Danıştay Kararı 7. Daire 1993/1078 E. 1995/5144 K. 12.12.1995 T.

7. Daire         1993/1078 E.  ,  1995/5144 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1993/1078
Karar No: 1995/5144

Davacı : … Limited Şirketi
Vekili : Av. …
Davalı : Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
Davanın Özeti : Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca düzenlenerek 8.1.1993 gün ve 21459 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve İtalya menşeli “poliesterlerden sentetik devamsız lifler”in ithalatında, gümrük vergileri ve fonlardan ayrı olarak CIF bedel üzerinden %9 oranında dampinge karşı verginin kesin önlem olarak alınması yolundaki İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 93/2 sayılı Tebliğin, yetkisiz merci tarafından çıkarıldığı, tebliğdeki konuların yeterince açık olmadığı, bulunması gereken bilgilerin tebliğde yer almadığı, İtalya menşeli polyester elyaf ithalatının aynı maddenin yerli üretimi üzerinde zarar oluşturduğu iddiasının gerçeğe uygun bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :İthalatta haksız rekabetin, belirli bir ülke menşeli dampinge veya sübvansiyona konu bir madde ithalatına ilişkin olarak ortaya çıktığı, bu ithalatın, yerli sanayi üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi yönünde genellik ilkesine dayanan, başka bir deyişle ülke ayrımı öngörülmeyen gümrük vergileri uygulanması yerine, özel bir önlem prosedürünün işletilmesi gerektiği ve 3577 sayılı Kanun, Uygulama Yönetmeliği ve tebliğler ile bunun sağlandığı, 55.03.20 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda poliesterlerden sentetik devamsız liflerin İtalya menşeli olanlarının Türkiye’ye dampingli fiyatlarla ithal edildiği ve bu durumun yerli üretim üzerinde zarara neden olduğu, söz konusu madde ithalatının yerli üretimin pazar payını ve fiyatlarını olumsuz yönde etkilediği yolundaki iddialar üzerine yapılan incelemeler sonucu, 3577 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat gereğince, İthalat Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca soruşturma açılmasına karar verildiği ve 91/13 sayılı Tebliğin Resmi Gazetede yayımı ile ilgililere duyurulduğu, soruşturma sonucunda, ithalatın yerli üretim üzerinde zarara neden olduğunun belirlenmesi üzerine, 92/14 sayılı Tebliğ ile CIF bedel üzerinden %9 oranında geçici önlem olarak teminat istenildiği, soruşturmanın sonuçlandırılmasından sonra teminat şeklindeki geçici önlemin kesin olarak tahsiline ilişkin 93/2 sayılı bu Tebliğin, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu bakanlığa teklifi ve anılan bakanlığın onayı ile çıkarıldığı ve yasal prosedüre uygun bulunduğu belirtilerek dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Dava, Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca düzenlenerek 8.1.1992 günlü ve 21489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve İtalya menşeli “poliesterlerden sentetik devamsız lifler”in ithalatında CIF bedel üzerinden %9 oranında dampinge karşı verginin kesin önlem olarak alınması yolundaki İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 93/2 sayılı Tebliğin iptali istemiyle açılmıştır.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun 2., 6. ve 13. maddeleri hükmü uyarınca, İthalatta haksız rekabetin önlenmesi için kesin önlem inteliğinde dampinge karşı vergi alınması konusunda onayı gereken bakanlık, İthalat Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu bakanlık makamı olup, 3274 sayılı Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 ve 6. maddeleri ile Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü genelgesine göre de, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı devlet bakanlığına bağlı bulunmaktadır.
İptali istenen İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ilişkin 93/2 sayılı Tebliğin de anılan yasal presedüre uygun olarak devlet bakanlığının onayı ile yayımlanmış bulunduğu anlaşıldığından, davacının yetki hususunda ileri sürdüğü iddalar yerinde değildir.
