Danıştay Kararı 7. Daire 1996/2727 E. 1997/3897 K. 12.11.1997 T.

7. Daire         1996/2727 E.  ,  1997/3897 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/2727
Karar No: 1997/3897

Temyiz İsteminde Bulunan : … Gıda Ürünleri İthalat İhracat Sanayi Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 27.6.1990 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyalar nedeniyle salınan gümrük vergi ve resimlerine yapılan itirazın reddi üzerine dava açılmadığı gibi ödemede de bulunulmadığından bahisle söz konusu gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı Kanunun 55’inci maddesinden bahisle, olayda, vergisi uyuşmazlık konusu eşyaların gümrük vergisinden muaf olarak ithal edildiği, ancak, gümrük müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucu proforma fatura ve kontrol belgeleri üzerinde Sağlık Bakanlığınca “yerli imalinin bulunmadığı” yolunda meşruhat verilmediğinin tespit edilmesi üzerine yükümlü şirket adına salınan gümrük vergi ve resimlerine yapılan itirazın reddine ilişkin karar dava konusu edilmediği gibi, süresi içinde ödemede de bulunulmadığının anlaşılması sebebiyle dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu itibarla, kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden …Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:…sayılı kararının; ithal konusu eşyaların gümrük vergi ve resimlerinden muaf olduğu, dolayısıyla vergiyi doğuran olayın meydana gelmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Uyuşmazlık, ithal konusu eşyalar nedeniyle salınan gümrük vergi ve resimlerine yapılan itirazın reddi üzerine dava açılmadığı gibi ödemede de bulunulmadığından bahisle yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur.
Dosyanın incelenmesinden, ithal konusu eşyaların 88/13638 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gümrük vergi ve resimlerinden muaf olduğu sonucuna varılmış olup, nitekim ithalat gümrük vergi ve resimlerinden muaf olarak gerçekleştirilmiştir.
Bu durumda, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan işbu davada, ithal konusu eşyaların gümrük vergi ve resimlerinden muaf olduğu yolundaki yükümlü şirket iddiasının, 6183 sayılı Kanunun 58’inci maddesinde sayılan ödeme emrine itiraz sebeplerinden “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Uyuşmazlık, yükümlü kuruluş adına tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin yasal süresi içerisinde ödenmemesi nedeniyle tanzim ve tebliğ olunan ödeme emrine karşı açılan davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması isteminden kaynaklanmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55’inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, aynı yasanın 58’inci maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabileceği belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19/1’inci maddesinde vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Yasanın 58’inci maddesinde, ödeme emirlerine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iptal nedenlerinden ödeme emriyle istenilen borcun bulunmaması hususu; borcun hiç doğmamış olması yahut ödenerek veya başka bir sebeple ortadan kalkmış olduğunu ifade etmektedir.
Vergi borcunun doğmamış olması ise, vergi kanunlarının vergiyi bağlamış oldukları olayın gerçekleşmemesine bağlıdır.
Olayda, vergi mahkemesince tarhiyatın kesinleşmesi üzerine ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle uyuşmazlık konusu ödeme emri onanmış ise de, 23.12.1988 tarih ve 88/13688 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2106.10.90 gümrük tarife ve istatistik pozisyonuna tabi ve yurt içinde imalatı bulunmayan çocuk mamalarının ithalatı Sağlık Bakanlığından alınan onaylı kontrol belgesi ve proforma faturaya istinaden gümrük vergisinden muaf olup, bu durumda vergiyi doğuran olayın vukuundan söz edilemeyeceğinden, ödeme emrinin iptaline yönelik bu davadaki ileri sürülen iddianın, 6183 sayılı Yasanın 58’inci maddesinde belirtilen “borcum yoktur” kavramı içinde değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, aksi görüşten hareketle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı Yasanın 49’uncu maddesinin 1/b fıkrası hükmü uyarınca vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 27.6.1990 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyalar nedeniyle salınan gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur.
6183 sayılı Kanunun 58’inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığından bahisle tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği belirtilmiştir.
88/13638 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının “Türkiye’de İmal Edilen Tıbbi Müstahzarların Terkibinde Bulunan İlaç Ham, Başlangıç Maddeleri, İlaç Hammaddesi Üretiminde Kullanılan Maddeler ile Tıbbi Müstahzarların Gümrük Vergisi ile İthalde Alınan Diğer Vergi, Resim ve Harçlardan Muaf Olarak İthal Edilmesine Dair Karar” başlıklı kısmının 1’inci maddesinde; “İnsan sağlığını korumak amacıyla;
a) İlaç imalatçılarının yalnız ilaç yapımında kullanılmak kaydıyla yerli imali bulunmayan ve bu nitelikleri Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nca onaylanacak kontrol belgesi ve proforma faturalar ile belirtilen ve ekli 1 no’lu listede gümrük tarife ve istatistik pozisyonları belirtilen ilaç ham, başlangıç maddeleri, ilaç ham maddesi üretiminde kullanılan maddeler ile;
b) Yerli imali bulunmayan ve bu niteliği Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nca onaylanacak kontrol belgesi ve proforma faturalar ile belirlenen ve ekli 2 no’lu listede gümrük tarife ve istatistik pozisyonları belirtilen tıbbi müstahzarlar;
gümrük vergisi ile ithalde alınan diğer vergi, resim ve harçlardan muaftır.”
