Danıştay Kararı 7. Daire 1996/1053 E. 1996/3286 K. 25.09.1996 T.

7. Daire         1996/1053 E.  ,  1996/3286 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/1053
Karar No: 1996/3286

Kararın Düzeltilmesini İsteyen :Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
Karşı Taraf : … Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … Gümrük Müdürlüğünde tescilli 31.7.1990 gün ve …, … sayılı gümrük giriş beyannameleriyle ihracatı teşvik belgesi kapsamında ithal edilen eşyalar için ithalat sırasında teminata bağlanan katma değer vergisinin ödenmesi sırasında 1615 sayılı Kanunun 176. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen faizin 3787 sayılı Kanundan yararlanarak %30’unun ödenmesi istemi reddedilerek tamamının ödenmesinin istenilmesi üzerine açılan davada ek faiz tahakkukunu terkin eden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararını onayan Danıştay Yedinci Dairesinin 19.10.1995 gün ve E:1993/3948; K:1995/3963 sayılı kararının; 3787 sayılı Kanunun 19. maddesinde gümrük vergi ve resimlerine ait cezaların %70’inin tahsilinden vazgeçilmesinin öngörüldüğü, gümrük vergi ve resimlerine ait faizlerin kanun kapsamına girmediği, dava konusu işlemin ceza niteliğinde olmayıp, ithal esnasında alınması gerekirken teminata bağlanan vergilerin kanuni faizi ile birlikte tahsiline yönelik bir işlem olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin (c) fıkrasına uygun görüldüğünden, Dairemizce verilen 19.10.1995 gün ve 1995/3963 sayılı karar ortadan kaldırıldıktan sonra işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, ihracatı teşvik belgesi kapsamında ithal edilen eşyanın, ithalat esnasında ödenmeyen ve teminata bağlanan katma değer vergisi üzerinden hesaplanan gecikme faizinin, 3787 sayılı Yasa kapsamına girip girmediğinin tespitine ilişkindir.
3.4.1992 tarihinde yürürlüğe giren 3787 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsilatının Hızlandırılması ve Matrah Artırımı Hakkında Kanunun 19. Maddesinin 1. fıkrasında, “1615 sayılı Gümrük Kanununun 3 üncü maddesi uyarınca bu kanunun yürürlük tarihine kadar vergi ödeme mükellefiyeti başlamış bulunan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinden, bu kanunun yürürlük tarihinden önce muaccel hale geldiği halde tamamen veya kısmen ödenmemiş olanların aslının tamamının ve bu asla bağlı olarak aynı kanunun 146 ve 149 uncu maddeleri uyarınca kesilmiş ve muaccel hale gelmiş para cezası ve gecikme zammının %30’unun bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren 2 ay içinde ödenmiş olması kaydıyla %70’inin tahsilinden vazgeçilir.” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … Gümrük Müdürlüğünde tescilli 31.7.1990 gün ve …, … sayılı giriş beyannameleriyle ihracatı teşvik belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin tahakkuk ettirilip teminata bağlanan katma değer vergisinin ithal sırasında tahsil edilmesi gerekirken, sehven teminata bağlanması nedeniyle Gümrük Kanununun 176. maddesi hükmüne göre, idarece, gecikme faizi tahakkuk ettirilmesi üzerine, yükümlü şirketin, gecikme faizini de içeren katma değer vergisi için, 3787 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsilinin Hızlandırılması ve Matrah Arttırımı Hakkında Kanun hükümlerinden yararlanmak istemiyle 30.4.1992 tarihinde idareye yaptığı başvuru üzerine yasaya göre verginin tamamını, faizin %30’unu ödediği, idarece, 3787 sayılı Yasanın 19. maddesinde yer almaması nedeniyle gecikme faizinin tümünün ödenmesi gerektiğinden bahisle ödenmeyen %70’lik kısım üzerinden yapılan gecikme faizi tahakkukunun dava konusu edilmesi üzerine, mahkemece ek tahakkukun terkin edildiği anlaşılmakta olup, bu karar Gümrük Müsteşarlığınca temyiz edilmektedir.
3787 sayılı Yasanın “Gümrük vergi ve cezaları” başlıklı 19. Maddesi hükmünde açıkça belirtildiği üzere, gümrük vergisi ve bu vergiye bağlı olarak Gümrük Kanununun 146. ve 149. maddeleri uyarınca kesilmiş ve muaccel hale gelmiş para cezaları ve gecikme zamları yasa hükmünden yararlanabilecektir. Teşvik belgeli olarak ithali yapılan eşyaya isabet eden katma değer vergisinin ithal sırasında sehven teminata bağlanması nedeniyle, Gümrük Kanununun 176. Maddesinin 1. fıkrası hükmü gereğince tahakkuk ettirilen faizin sözü edilen yasa hükümleri kapsamında yer almaması karşısında, yükümlü şirketin 3787 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanmasına olanak bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, ithalat sırasında idare tarafından katma değer vergisinin ödenmesi yönünde bir uyarı yapılmaksızın teminata bağlanan vergilerin geç ödenmesinde kendilerinin bir kusuru olmadığı yolundaki iddiayı da 3787 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bu davayı etkileyecek hukuki bir neden olarak düşünmek mümkün değildir.
Bu itibarla, ithalde alınan katma değer vergisi dolayısıyla istenilen gecikme faizinin yazılı gerekçeyle terkini yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 25.9.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.