3577 sayılı Kanun ile, ithalatta haksız rekabet hallerinden dampinge ve sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olacağı haksız rekabete karşı bir üretim dalının korunması veya piyasının bozulmasının önlenmesi amaçlanmış olup, anılan kanun ile bu konu ile ilgili 89/14506 sayılı Bakanlar Kurulu kararı uyarınca yapılan soruşturma sonucunda, İtalya menşeli polyester elyaf ithalatın piyasasının bozulmasına ve zarara yol açacağının tespit edilmiş olması karşısında, anılan ülke menşeli eşya ithalatında dampinge karşı vergi alınmasında 3577 sayılı Kanun amacına ve söz konusu kanunda belirtilen usule aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun ile aynı kanuna müstenit yönetmelik hükümlerine istinaden açılan soruşturma sonucunda verilen, İtalya menşeli polyester elyaf ithalatının yerli üretim üzerinde oluşturduğu zararının giderilmesi için 55.03.20 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda yer alan mamulün her türlü ithalatında mevcut gümrük vergileri ve fonlardan ayrı olarak CIF bedeli üzerinden % 9 oranında dampinge karşı vergi alınması işlemi ile 92/14 ve 92/19 sayılı tebliğlerle teminat şeklinde alınan geçici önlemin kesin olarak tahsiline ilişkin 93/2 sayılı tebliğin iptali talebiyle açılan davada; ihtilaf konusu İtalyan menşeli malların Türkiye’ye dampingli fiyatlarla ithal edildiği ve bu durumun yerli üretimde zararlara sebep olduğu yolundaki vaki şikayet üzerine İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesine müstenit inceleme neticesinde soruşturma açılması için yeterli delillerin mevcut olduğunun tespit edilmesi üzerine İthalat Genel Müdürlüğünün teklifi ile kurulan İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca, 55.03.20 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda yer alan Poliesterlerden sentetik devamsız liflerin İtalya menşeli olanları hakkında damping soruşturması açılmasına karar verilerek 9.7.1991 tarihli Resmi Gazetede neşredilmiştir.
Bu karara müsteniden Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre yapılan soruşturma neticesinde İtalya’daki üretici firmaların da ifadeleri alındıktan sonra İtalya’da üretim yapan iki firmanın damping fiyatlarıyla ihracat yaptığının ve bu suretle yerli üretime zarar verdikleri tespit edildiğinden, bu zararın telafisi için İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca 3577 sayılı Kanunun 12 nci maddesine istinaden söz konusu maddenin her türlü ithalatında mevcut gümrük vergileri ve fonlarından ayrı olarak CIF değeri üzerinden %9 teminatın geçici olarak alınmasına karar verilmiş ve bakanlık makamının da onayı ile 19.8.1992 tarihli Resmi Gazetede 92/14 sayılı tebliğ olarak neşredilmiştir.Daha sonra bu süre 6 ay daha uzatılmıştır. Daha sonra tamamlanan soruşturma neticesinde adı geçen iki İtalyan firmasından … firmasının % 25.1, … firmasının ise % 12,5 damping yaptığı ve bu dampingli fiyatların yerli üretimde zarara yol açtığı, bu malların ithalatının 1987 yılından 1991 yılına kadar % 91 artarak 5.447 tondan 10.404 tona çıktığı, bu arada yerli tüketim arttığı halde yerli üretimin bu dampingli fiyatların haksız rekabeti neticesinde % 20 azaldığı tespit ve tevsik edilmiştir. Bu durumun tespiti üzerine Bakanlık makamının onayı ile 93/2 sayılı Tebliğ ile teminat şeklinde alınan geçici önlemin kesin olarak tahsiline karar verilmesi, 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun 7 nci ve 13 üncü maddeleri amir hükümlerine uygun bulunduğundan, hukuki mesnedi bulunmayan davanın reddi gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca düzenlenerek 8.1.1992 günlü ve 21489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve İtalya menşeli “poliesterlerden sentetik devamsız lifler”in ithalatında CIF bedel üzerinden %9 oranında dampinge karşı verginin kesin önlem olarak alınması yolundaki İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 93/2 sayılı Tebliğin iptali istemiyle açılmıştır.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasında” Soruşturmanın neticelendirilmesinden sonra kesin önlem alınmasını gerektiren hallerin tespiti durumunda, Kurulca belirlenen ve Bakanlıkça onaylanarak kesinleşen damping marjı veya sübvansiyon miktarı kadar veya zararı ortadan kaldıracak nispette dampinge karşı vergi veya telafi edici vergi alınır.” hükmü getirilmiştir. Aynı kanunun “İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu ve Görevleri başlıklı 6. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendi ile 2. maddesinin (j) bendi hükümleri uyarınca, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi için kesin önlem niteliğinde dampinge karşı vergi alınması konusunda onayı gereken bakanlık, İthalat Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu bakanlık makamıdır.
