Danıştay Kararı 7. Daire 1994/2708 E. 1996/1768 K. 09.05.1996 T.

7. Daire         1994/2708 E.  ,  1996/1768 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1994/2708
Karar No: 1996/1768

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
Karşı Taraf : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde …Dış Ticaret ve Pazarlama Anonim Şirketi adına işlem gören muhtelif sayı ve günlü antrepo beyannamesi muhteviyatı olup, ihracatı teşvik belgesi kapsamında ihraç edilmek üzere fiktif antrepoya boşaltılan eşyaların bir kısmının gümrük vergi ve resimleri ödenmeden buradan çıkarılmaları nedeniyle, sadece bu eşyaların bedeli kadar teminat alındığından 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 21. maddesi uyarınca hesaplanan kanuni faizin tahsili amacıyla yükümlü adına düzenlenen ödeme emrini; 1918 sayılı Kanunun 21. maddesinden bahisle, davalı idarece kanuni faizi de kapsayacak şekilde teminat alınması gerektiği, olayda, 1987 yılında işlem gören beyanname kapsamı eşyalardan dolayı 1988 yılında verilen teminat mektubu tutarının paraya çevrilmesi yoluna gidilmeden vergi borcunun normal ödeme süresi gözönünde bulundurularak ödeme emrinin düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için hesaplandığı anlaşılan gecikme faizinin ödeme emriyle istenilmesinde yasal isabet görülmediği, nitekim, vergi borcuna karşılık olarak verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesi durumunda bu tarihten sonra gecikme faizi hesaplanmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla vergi borcunun normal ödeme süresi ile ödeme emrinin düzenlendiği tarih itibarıyla gecikme faizi hesaplanmasının hak ve adalet ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal eden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; 1918 sayılı Kanununun 21. maddesi uyarınca faiz alacağı için yükümlü adına ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi :Fiktif antrepodan gümrük vergi ve resimleri ödenmeden çıkarılan eşya nedeniyle 1918 sayılı Kanunun 21. Maddesi uyarınca hesaplanan kanuni faizin tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın, vergi mahkemesinin görevlerini düzenleyen 2576 sayılı Kanunun 6. maddesinde sayılanlar arasında yer almaması nedeniyle, genel görevli olan idare mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden, vergi mahkemesince işin esası incelenmek suretiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde … Dış Ticaret ve Pazarlama Anonim Şirketi adına işlem gören muhtelif sayı ve günlü antrepo beyannamesi muhteviyatı olup, ihracatı teşvik belgesi kapsamında ihraç edilmek üzere fiktif antrepoya boşaltılan eşyaların bir kısmının gümrük vergi ve resimleri ödenmeden buradan çıkarılmaları nedeniyle, bu eşyaların anılan şirkete iadesi sırasında sadece bu eşyaların bedeli tutarında teminat alındığından, Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 21. maddesi uyarınca hesaplanan kanuni faizin de tahsili amacıyla yükümlü adına ödeme emri düzenlenmesinden doğmuştur.
1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 21. maddesinde; kaçak zannı ile tutulan giriş veya çıkış kaçağı eşyanın ve bunların naklinde kullanılan araçların sahip veya taşıyıcılarının, eşyanın veya aracın zaptını müteakip; …muadil bir meblağı depozito ederek veya kanuni faizi de kapsayacak şekilde muteber banka mektubu veya hazine tahvil ve bonolarını teminat göstererek, eşya ve aracın teslimini gümrük idarelerinden veya yetkili ve görevli adli mercilerden isteyebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Olayda da, …Dış Ticaret ve Pazarlama Anonim Şirketine ait olup, fiktif antrepoda bulunan eşyalardan bir kısmının gümrük vergi ve resimleri ödenmeden buradan çıkarılmaları nedeniyle şirketin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri hakkında 1918 sayılı Kanuna muhalefetten dava açılmış olup, davanın devamı sırasında … Bankası Anonim Şirketinden alınan 317.264.704.- lira tutarındaki teminat mektubu karşılığında söz konusu mallar bahsi geçen şirkete iade edilmiştir.
Davalı idarece, mahkemeye verilen cevaba cevap dilekçesinde de, teminat mektubunun vergi borcuna karşılık olmayıp, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 21. maddesi gereğince iade edilen eşyaya karşılık olduğu ve iptali istenilen ödeme emrinin de bu maddede belirtilen kanuni faizin tahsili amacıyla düzenlendiği belirtilmiştir.
Nitekim, 1918 sayılı Kanuna muhalefetten açılan dava ile ilgili olarak Yargıtay … Ceza Dairesinin … gün ve E:…; K:…. Sayılı kararı ile “Teminat karşılığı verilen suça konu eşyaların ele geçirilip müsaderesinin mümkün bulunmadığı anlaşıldığından yatırılan teminatın müsaderesine” hükmolunduğu görülmektedir.
Şu hale göre, dava konusu ödeme emri içeriği kanuni faizin, fiktif antrepodan gümrük vergi ve resimleri ödenmeden çıkarılan eşyanın … Dış Ticaret ve Pazarlama Anonim Şirketine iadesi sırasında 1918 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca bu eşyaların değeri yanında kanuni faizi de kapsayacak şekilde teminat mektubu alınması gerekirken, sadece eşyaların değeri kadar teminat mektubu alınması nedeniyle istenildiği, ödeme emrinin, mahkeme kararında belirtildiği şekilde vergi borcu üzerinden hesaplanan kanuni faize ilişkin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun “Vergi Mahkemelerinin Görevleri” başlığını taşıyan 6. maddesinde; “Vergi mahkemeleri: a)Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler.” hükmü yer almıştır.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Kanunun Şümulü” başlığını taşıyan 1. maddesinde; Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı belirtilmiştir.
6183 sayılı Kanunun 1 inci maddesi hükmüne göre yükümlü hakkında düzenlenen ödeme emrine karşı açılan dava konusunun 2576 sayılı Kanunun vergi mahkemelerinin görevlerine ilişkin 6 ncı maddesi kapsamında yer almaması karşısında davanın anılan Kanunun 5 inci maddesi uyarınca, idare mahkemesince çözümlenmesi gerekli iken vergi mahkemesince işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararın bozulmasına, bozma kararı üzerine idare mahkemesince yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 9.5.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.