Danıştay Kararı 6. Daire 2023/1087 E. 2023/3911 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2023/1087 E.  ,  2023/3911 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2023/1087
Karar No : 2023/3911

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVALI : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Ankara İli, Etimesgut İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, imar planında “hastane alanı” olarak planlanmasına rağmen uzun süredir kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmaz bedeline karşılık olarak 1.366.911,00-TL tazminatın kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının kabulü, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 26/01/2022 tarih ve E:2018/1530, K:2022/828 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak istinaf başvurularının kabulü, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … tarihli E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 13/04/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X) :

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323.maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri kapsamında sayılmış, “Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiş, “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmüne yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği belirtilmiş; 168. maddesinde hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınarak avukatlık ücretine hükmedileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Ankara İli, Etimesgut İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, imar planında “hastane alanı” olarak planlanmasına rağmen uzun süredir kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmaz bedeline karşılık olarak 1.366.911,00-TL tazminatın kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle 11/03/2016 tarihinde dava açıldığı, yargılama devam ederken dava konusu taşınmazın 13/05/2016 tarihli uygulama imar planı değişikliği ile “özel sağlık alanı” olarak belirlendiği, bunun üzerine Mahkemece taşınmazın kullanımında kısıtlılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ancak; “davanın ilk açıldığı sırada davacıya ait taşınmazın kısıtlılık halinin dava devam ederken plan değişikliği sonucunda ortadan kalkmış olması sebebiyle, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin anılan taşınmazı kamulaştırma sorumluluğu bulunan Sağlık Bakanlığı üzerinde bırakılmasına” hükmedildiği, bu kararın davalı Sağlık Bakanlığı tarafından vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazı satın aldığı sırada taşınmazda kısıtlılık halinin bulunduğu, sonradan yapılan değişiklikle kısıtlılığın kaldırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davalı idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, yukarıda yer verilen kanun hükümleri uyarınca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu dikkate alınarak verilebilmesi ancak davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığı hallerde mümkün olup, davanın reddine karar verilmesi durumunda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin yukarıda yazılı kanun maddesi gereğince aleyhine karar verilmiş olan davacıya yüklenmesi gerektiğinden “ret” ile sonuçlanan bir davada davalı idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul hükümlerine aykırılık oluşturacağı açıktır.
Belirtilen nedenlerle, “konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar verilmesi gerekirken davanın reddine ilişkin temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz onama kararına katılmıyoruz.