3274 sayılı Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 6. maddesinde, İthalat Genel Müdürlüğünün, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının ana hizmet birimlerinden birisi olduğu, aynı kanunun 3. maddesinde de, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının Başbakanlığa bağlı olduğu, Başbakanın, müsteşarlığın yönetimi ile ilgili yetkilerini devlet bakanı ve başbakan yardımcısı veya devlet bakanı vasıtasıyla kullanabileceği belirtilmiştir. Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün genelgesine göre de, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı devlet bakanlığına bağlı bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ilişkin 93/2 sayılı Tebliğin, İthalat Genel Müdürlüğünün aracılığıyla Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı bulunduğu devlet bakanlığınca onaylanması gerekmektedir.
Dava konusu tebliğ de, bu yasal prosedüre uygun olarak devlet bakanlığının 7.1.1993 gün ve 1202 sayılı onayı ile yayımlandığından, davacının tebliğin yetkisiz makamca çıkarıldığı yolundaki iddiası yerinde görülmemiştir.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun amacı, ithalatta haksız rekabet hallerinden, dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olacağı haksız rekabete karşı bir üretim dalının korunması veya piyasanın bozulmasının önlenmesidir.
3577 sayılı Kanunun 4. maddesinde, İthalat Genel Müdürlüğünün şikayet üzerine veya gerektiğinde resen damping incelemesi yapabileceği veya yaptırabileceği, şikayet ve inceleme ile ilgili usul ve esasların bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle tespit edileceği, 5. maddesinde, İthalat Genel Müdürlüğünün, şikayet üzerine veya gerektiğinde resen verilen bilgi ve belgeler veya mevcut diğer bilgilerin ışığı altında ön incelemeyi yapmak, soruşturma açılıp açılmayacağı hususunda kurula teklif sunmak, soruşturma açılması kararı alınması halinde, soruşturmayı yürütmek ve soruşturma sonucunu alınabilecek önlemlerle ilgili önerisi ile birlikte kurula sunmakla görevli olduğu, aynı kanunun 6. maddesinde ise, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun, soruşturma açılıp açılmamasına veya açılmış bir soruşturmanın durdurulmasına karar vermek, soruşturmanın herhangi bir safhasında yeterli delil olması halinde geçici önlem alınmasını bakanlığa teklif etmek, soruşturma sonuçlarını değerlendirmek, bunun gerektireceği tedbirleri almak, damping marjı veya sübvansiyon miktarını belirlemek ve alınacak nihai kararları gerekçesiyle birlikte genel müdürlük aracılığıyla bakanlık onayına sunmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
Anılan kanunun “Geçici önlemler” başlıklı 12. maddesinde, şikayet konusu ithalata ilişkin soruşturma sırasında, ülke menfaatinin acil müdahaleyi veya geçici önlemler alınmasını gerektirmesi hallerinde, kurulca belirlenen damping marjı veya sübvansiyon miktarı kadar veya zararı ortadan kaldırmaya yetecek nispette bir teminat alınmasının bakanlık makamının onayı ile kararlaştırılabileceği, teminat alınmasının kararlaştırılması halinde, bu durumun Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle ilgililere duyurulacağı, “Kesin önlemler” başlığını taşıyan 13. maddesinde de, soruşturmanın neticelendirilmesinden sonra kesin önlem alınmasını gerektiren hallerin tespiti durumunda, kurulca belirlenen ve bakanlıkça onaylanarak kesinleşen damping marjı veya sübvansiyon miktarı kadar veya zararı ortadan kaldıracak nispette dampinge karşı vergi alınacağı, kesin önlemlerin uygulama esaslarının Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit edileceği belirtilmiş, bu konu ile ilgili 89/14506 sayılı kararda da, geçici veya kesin önlem alınması halinde, alınacak teminat veya verginin miktar veya oranı, soruşturma konusu mal, ihracatçı firma veya ihracatcı veya menşe ülke ile soruşturmayla ilgili diğer bilgilerin Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle ilan edileceği kurala bağlanmıştır.
