesi gerekmektedir.
Olayda, ithal konusu eşyanın kıymetinin düşük beyan edildiğinden bahisle gümrük vergisine esas kıymeti, yeni yasal düzenleme ve yönetmelik hükümleri uyarınca ikinci sırada yer alan “aynı eşyanın satış bedeli yöntemi” esasına göre belirlenmişse de, ilk kural olan “satış bedeli yöntemi” esasının uygulanması hususunda anlaşma ve yönetmelikte öngörülen koşulların yerine getirilmediği anlaşılmakla, ilk yöntem atlanarak ikinci yönteme göre kıymet tespitinde mevzuata uyarlık görülmediğinden, ek tahakkukun tasdiki yolundaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
1615 sayılı Gümrük Kanununun, 12.2.1994 tarih ve 21847 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3968 sayılı Kanunla değişik 65’inci maddesinde, ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymetinin, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı ve anlaşmanın 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen unsurların bu kıymete dahil edileceği hükme bağlanmıştır.
GATT tarafından hazırlanan Gümrük Tarife ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma 12.5.1988 tarih ve 3447 sayılı Kanunla kabul edilmiş, ancak beş yıllık erteleme hakkı kullanıldığından 27.8.1993 tarih ve 21681 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27.7.1993 tarih ve 93/4690 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanmıştır. Söz konusu anlaşmanın “Genel Tanıtıcı Açıklama” başlıklı giriş bölümünün 1’inci maddesinde, bu anlaşma çerçevesinde gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle 1’inci maddede tanımlanan “satış bedeli” nin esas alınacağı, 1’inci maddenin 8’inci madde ile birlikte mütalaa edilmesi gerektiği, 8’inci maddenin, içerdiği diğer düzenlemeler dışında, gümrük kıymetinin bir parçasını oluşturduğu kabul edilen, alıcı tarafından üstlenilmiş, ancak ithal eşyasının gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatına dahil edilmemiş olan belli unsurlarla ilgili olarak bu fiyatta düzeltmeler yapılmasını ve alıcıdan satıcıya para dışında mal veya hizmet şeklinde intikal edebilecek belirli edimlerin de satış bedeline dahil edilmesini öngördüğü, 1’inci madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin belirlenmesinde kullanılacak yöntemlerin 2 ila 7’nci maddelerde (2’nci ve 7’nci maddeler dahil) yer aldığı belirtilmiştir.
Aynı anlaşmanın önsözünün beşinci paragrafında, eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, mümkün olduğu ölçüde, bu eşyanın satış bedelinin esas alınması gerektiği belirtildikten sonra “Gümrük Kıymetine ilişkin Kurallar” başlığı altında da, ithal eşyasının gümrük vergisine esas kıymetinin tespitinde uygulanacak yöntemler sırasıyla, madde madde açıklanmıştır.
Anlaşmanın Ek I’ini oluşturan Yorum Notlarının 1 nolu genel notunda 1 ila 7’nci maddelerin (7’nci madde dahil), ithal eşyasının gümrük kıymetinin bu anlaşma hükümlerine göre nasıl belirleneceğini gösterdiği, kıymetin belirlenmesine ilişkin yöntemlerin uygulama sırasına göre sıralandığı, gümrük kıymetinin belirlenmesinde öncelikle uygulanacak yöntemin 1’inci maddeye göre belirlenmesi gerektiği, 2 nolu genel notta, gümrük kıymetinin 1’inci madde hükümlerine göre belirlenmesi mümkün değilse, daha sonraki maddelerin, gümrük kıymetinin belirlenmesinde kullanılabilecek madde bulununcaya kadar, sırasıyla izlenmesi gerektiği, 4’üncü maddedeki istisnai hal dışında, bir maddeye göre belirlenemeyen gümrük kıymeti için kendisinden sonra gelen maddeye geçileceği açıklanmıştır.
Öte yandan, Gümrük Kanununun 65’inci Maddesinin Değiştirilmesine Dair 3968 sayılı Kanunla birlikte aynı tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) VII. Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşma’ya İlişkin Yönetmeliğin 1’inci maddesinde, bu yönetmeliğin, anlaşma hükümleri çerçevesinde ithal eşyası kıymetinin tespiti için uygulanması gereken yöntem ve kuralların belirlenmesi bakımından hazırlandığı, 2’nci maddesinde, yönetmeliğin, (gümrük vergisinden muaf olan veya ağırlık esası üzerinden vergiye tabi bulunan eşya da dahil olmak üzere) gümrük hattından geçirilen ithal konusu eşyanın kıymetinin belirlenme usullerini kapsadığı, 5’inci maddesinde ise, ithal eşyasının gümrük vergisine esas alınacak kıymetinin, bu yönetmeliğin 6 ila 12’nci maddelerinde yer alan yöntemlerin sırasıyla uygulanması yoluyla tayin ve tespit olunacağı ve bir yönteme göre belirlenemeyen kıymet için izleyen yönteme geçileceği hükme bağlandıktan sonra, 6’ncı maddede “Satış Bedeli Yöntemi”, 7’nci maddede “Aynı Eşyanın Satış Bedeli Yöntemi”, 8’inci maddede “Benzer Eşyanın Satış Bedeli Yöntemi”, 10’uncu maddede “İndirgeme Yöntemi”, 11’inci maddede “Hesaplanmış Kıymet Yöntemi” ve 12’nci maddede de “Son Yöntem” e ilişkin esas ve kurallara yer verilmiştir.
Olayda, yeni düzenlemelerin yürürlüğe girdiği 12.2.1994 tarihinden sonra ithali gerçekleştirilen eşyaların gümrük vergisine esas kıymetinin, (yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri doğrultusunda) öncelikle satış bedeli yöntemi uygulanmak suretiyle tespiti gerekirken, GATT Uruguay Round görüşmelerinde alınan kararda beyan edilen kıymetin doğruluğu konusundaki şüphelerin sürmesi halinde gümrük kıymetinin satış bedeli yöntemine göre tespit edilemeyeceğinin belirtildiğinden bahisle, ikinci yöntem olan aynı eşyanın satış bedeli yöntemine göre belirlenen kıymet esas alınarak ek tahakkuk yapılmışsa da; eşyanın satış bedelinin gümrük kıymetine esas alınabilmesi için yönetmeliğin 6’ncı maddesinde öngörülen koşulların olayda mevcut olmadığı yolunda davalı idarece herhangi bir tespit yapılmadığı anlaşıldığından, ek tahakkukta mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Kaldı ki, ilk yöntemin uygulanmamasına gerekçe gösterilen ve Uruguay Round görüşmelerinin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle resmiyet kazanmayan kararda dahi, beyanla ilgili olarak ibraz edilen husus veya belgelerin gerçeklik veya doğruluğu konusunda şüpheleri bulunan gümrük idaresinin, beyan edilen kıymetin gerçekte ödenen veya ödenecek tutarı temsil ettiğini göstermek üzere ithalatçıdan belge ve diğer deliller de dahil ilave bilgi talebinde bulunabileceği, bu talebin yerine getirilmemesi veya ilave bilgi verilmesine rağmen, beyan edilen kıymetin gerçeklik veya doğruluğu konusundaki şüphelerin sürmesi durumunda ithal eşyanın gümrük kıymetinin birinci yönteme göre belirlenemeyeceği, ancak bu konuda nihai kararın verilmesinden önce gümrük idaresinin, şüphelerinin gerekçelerini ithalatçıya bildireceği, talep halinde bu bildirimin yazılı yapılacağı, ithalatçıya yanıt için makul bir süre tanınacağı, nihai kararını veren gümrük idaresinin, ithalatçıya bu kararını ve gerekçelerini yazılı olarak bildireceği belirtilmesine karşın, dosyada bu hususların yerine getirildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı cihetle, aynı eşyanın satış bedeline göre belirlenen kıymet esas alınarak yapılan ek tahakkukta ve bu tahakkuka karşı açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 11.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.