Danıştay Kararı 7. Daire 1995/452 E. 1996/2346 K. 10.06.1996 T.

7. Daire         1995/452 E.  ,  1996/2346 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/452
Karar No: 1996/2346

Temyiz İsteminde Bulunan :Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
Karşı Taraf :… Anonim Ortaklığı
Vekili : Av. …- Av. …
İstemin Özeti : Derince Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 9.5.1990 gün ve … sayılı giriş beyannamesi ile ihracatı teşvik belgesi kapsamında ithal edilen ve ithal anında katma değer vergisi tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemelerinin tamamının, yurt içinde teslim edilen mamulün, bünyesinde kullanıldığının tespit edildiği, yurt içi satışa konu olan eşyalara ilişkin katma değer vergisinin ertelenmeyerek peşinen tahsil edilmesi gerektiğinden bahisle, teminatların irada intikal ettirilmesi işlemini; İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Kararının yürürlüğe konulmasına ilişkin 18.10.1989 gün ve 89/14674 Bakanlar Kurulu Kararının 12. ve 14. maddeleri ile 90/1 sayılı Tebliğin 36. ve 47. maddelerini açıklayarak, anılan karar ve tebliğ hükümlerine göre, yükümlüler hakkında müeyyide uygulanabilmesi için ihracı taahhüt edilen malın bünyesinde kullanılmak üzere ithal edilen ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemesinin ihraç edilen mamullerin bünyesinde ve ambalajlanmasında kullanılmaması, fazla ithal edilmesi veya iç piyasada satılmasının gerektiği, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin …Elektrolitik Bakır ve Mamulleri A.Ş. ile konsorsiyum oluşturarak …Elektrik Kurumunun, Dünya Bankası kredisi ile finanse edilmek üzere düzenlemiş bulunduğu uluslararası iletken ihalesine katılarak 17.000 ton iletken siparişi aldığı, … Elektrik Kurumuna imal ve teslim edeceği alüminyum iletkenleri üretmek için kullanacağı bir kısım ham madde ile ilgili olarak 20.12.1989 tarihinde T.C. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına müracaat edilmesi üzerine 4.1.1990 gün ve … sayılı teşvik belgesi verildiği, söz konusu teşvik belgesinin 18.10.1989 gün ve 89/14674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine istinaden düzenlendiği, ithal edilen malzemelerin alüminyum iletkenlerin imalinde kullanıldığı ve imal edilen iletkenlerin tamamının … Elektrik Kurumuna teslim edilerek, tahsil edilen katma değer vergisinin Galata Vergi Dairesine yatırıldığının anlaşıldığı, ithal edilen eşyaların alüminyum iletkenlerin bünyesinde kullanıldığı ve üretilen bu eşyaların teşvik belgesi amacına uygun olarak … Elektrik Kurumuna teslim edildiği, yapılan bu satış 90/1 sayılı Tebliğin 36. maddesinde belirtilen, ihracat sayılan satış ve teslimlerden olduğundan, bu teslimin iç piyasa satışı olarak kabulüne olanak bulunmadığı, ayrıca davacı şirketin yukarıda açıklanan karar ve tebliğe aykırı hareketi saptanmadığına göre, taahhüdün kapatılması sonucunda teminatın iadesi gerekirken, yapılan teslimin yurt içi satış olduğundan bahisle teminatın irad kaydedilmesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; ihracatı teşvik belgesinin, ihracı taahhüt edilen malın bünyesinde kullanılmak üzere ithal edilecek eşyalara ilişkin olarak düzenlenmesine karşın, ithal eşyasının yurt dışı edilmeyerek, ihraç sayılan satış ve teslimlere uygun olarak yurt içinde tesliminin yapıldığı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 19. maddesinin 1. fıkrasında diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğunun ve katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin ancak bu kanuna hüküm eklenerek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenebileceğinin hükme bağlandığı, ithalat istisnası başlıklı 16. Maddesinde de, katma değer vergisinden müstesna olan teslim ve hizmetlerin belirtildiği, ihracatı teşvik belgesi kapsamında yapılan ithalatların bu madde kapsamına alınmadığı, bu nedenle Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğünün yazısına istinaden, 1615 sayılı Kanunun 176. maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle katma değer vergisinin tahsiline yönelik işlemin yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, ihracatı teşvik belgesi kapsamında, gümrük vergi ve resimlerinden muafen ithal edilen eşyaların katma değer vergisinden de muaf olup olmayacağı ve ithal anında tahsil edilmesi gerekirken teminata bağlanan vergiye faiz uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tespitine ilişkindir.