2’nci maddesinde; “Ekli listede kayıtlı bulunmayıp, yerli imali bulunmayan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nca onaylanacak kontrol belgesi ve proforma faturalara istinaden tevsik edilen ilaç ham, başlangıç maddeleri, ilaç ham maddeleri üretiminde kullanılan maddeler ile tıbbi müstahzarlar yukarıda sözü edilen muafiyete tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Gümrük Yönetmeliğinin “İndirim Farklarının Geri Verilmesi” başlığını taşıyan 474’üncü maddesinde ise; “Tam vergi nispeti üzerinden alınan vergilerin indirim farklarının istenmesi ve geri verilmesinde aşağıdaki hükümler uygulanır.
1) Kanun veya kararnamelerinde onaylı belgelerin önceden verilmesi şartı konulmuş olan hallerde, bu belgeler ibraz edilmedikçe muafiyet uygulanmaz ve indirim yapılmaz. Sonradan getirileceğine dair mükelleflerce yapılacak istekler kabul olunmaz.
2) Kanun veya kararnamelerine göre onaylı belge ibrazı şartıyla muaflığa veya indirime tabi olduğu halde tahakkukun tebliğinden önce bu belgeleri ibraz etmeyen veya sonra vereceğini beyannamelerinde yazılı olarak bildirmiş olmayan mükelleflerin; vergilerin ödenmesini müteakip yapacakları muafiyet veya indirim talepleri kabul olunmaz ve alınmış olan muafiyet veya indirim farkları bilahare onaylı belge ibraz edilse dahi geri verilmez.
Mükelleflerin tahakkukun tebliğinden önce onaylı belgeyi bilahare ibraz edeceğini bildirerek muafiyet veya indirim farkının depozitoya bağlanmasını talep etmeleri halinde:… alınmak ve tahakkukun tebliği tarihinden itibaren 3 (üç) ay içinde onaylı belgenin gümrüğe ibraz edileceğine dair mükellefçe yazılı bildirişte bulunmak kayıt ve şartıyla muafiyet veya indirim farkı teminata bağlanır…” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirket tarafından gümrük vergi ve resimlerinden muaf olarak beyan edilen vergisi uyuşmazlık konusu eşyaların, Sağlık Bakanlığınca kontrol belgesi ve proforma faturalar üzerine “…gümrükten muafen ithalinde bir sakınca görülmemiştir.” yolunda verilen meşruhatın, muafiyet tatbiki için davalı idarece de yeterli görülmesi üzerine başkaca bir bilgi ve belge istenilmeksizin gümrük vergi ve resimlerinden muafen ithal edildiği, ancak, fiili ithal tarihinden yaklaşık iki yıl geçtikten sonra, davalı idarece, kontrol belgesi ve proforma faturalar üzerindeki mevcut meşruhatın muafiyet tatbiki için yeterli olmadığı, 88/13638 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca uyuşmazlık konusu eşyaların, yerli imalinin bulunmadığı hususunun, Sağlık Bakanlığınca onaylı kontrol belgesi ve proforma faturalara istinaden tevsik edilmesi gerektiği halde, bu şart yerine getirilmeden muafen ithal edildiğinden bahisle fiili ithal sırasında tahsil edilmeyen gümrük vergi ve resimlerinin ödenmesinin istenildiği, yükümlü şirketin ek tahakkuka yaptığı itirazın reddine ilişkin kararın tebliği üzerine dava açılmadığı gibi ödemede de bulunulmadığından dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Gerek 88/13638 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, gerekse Gümrük Yönetmeliğinin 474’üncü maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu eşyaların, yerli imalinin bulunmadığı hususunun Sağlık Bakanlığınca onaylı kontrol belgesi ve proforma faturalarla tevsiki halinde gümrük vergi ve resimleri muafiyetinden yararlanılması mümkün ise de; yukarıda belirtildiği üzere ithal konusu eşyalara ilişkin kontrol belgesi ve proforma faturalar üzerine Sağlık Bakanlığınca verilen “…gümrükten muafen ithalinde bir sakınca görülmemiştir.” Yolundaki meşruhat, davalı idarece, fiili ithalat sırasında yeterli görülerek muafiyet uygulanmış bulunmaktadır.
Gümrük Yönetmeliğinin yukarıda belirtilen hükümleriyle, muafiyet için kanun ve kararnamelerinde onaylı belgelerin önceden verilmesi şartı konulmuş olan hallerde bu belgeler ibraz edilmedikçe muafiyet uygulanmayacağı öngörülmüş bulunmasına göre muafiyetin uygulanabilmesi için bu belgelerin ithalat sırasında idarece araştırılıp incelenmesi, ancak ibraz edilmemesi halinde muafiyetin uygulanmaması gereği ortadadır.
Olayda, idarece muafiyete tabi tutulan ithal eşyasının yerli imalinin bulunmadığı dosyada mevcut Sağlık Bakanlığınca onaylı proforma faturalar ve kontrol belgelerinden anlaşılmakla, 88/13638 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca muafiyet kapsamında düşünülmesi gereken eşya nedeniyle gümrük vergi ve resimleri tahakkuk ve tahsili yoluna gidilmesinde yasal isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda, yükümlü şirketin ithal konusu eşyaların gümrük vergi ve resimlerinden muaf olduğu yolundaki iddiasının, 6183 sayılı Kanunun yukarıda bahsi geçen 58’inci maddesinde sayılan ödeme emrine itiraz sebeplerinden “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi mümkün iken mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 12.11.1997 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) AYRIŞIK OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığından; temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.