Danıştay Kararı 6. Daire 2023/886 E. 2023/2699 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2023/886 E.  ,  2023/2699 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2023/886
Karar No : 2023/2699

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
VEKİLLERİ: Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: Samsun İli, Atakum İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı taşınmazın imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 640.037,50-TL’nin dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın kabulü yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 17/10/2016 tarih ve E:2015/4118, K:2016/5703 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, kısmen reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 14/12/2021 tarih ve E:2018/5770, K:2021/13778 sayılı kararıyla temyiz edilen kısmının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı, davacılar … ve … yönünden ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması yolundaki … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin kısmının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının temyiz edilen kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın temyiz edilen kısmının ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 14/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
Dava; Samsun İli, Atakum İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı taşınmazın imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 640.037,50-TL’nin dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; İdare Mahkemesince verilen kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen de davanın reddine dair kararın Danıştay 6. Dairesinin 14/12/2021 tarih ve E:2018/5770, K:2021/13778 sayılı bozma kararı sonrasında, davacılar vekili tarafından İdare Mahkemesine sunulan 07/09/2022 tarihli dilekçede, davacılar ile davalı idare arasında uzlaşma yoluyla kamulaştırma işlemi gerçekleştirildiğinin belirtildiği bu kapsamda Mahkemece UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacıların dava konusu taşınmazda bulunan hisselerinin 27/03/2019 tarih ve 6906 yevmiye numaralı uzlaşma/anlaşma tutanağı ile kamulaştırma işleminden kaynaklı olarak terkin edildiği, bu işlem sonrasında ise, davacılardan …’ın 09/05/2019 tarihinde, …’ın ise 24/04/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle İdare Mahkemesince; “….davacıların, davaya konu taşınmazda bulunan hisselerinin uzlaşma yoluyla kamulaştırıldığı ve tapuda … tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile davalı idare adına tescil edildiği dikkate alınarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla birlikte, söz konusu tescil işlemi sonrasında vefat eden davacılar … ve … açısından ise, davanın niteliği ve sonuçları itibarıyla mirasçıları tarafından takibe konu edilebilme olasılığı göz önünde bulundurulduğunda, davacılar … ve …’ın davaya konu taleplerine ilişkin olarak davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar anılan davacılar yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi kanaatiyle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacılar … ve … yönünden ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu dikkate alındığında, davacılar tarafından karşılanan ve aşağıda dökümü yapılan 632,60-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, Harçlar Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca tamamlanması gereken 55,50-TL bakiye karar harcının davacıların yatırdığı ve dosyada bulunan posta avansından mahsup edilmesine, davalı idare tarafından karşılanan 337,10-TL posta giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına…”dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri kapsamında sayıldığı düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında; “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” hükmüne, 2. fıkrasında ise; “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu tazminat istemine konu kamulaştırmasız el atılan taşınmazın davalı idare ve davacılar arasında 27/03/2019 tarihinde uzlaşma suretiyle anlaşmaları sebebiyle davalı idare adına tescil edildiği ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu kısım yönünden davadaki haklılık durumu ve dava açılmasına sebep olma durumu ve davadan feragat edilmediği hususu da dikkate alınarak yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre tespit edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan davacılardan … ve …’ın vefat etmesi nedeniyle bu kişiler yönünden dava dosyanın işlemden kaldırıldığı görülmüş olup, söz konusu kişiler açısından mirasçılar yönünden davaya devam edilmesi durumu ortaya çıkabileceğinden, yargılama giderlerinin davalı idareden alınıp davacılara verilmesi bu yönden de usul ve hukuka uygun değildir.
Açıklanan nedenlerle dosyadaki yargılama gideri ve vekalet ücretinin dosyanın işlemden kaldırılmasının sonucu beklenerek karar verilmesi gerektiği oyuyla İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.