İhracatı teşvik belgesine sahip olan yükümlü şirketin yurt içinde yapacağı teslim ve hizmetlerde kullandığı ve söz konusu belgeye dayanarak ithalini gerçekleştirdiği eşyalara ait katma değer vergilerinin yapılan teslim ve hizmetin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 16. maddesinde sayılan istisna kapsamında bulunmaması nedeniyle ithale konu eşyalara ait katma değer vergisinin istenilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Katma değer vergisinin yansıtılabilir bir vergi olması dolayısıyla, nihai olarak ithalatçı mükellef üzerinde kalmayacağı hususu göz önünde bulundurulduğunda, olayda, ödenecek olan katma değer vergisinin 3065 sayılı Kanunun indirim, iade ve mahsup hükümleri çerçevesinde işleme tabi tutulabileceği ise tabiidir.
Ancak, bu verginin ödenmemesinde yükümlünün her hangi bir kusurundan söz edilemeyeceği için kanuni faiz istenilmesi yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen reddi ile mahkeme kararının katma değer vergisine yönelik kısmının onanması, kısmen kabulü ile kanuni faiz yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, ihracatı teşvik belgesi kapsamında gümrük ve resimlerinden muaf olarak ithal edilen ham madde ve yardımcı maddelerin, imalinde kullanıldıkları mamulün ihraç edilmeyerek ihraç hükmünde yurt içinde satılması durumunda, anılan eşyalara ilişkin katma değer vergilerinin de muafiyet kapsamında sayılıp sayılmayacağı hususu ile sayılmaması halinde faiz uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tespitine ilişkindir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “İthalat istisnası” başlıklı 16. maddesinde, hangi teslim ve hizmetlerin vergiden müstesna tutulacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 19. maddesinin 1. fıkrasında da, “Diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir. Katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetler, ancak bu kanuna hüküm eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir.” Hükmü getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 90/1 sayılı İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Tebliğine istinaden düzenlenen ihracatı teşvik belgesi kapsamında gümrük vergi ve resimlerinden muaf olarak ithal edilen ham maddelere ilişkin katma değer vergisinin teminata bağlandığı, anılan eşyaların imalinde kullanıldığı mamulün yurt içinde … Elektrik Kurumuna satıldığı, taahhüt hesabının kapatılması sırasında, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğünce ilgili gümrük müdürlüğüne yazılan yazıda eşyalara ait katma değer vergisinin tahsil edilmesinin istenilmesi üzerine, ihracatı teşvik belgesine dayanılarak yapılan ithalatın kesin ithal hükmünde olduğu, başka bir deyişle ithale konu eşyanın fiilen ihraç edilmediğinden bahisle anılan verginin faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini bildiren dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, teşvik belgesine dayalı olarak gerçekleştirilen ithalat, 3065 sayılı Yasanın yukarıda açıklanan 16. maddesi kapsamında bir teslim sayılmadığı gibi, Katma Değer Vergisi Kanununda bu tür ithalatların katma değer vergisinden muaf olduğuna ilişkin bir hükme de yer verilmemiştir. Öte yandan diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin katma değer vergisi bakımından geçersiz olduğu yolundaki 3065 sayılı yasanın 19. maddesinin 1. fıkrası karşısında, ithale konu eşyaların katma değer vergisinden muaf tutulması söz konusu olmadığından, mahkemenin aksi yöndeki gerekçesi yerinde değildir.
Gecikme faizine gelince; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 176 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında, eşyanın yurda ithali sırasında tahakkuk ettirilip tahsili gereken vergiler için, nakitten gayri şekilde teminat, taahhütname ve teminatlı borç senedi verildiği takdirde, bunların kabulü tarihinden itibaren başlamak üzere geçen süreye ilişkin olarak, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre faiz tahakkuk ettirileceği belirtilmiştir.
İthalatın yapıldığı tarihte tahsili gereken işletme ihtiyacı malzemelere ilişkin katma değer vergisinin yükümlü şirketten tahsili yoluna gidilmeksizin teminata bağlanmış bulunması ve verginin ithal tarihinde ödenmesi hususunda idarece yapılmış bir bildirim veya uyarının mevcut olmaması karşısında, vergilerin sonradan ödenmesinde yükümlü şirketin kusurundan söz etmek mümkün değildir.
Bu nedenle, katma değer vergisinin geç ödendiği ileri sürülerek yükümlü şirketten faiz istenilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulüne, vergi mahkemesi kararının katma değer vergisine ilişkin kısmının bozulmasına, katma değer vergisi için uygulanan gecikme faizine yönelik temyiz isteminin reddine, kararın bu kısmının onanmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca karar vermeye gerek bulunmadığına, 10.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.