Dava konusu olayda, İtalyan menşeli 55.03.20 gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda poliesterlerden sentetik devamsız liflerin Türkiye’ye dampingli fiyatlarla ithal edildiği ve bu durumun yerli üretimde zarara neden olduğu, söz konusu madde ithalatının yerli üretimin pazar payını ve fiyatlarını olumsuz yönde etkilediği iddiaları üzerine, yapılan incelemeler sonucunda, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunca soruşturma açılmış, bu durum 91/13 sayılı Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tebliği ile Resmi Gazetede yayımlanmışır.
Yapılan soruşturma sırasında, İtalya için damping marjının % 20.4 olduğu tespit edilerek söz konusu ithalatın üretim üzerinde oluşturduğu zararın giderilmesi amacıyla %9 oranında teminatın geçici önlem olarak alınmasına karar verilerek 92/14 sayılı Tebliğ yayımlanmış ve soruşturma konusu madde için uygulanmakta olan teminat şeklindeki geçici önlem süresi, dört aylık sürenin bitim tarihinden itibaren uzatılmış ve geçici önlemin, soruşturmayla ilgili kesin kararın Resmi Gazetede yayımlanmasına kadar yürürlükte kalacağı, 17.12.1992 tarih ve 21438 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ilişkin 92/19 sayılı Tebliğ ile duyurulmuştur.
Soruşturma sırasında, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat hükümleri uyarınca, şikayette bulunan yerli üretici firma ile soruşturma sırasında tespit edilebilen şikayet konusu maddenin üreticisi iki İtalyan firma nezdinde yerel incelemelerde bulunularak konu ile ilgili olarak yayımlanan yönetmelik uyarınca, İtalyan üretici firmaların temsilcileri ile 14.12.1992 tarihinde, şikayette bulunan yerli üretici firma temsilcileri ile çeşitli tarihlerde yapılan toplantılar sonucu; İtalya menşeli polyester elyaf ithalatının önemli miktarda arttığı, yerli üreticilerin pazar paylarının ise düştüğü, yerli üretimde azalma olduğu, söz konusu ithalat nedeniyle yerli üretici firmalar üzerinde fiyat baskısı oluştuğu tespit ve davacı … firması için %25.1 oranında damping marjı hesaplanarak, İtalyan menşeli poliesterlerden sentetik devamsız liflerin ithalatının yerli üretim üzerinde oluşturduğu zararın telafisi amacıyla %9 oranında dampinge karşı verginin kesin önlem olarak alınması, kesin karar ile ilgili bu tebliğin yürürlük tarihine kadar alınmış olan %9 oranında teminat şeklindeki geçici önlemlerin kesin olarak tahsil edilmesi dava konusu 93/2 sayılı tebliğle kabul ve yürürlüğe konulmuş bulunmaktadır.
3577 sayılı Kanun ile dampinge veya sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olacağı haksız rekabete karşı bir üretim dalının korunması veya piyasanın bozulmasının önlenmesi amaçlandığına ve İtalya menşeli polyester elyaf ithalatının piyasanın bozulmasına ve zarara yol açacağı tespit edilmiş bulunmasına göre, anılan ülke menşeli eşya ithalatı dolayısıyla dampinge karşı vergi alınması yolundaki düzenleyici işlemde, 3577 sayılı Kanunun amacına ve söz konusu kanunda belirlenen usule aykırılık söz konusu değildir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 12.12.1995 tarihinde oybirliği ile karar verildi.