Danıştay Kararı 7. Daire 1996/1586 E. 1997/3073 K. 23.09.1997 T.

7. Daire         1996/1586 E.  ,  1997/3073 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/1586
Karar No: 1997/3073

Temyiz İsteminde Bulunan : … Dış Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Gebze Gümrük Müdürlüğünde tescilli 4.7.1994 gün ve … sayılı giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin düşük beyan edilmesi nedeniyle idarece tespit edilen değer esas alınarak tahakkuk ettirilen ek gümrük vergi ve resimlerinin terkini istemiyle açılan davanın; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 80’inci maddesinde, mükelleflerin 78’inci maddenin 1’inci, 2’nci, 3’üncü ve 6’ncı fıkralarında yazılı sebeplerle yapacakları itirazların, 81’inci maddeye göre sırasıyla gümrük müdürlükleri, gümrükler başmüdürlükleri, Gümrükler Genel Müdürlüğünce karara bağlanacağının, ancak, bu karara karşı idari dava açılabileceğinin hükme bağlandığı, olayda ise, yükümlü şirketin ek tahakkuka itiraz ettiği ve itirazın henüz karara bağlanmadığı anlaşılmakta olup, yukarıda anılan yasal hükümlere göre, bu aşamada ortada idari davaya konu olabilecek bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddi yönünde verilen …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; ek tahakkuka itiraz edildiği, idarece herhangi bir cevap verilmediği gibi, benzer olaylarda ek tahakkuklara yapılan itirazlara verilen cevapların hep olumsuz olduğu, bu durumda, mahkemece dosyanın esastan incelenerek bir karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Olayda, yükümlü şirketçe ithal edilen eşya dolayısıyla beyan edilen değer üzerinden yapılan ek tahakkuka itiraz edilmesi üzerine, idarece istemin zımnen reddine ilişkin işlem dava konusu edilmiş olup, mahkemece, ortada davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 78’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında, mükelleflerin, kıymet esasına göre vergiye tabi eşyanın kıymetinin yanlış tayin ve tespit olunması sebebiyle yapılan tahakkuka karşı itiraz edebileceği; 80’inci maddesinde ise, 78’inci maddenin 1’inci, 2’nci, 3’üncü ve 6’ncı fıkralarında yazılı sebeplerle yapılacak itirazların, 81’inci maddeye göre sırasıyla gümrük müdürlükleri, gümrükler başmüdürlükleri, Gümrükler Genel Müdürlüğünce karara bağlanacağı, Gümrükler Genel Müdürlüğü kararlarına karşı idari yargı yolunun açık olduğu, hükümleri yer almıştır.
1615 sayılı Kanunun “İtirazın İncelenmesi” başlıklı 81’inci maddesinde, “İtirazlar bir dilekçe ile tahakkuku yapan idare kanalı ile bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne yapılır ve müdürlükçe bir ay içinde incelenerek karara bağlanır.
Müdürlükçe itiraz yerinde görülmezse mütalaası ile birlikte belge ve numuneler beyan olunan normal fiyat ile vergi miktarı bakanlıkça tespit edilecek değere kadar olan anlaşmazlıklar için, bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine, bu miktardan fazla olan kıymet ve vergiler için de Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderilir. Bu itirazlar başmüdürlüklerce iki ay, Genel Müdürlükçe üç ay içinde incelenir ve bir karara bağlanır.
Başmüdürlüklerce veya Genel Müdürlükçe itiraz yerinde görülürse tahakkukun buna göre yapılması gümrüğe tebliğ olunur…” hükmüne yer verilmiş, Gümrük Kanununun uygulanmasına ilişkin olarak çıkarılan Gümrük Yönetmeliğinin 413’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında da, yukarıdaki maddeye göre, kendilerine intikal ettirilen itirazların, başmüdürlüklerce iki ay, genel müdürlükçe üç ay içinde inceleneceği ve bir karara bağlanacağı açıklandıktan sonra, 414’üncü maddesinde de, mükelleflerin, genel müdürlük kararlarına karşı idari yargı yoluna başvurabilecekleri belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında; gümrük vergisi ile ilgili idari uyuşmazlıklarda, idari işlemin, ek tahakkuk değil; bu tahakkuka karşı süresi içerisinde yapılan itiraza, Gümrük Kanununun 81’inci maddesinde öngörülen yöntem izlenerek, son aşamada verilecek olumsuz cevap olduğu açık bulunmaktadır. Ayrıca; ek tahakkuka süresinde yapılan itirazın açıklanan şekilde sonuçlandırılmasından önce, tahakkuka konu gümrük vergi ve resimlerinin tahsil edilebilir hale gelmesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54’üncü maddesinde öngörülen cebren tahsil yöntemlerinin yükümlü hakkında uygulanması söz konusu olamayacağından; anılan 81’inci maddede belirtilen süreler içerisinde cevaplandırılmaması halinin itirazın zımnen reddi olarak nitelendirilmesi suretiyle idari davaya konu edilmesi de mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden; ithal olunan eşya için beyan edilen kıymetin düşük bulunması nedeniyle idarece belirlenen değer esas alınarak yükümlü adına yapılan ek tahakkuka 28.11.1994 tarihinde Derince Gümrük Müdürlüğü nezdinde itirazda bulunulduğu; adı geçen müdürlükçe ise, itiraz yerinde görülmeyerek 30.11.1994 tarih ve 291 sayılı kararla Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderilmek üzere başmüdürlüğe intikal ettirildiği; genel müdürlüğün yukarıda sözü edilen süre içerisinde herhangi bir cevap vermemesi üzerine de, bu durum itirazın reddi olarak nitelendirilmek suretiyle, itirazın sonuçlanması beklenilmeden, 8.1.1996 gününde idari dava açıldığı; dolayısıyla, ortada idari davaya konu edilebilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi gerekli idari işlem bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, istemin reddine ve kararın onanmasına, … lira maktu karar harcının temyiz edenden alınmasına, 23.9.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.