Danıştay Kararı 6. Daire 2023/1299 E. 2023/3146 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2023/1299 E.  ,  2023/3146 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2023/1299
Karar No : 2023/3146

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av….

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen …tarih ve E:… K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’nun DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde sayılan temyize tabi kararlar arasında yer almadığı görüldüğünden, anılan Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. bendinde: “Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.” kuralı yer almaktadır.
Anılan Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde: “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mev-zuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 48. maddesinin 6. fıkrasında; “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü, 7. fıkrasında ise, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği ve temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı hususlarının dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması hallerinde de 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararların ilgili daire ve kurulca kesin olarak verileceği” (Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E.: 2022/48, K.: 2022/93 sayılı kararı ile bu fıkrada yer alan “ve 6 ncı” ibaresi, “istinafın kanuni süre geçtikten sonra yapılması hâli” yönünden iptal edilmiştir.) hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davanın, .. ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … parsel numarasında kayıtlı davacıya ait taşınmazın üçüncü derece arkeolojik sit alanı iken birinci derece arkeolojik sit alanına dönüştürülmesine yönelik … tarih ve … sayılı Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’na yapılan 24/12/2019 kayıt tarihli (ikinci) başvurunun, konunun daha önce yüksek kurulda görüşüldüğü ve yüksek kurul kararlarının nihai olduğundan bahisle bir daha değerlendirilemeyeceği belirtilerek reddine ilişkin … tarih ve …sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açıldığı anlaşıldığından, bu uyuşmazlıkla ilgili bölge idare mahkemesi idari dava dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen kararın temyiz edilmesi, yukarıda anılan Kanun hükümleri kapsamında mümkün değildir.
Temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında, temyiz yolunun açık olduğunun belirtilmesinin, kanunen temyiz yolu öngörülmeyen davalarda ilgilisine temyiz hakkı vermeyeceği de açıktır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Muğla 1. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
Bakılan davanın, Muğla ili, Bodrum ilçesi, …Mahallesi,… Mevkii, … ada, …parsel numarasında kayıtlı davacıya ait taşınmazın üçüncü derece arkeolojik sit alanı iken birinci derece arkeolojik sit alanına dönüştürülmesine yönelik … tarih ve … sayılı Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’na yapılan 24/12/2019 kayıt tarihli (ikinci) başvurunun, konunun daha önce yüksek kurulda görüşüldüğü ve yüksek kurul kararlarının nihai olduğundan bahisle bir daha değerlendirilemeyeceği belirtilerek reddine ilişkin 10/01/2020 tarih ve 330903 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 61. maddesinde ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları Yönetmeliğinin 18. maddesinde; Koruma Yüksek Kuruluna yapılacak itirazların Bakanlıkça değerlendirilerek gerek görülmesi durumunda Koruma Yüksek Kurulu gündemine alınacağına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanunun 46. Maddesinde de; Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlara ilişkin olarak, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerince verilen kararların, temyiz incelemesine tabi olduğu hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen dava konusu işlemler ve mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; her ne kadar Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen bir karar dava konusu edilmemiş ise de, davacının aleyhine verilen Koruma Bölge Kurulu kararına Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca incelenmek üzere yaptığı itiraz gündeme alınmadığı için, anılan Yüksek Kurulca konunun esasının incelenemediği ve Danıştay temyiz incelemesinin yolunun kapatıldığı anlaşıldığından, Koruma Bölge Kurulunca verilen kararın esası hakkında, Yüksek Kurulca değerlendirme yapılarak bir karar verilemediğinden, İstinaf kararının Danıştay’da temyizen incelenmesi gerektiği karşı oyu ile aksi yöndeki Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyoruz.