Danıştay Kararı 6. Daire 2023/123 E. 2023/2985 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2023/123 E.  ,  2023/2985 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2023/123
Karar No : 2023/2985

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Davacının uhdesinde bulunan Yalova ili, Armutlu ilçesi, … Köyü, İR:… nolu, II (b) grup işletme ruhsatlı sahada yapılması planlanan granit ocağı projesine ilişkin olarak; “ÇED sürecinin başlatılması maksadıyla yer gösterimi yapılması” yolunda 27/05/2020 tarihli dilekçeyle yaptığı başvurunun, “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve …. sayılı kararı ile İl genelinde yeni maden ocağı açılamayacağı yönünde karar alındığı”ndan bahisle reddine ilişkin Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı işleminin ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında davaya konu saha için ÇED izin talebinin yeniden değerledirilmesi hususunun belirtildiğinden bahisle “davaya konu saha için çalışma izni düzenlenmesi” yolunda 10/08/2020 tarihli dilekçe ile yapılan itiraz başvurusunun, “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda yapılacak işlem bulunmadığı”ndan bahisle reddine ilişkin Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen …. tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinde sınırlı sayıda sayılan temyize tabi kararlar arasında yer almadığı görüldüğünden, davalının temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, uhdesinde bulunan Yalova ili, Armutlu ilçesi, … Köyü, İR:… nolu, II (b) grup işletme ruhsatlı sahada yapılması planlanan granit ocağı projesine ilişkin olarak; “ÇED sürecinin başlatılması maksadıyla yer gösterimi yapılacağı” hususunda … tarihli dilekçe ile bildirimde bulunulmuştur.
Dava konusu …. tarih ve E…. sayılı işlem ile, davacının …. tarihli dilekçeyle yaptığı bildirime, “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile İl genelinde yeni maden ocağı açılamayacağı yönünde karar alındığı”ndan bahisle proje tanıtım dosyasının sunulması durumunda başvurunun reddedileceği ve başvuru bedelinin iade edilemeyeceği yönünde cevap verilmiştir.
Davacı tarafından 10/08/2020 tarihli dilekçe ile, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında davaya konu saha için ÇED izin talebinin yeniden değerledirilmesi hususunun belirtildiğinden bahisle davaya konu saha için çalışma izni düzenlenmesi talebiyle davalı idarenin … tarih ve E…. sayılı işlemine itiraz edilmiştir.
Dava konusu … tarih ve E…. sayılı işlem ile, davacının itiraz başvurusu, “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun …. tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda yapılacak işlem bulunmadığı”ndan bahisle reddedilmiştir.

Bunun üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesinde “9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar”ın ivedi yargılama usulüne tabi olduğu ve ivedi yargılama usulüne tabi davalarda verilen nihai kararların temyize tabi olduğu hükmüne “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin; 1. bendinde: İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. 6. bendinde: “Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.” kuralı, 8. fıkrasında ise “İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.” hükmü yer almaktadır.

Anılan Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
G) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 48. maddesinin 6. fıkrasında; temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci tarafından, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci tarafından, temyiz isteminin reddine karar verileceği, ilgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2. fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; 7. fıkrasında ise; temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3. madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6. fıkralarda sözü edilen kararların, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verileceği (Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E: 2022/48, K: 2022/93 sayılı kararı ile bu fıkrada yer alan “ve 6 ncı” ibaresi, “istinafın kanuni süre geçtikten sonra yapılması hâli” yönünden iptal edilmiştir.) hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; “çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar”ın ivedi yargılama usulüne tabi olduğu, ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda ilk derece mahkemesince verilecek kararlara karşı doğrudan temyiz yoluna başvurulabileceği, Bölge İdare Mahkemelerinin ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf incelemesi yapma yetkisinin bulunmadığı, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinde, bölge idare mahkemesinin temyiz incelemesine tabi kararlarının sınırlı olarak sayıldığı, temyize konu olabilecek davalar arasında; maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan iptal davalarının belirlendiği, söz konusu maddede sayılanlar dışındaki davalar hakkında Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince kesin olarak karar verilmesi gerektiği, kesin olarak verilen kararlar hakkındaki temyiz istemlerinin ise incelenemeyeceği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacının “ÇED sürecinin başlatılması maksadıyla yer gösterimi yapılacağı” hususunda 27/05/2020 tarihli dilekçe ile yaptığı bildirime, dava konusu … tarih ve E…. sayılı işlem ile, “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile İl genelinde yeni maden ocağı açılamayacağı yönünde karar alındığı”ndan bahisle proje tanıtım dosyasının sunulması durumunda başvurunun reddedileceği ve başvuru bedelinin iade edilemeyeceği yönünde cevap verildiği, davacının itiraz başvurusunun ise, dava konusu … tarih ve E…. sayılı işlem ile “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda yapılacak işlem bulunmadığı”ndan bahisle reddedildiği, davaya konu uyuşmazlığın “… Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve …sayılı kararı ile İl genelinde yeni maden ocağı açılamayacağı yönünde karar alındığı”ndan bahisle proje tanıtım dosyasının sunulması durumunda başvurunun reddedileceği hususundan kaynaklandığı, davacı tarafından proje tanıtım dosyası hazırlanarak çevresel etki değerlendirme başvurusunun yapılmadığı ve davalı idare tarafından çevresel etki değerlendirmesi sonucu verilmiş bir kararın bulunmadığı dikkate alındığında, davaya konu işlemlerin temyize tabi davalardan olan çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlardan olmadığı gibi, yani davaya konu işlemlerin ÇED başvuru sürecine hazırlık işlemi mahiyetinde olduğu, ayrıca 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinde belirtilen diğer temyiz edilebilir davalar (örneğin maden, taşocakları, orman ile ilgili mevzuatın uygulanması) kapsamındaki tesis edilen işlemlerden de olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, istinaf incelemesinden sonra temyiz incelemesine tabi olan davalar arasında sayılmayan ve 2577 sayılı Kanunun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca istinaf incelemesi üzerine kesinleşen karar hakkında temyiz isteminde bulunulması hukuken mümkün olmadığı gibi, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş olması, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesi uyarınca temyiz yolu öngörülmeyen kararla ilgili kanunla öngörülmeyen temyiz incelemesi yapılması hakkı kazandırmayacağından, davalı idarenin temyiz isteminin incelenemeyeceğinin kabulü gerekmektedir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2023 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava; davacının uhdesinde bulunan Yalova ili, Armutlu ilçesi, … Köyü, İR:… nolu, II (b) grup işletme ruhsatlı sahada yapılması planlanan granit ocağı projesine ilişkin olarak; “ÇED sürecinin başlatılması maksadıyla yer gösterimi yapılması” yolunda 27/05/2020 tarihli dilekçeyle yaptığı başvurunun, “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile İl genelinde yeni maden ocağı açılamayacağı yönünde karar alındığı”ndan bahisle reddine ilişkin Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı işleminin ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında davaya konu saha için ÇED izin talebinin yeniden değerledirilmesi hususunun belirtildiğinden bahisle “davaya konu saha için çalışma izni düzenlenmesi” yolunda … tarihli dilekçe ile yapılan itiraz başvurusunun, “Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda yapılacak işlem bulunmadığı”ndan bahisle reddine ilişkin Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin (h) bendinde; “Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar”ın temyize tabi olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda; dava konusu işlemler ile, Yalova Valiliği Mahalli Çevre Kurulunun … tarih ve… sayılı kararı ile İl genelinde yeni maden ocağı açılamayacağı yönünde karar alındığı”ndan bahisle proje tanıtım dosyasının sunulması durumunda başvurunun reddedileceği belirtildiğinden, uyuşmazlığın davaya konu alanda madencilik faaliyetinin yasaklanmasından, yani maden mevzuatının uygulanmasından kaynaklandığı sonucuna varıldığından, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında temyize tabi işler arasında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından; dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına ilişkin olarak işin esasının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.