Danıştay Kararı 7. Daire 1995/5615 E. 1996/2168 K. 03.06.1996 T.

7. Daire         1995/5615 E.  ,  1996/2168 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/5615
Karar No: 1996/2168

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
İstemin Özeti : … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünde tescilli 19.2.1987 gün ve … sayılı tahakkuk kağıdı muhteviyatı eşyaya (yat) ilişkin olarak ödenen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle açılan davayı; tahakkuka karşı itiraz yoluna gidilmediği, bu nedenle Gümrük Kanununun 80. Ve 84. maddelerine göre idari davaya konu olabilecek bir işlem mevcut olmadığı gibi verginin geri verilmesi hakkındaki istek üzerine yetkili gümrüklerce verilmiş bir kararın da bulunmadığı gerekçesiyle esastan incelenmeksizin reddeden …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının, … gün ve E:…sayılı ara kararına verilen cevaptan, dava konusu gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle 2.3.1987 gün ve 2419 sayılı dilekçe ile başvuruda bulunulduğu, yapılan başvurunun 13.11.1987 gün ve 2420 sayılı yazı ile reddedildiğinin anlaşıldığı, bu husus dikkate alınmak suretiyle işin esası incelenerek bir karar verilmesi icap ettiği gerekçesiyle Danıştay Yedinci Dairesinin 8.10.1992 gün ve E:1987/3960; K:1992/5003 sayılı kararıyla bozulması üzerine; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 80. ve 81 inci maddelerinden bahsederek, yükümlünün ilgili gümrük müdürlüğüne 2.3.1987 tarihli dilekçe ile yapmış olduğu itirazın 13.11.1987 gün ve 2420 sayılı yazı ile reddedilmiş olmasıyla birlikte idari itiraz yollarının tamamlanmadığı, ilgili gümrük müdürlüğünün, itirazın reddine karar verdikten sonra dosyanın üst idari mercie göndermesi ve üst idari merci tarafından verilecek karara karşı idari dava açılabileceği, henüz yetkili idari merci tarafından verilmiş bir karar bulunmadan, yapılan tahakkuka karşı dava açılmasının yasal olmayacağı, bu durumda ortada, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; tahsil edilen vergilerin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddedildiğinin ihtilafsız bulunduğu, itiraz dilekçesinin idari mekanizma içerisinde ilgili yerlere sevk olunması görevinin idareye ait olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, ithale konu eşya nedeniyle ödenen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle 2.3.1987 tarihinde yapılan idari başvurunun … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünce 13.11.1987 gün ve 2420 sayılı yazı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 87 nci ve Gümrük Yönetmeliğinin 475 inci maddelerindeki düzenlemelere göre, iadesi istenilen gümrük vergi ve resimlerinin miktarı itibarıyla karar verme yetkisi bakanlığa ait bulunmaktadır. Hal böyle iken, gümrük müdürlüğünün iade talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır. İade istemi üzerine ilgili gümrük müdürlüğünce, yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca olayın üst idari mercilere intikal ettirilmesi ve üst idari mercilerce verilecek karara karşı idari dava açılması gerekir. Olayda ise, ilgili gümrüğünce kanunla verilen görev yerine getirilmeyerek olay üst idari mercilere intikal ettirilmemiş, yükümlüce de gümrük müdürlüğü kararına karşı dava açılmıştır.
Bu durumda, ortada görevli ve yetkili idari makamca verilmiş bir karar bulunmamakla birlikte, yetkisiz makamca verilmiş de olsa, yükümlünün hak kaybına yol açacak idari bir işlemin varlığı tartışmasızdır. Gümrük müdürlüğünün kanunla verilen görevini yerine getirmeyerek iade talebini üst mercilere intikal ettirmemesinin sonuçlarına yükümlülerin katlanmasını beklemek hakkaniyete aykırı düşer.
İdari itiraz prosedürü tamamlanmadan açılan davalarda “idari merci tecavüzü” nedeniyle, dosyanın “mercine tevdine” karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünde tescil edilen 19.2.1987 gün ve … sayılı beyanname ile ithal edilen eşya için ödenen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle açılan davayı; Danıştay Yedinci Dairesince verilen bozma kararında belirtilen hususların incelenmesi suretiyle reddeden vergi mahkemesi kararı, dayandığı hukuki ve yasal nedenlerle yerinde görülmüş olup,ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlıyacak durumda değildir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
19.2.1987 gün ve … sayılı tahakkuk kağıdı muhteviyatı eşya nedeniyle ödenen gümrük vergi ve resimlerinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünce reddi üzerine açılan davayı, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 85 inci maddesinde, kanuna göre gümrük vergisinden muaf olduğu halde yanlışlıkla alındığı anlaşılan vergilerin, eşyanın fiili ithalini takip eden mali yıldan itibaren bir yıl içinde geri verileceği, 87 nci maddesinde de, kanuna göre fazla alındığı anlaşılan gümrük vergisinin, eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içinde geri verileceği, mükelleflerin ancak, maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içinde isteyebilecekleri, bu fıkra hükmünün gümrük vergisi ile birlikte gümrüklerce tahsil edilmekte olan bütün vergileri kapsadığı hükme bağlanmıştır.
Gümrük Yönetmeliğinin 475 inci maddesinde ise, giriş beyannamesi, tahakkuk kağıdı, tahsil ve mahsup müzekkereleri ve satış kağıtları ile tahsil edilip Gümrük Kanununun 85 ve 87 nci ve Katma Değer Vergisi Kanununun 48 inci maddeleri hükümleri ile genel hükümlere istinaden yersiz alınan gümrük vergi ve resimleriyle bunlardan doğan faiz ve gecikme zammı ile para cezalarının geri verilmesinde; geri verilecek vergi, resim ve para cezaları toplamı 1.000.000.- liraya kadar olan reddiyatları yapmaya gümrük müdürlükleri, 1.000.000.- liradan 4.000.000.- liraya kadar reddiyatları yapmaya gümrük başmüdürlükleri, bu miktarların üstündeki reddiyatları yapmaya ise Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ise 14 üncü maddesinde, açılan davada idari merci tecavüzü bulunup bulunmadığının ilk inceleme esnasında inceleneceği, 15 inci maddesinde de, idari merci tecavüzü halinde, dilekçelerin görevli idari mercie tevdiine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünde tescilli 19.2.1987 gün ve … sayılı tahakkuk kağıdı muhteviyatı eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen 12.320.000.- lira gümrük vergi ve resimlerinin 20.2.1987 gün ve … sayılı “gümrük veznesine yatırılan paralara mahsus alındı” ile ödendiği, 11.000.000.- lira ithal fonunun 20.2.1987 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası İstanbul Kambiyo Şubesince tahsil edildiği, 1.100.000.- lira rıhtım resminin ise 2.3.1987 tarihinde gümrük veznesine yatırıldığı, daha sonra, yükümlüce, 2.3.1987 tarih ve 2419 sayı ile kayda giren ve İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğüne sunulmak üzere … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğüne verilen dilekçe ile tahsil olunan gümrük vergi ve resimlerinin iadesinin talep edildiği, …Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünce 13.11.1987 gün ve 2420 sayılı yazı ile bu talebin redddedildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan kanun hükümlerine göre, olayda, uyuşmazlığa konu gümrük vergi ve resimlerinin miktarı itibarıyla, iade istemi hakkında karar vermeye yetkili makam, Maliye ve Gümrük Bakanlığı’dır. Bu sebeple iade istemine ilişkin dilekçenin gerekli prosedür tamamlandıktan sonra yetkili makama sunularak istem hakkında bir karar verilmesi sağlanmak yerine, istemin, yetkisi olmadığı halde Karaköy Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünce reddedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
İade istemi hakkında, meblağ itibarıyla yetkili makam olan Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tesis edilmiş bir karar mevcut olmadığı sürece, yükümlünün iade isteminin, kanunun aradığı anlamda reddedilmiş sayıldığının kabulü mümkün olmadığından bu aşamada idari başvuru yollarının tüketildiğinden de söz edilemez.
Bu durumda, iade istemi hakkında yetkili idari merciin henüz bir kararı bulunmaksızın, yetkisiz olduğu halde söz konusu istemin gümrük müdürlüğünce reddedilmesi halinde, bu işleme karşı açılacak davalarda 2577 sayılı Kanunun yukarıda anılan 14 ve 15. maddeleri hükümlerinin uygulanması gerekir.
Belirtilen sebeple, idari başvuru yolları tüketilmeden açılan davada, idari merci tecavüzü nedeniyle dosyanın merciine tevdi kararı verilmesi gerekirken, bu aşamada açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 3.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.