Danıştay Kararı 6. Daire 2022/979 E. 2023/1084 K. 25.01.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/979 E.  ,  2023/1084 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/979
Karar No : 2023/1084

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- …
VEKİLİ : Av. …
3- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Tuzla ilçesi, … Mahallesi, … ada ve … sayılı parsellerde yer alan taşınmazın, … hazırlanan mania planları doğrultusunda hazırlanan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli planlarda, … mania planı kapsamında, uçuş koridorunda yapı yasaklı alana dahil edilmesi nedeniyle uğranılan zarara karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00-TL tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; “Dava konusu taşınmazın,15/02/2019 tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında ‘yaklaşma, kalkış-tırmanış yüzeyinde pist şerit sahası sonundan ilk 3000 metrelik alanda ve doğal mani üzerinde’ olması ve yapılaşmaya müsaade edilmeyecek alanda kalması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığının açık olduğu, ancak dava konusu parselin bir önceki planda ‘Ticaret+Hizmet’ alanı olarak fonksiyonlandırıldığı, parselin ilk olarak 19/12/2018 tasdik tarihli plan kararı ile hukuken kısıtlandığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun Ek 1. maddesi uyarınca idarelere tanınan beş yıllık sürenin, ilk kısıtlılık tarihi olan 19/12/2018 tarihinde başladığı, dolayısıyla, dava tarihi itibariyle, davacının mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde, süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanmasının söz konusu olmadığından, bu aşamada tazminat gerektirir bir mağduriyetin oluşmadığı” gerekçesiyle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İlk derece Mahkemesince dava ve taleplerinin yanlış değerlendirildiği, dava konusu olan hususun; idarenin işlemi ile oluşan hukuki durum sonucunda davaya konu mülkünden hiçbir şekilde yararlanamayan davacının zararlarının giderilmesi olduğu; dava konusu taşınmazın, davaya konu idari işlemler öncesinde “konut” alanında kalmaktayken, davalı idarelerce imar değişikliği ile yasaklı hale getirildiği, İdare tarafından açıkça mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir idari işlem gerçekleştirildiği, bu idari işlem ile davacıya ait mülkün işlevsizleştirildiği, değerinin kamulaştırma iradesi dahi gösterilmeksizin ortadan kaldırıldığı, davacının haklarının muhtel olduğu, kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereği, idari işlem nedeniyle davacının taşınmazını kullanamamasından dolayı uğradığı zararların tazmin edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
1-… Genel Müdürlüğü tarafından; idarelerinin görevinin kamu yararı amacıyla mania planlarını hazırlamak olduğu, hava alanları yer seçimi veya kamulaştırma gibi yetkilerinin bulunmadığı, temyiz isteminin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek reddi gerektiği savunulmuştur.
2-… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, temyiz isteminin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek reddi gerektiği savunulmuştur.
3- … Belediye Başkanlığı tarafından; savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı tarafından 13/06/2008 tarihinde satın alınan, “İstanbul ili, Tuzla ilçesi, … Mahallesi, … ada ve … sayılı parseller”de yer alan taşınmaz, satın alındığı tarihte yürürlükte olan imar planlarında konut alanı fonksiyonunda kalmaktayken, …Genel Müdürlüğünce hazırlanan … Havalimanı mania planı doğrultusunda 1/1000 ölçekli ve 1/5000 ölçekli planlarda, doğal mania alanı içinde yapı yasaklı alana dahil edilmiş, bunun üzerine, taşınmazın değerinin düştüğü ve taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazminin amacıyla görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın, davacı tarafından satın alındığı 13/06/2008 tarihinde yürürlükte olan imar planlarında konut alanında kaldığı, ancak daha sonra …Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 19/12/2018 tarihli … Havaalanı mania planına göre doğal mania içinde uçuş koridorunda yapı yasaklı alanda kaldığı, bu işlem nedeniyle davacının taşınmazının üzerindeki mülkiyet hakkının özüne dokunur şekilde zedelendiği, bu nedenle uğranılan zararın tazmininin istenildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davacının gerek dava dilekçesindeki talebi, gerekse temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarından anlaşıldığı üzere, bakılmakta olan dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun Ek 1. maddesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, plan değişikliğinden kaynaklı özel kısıtlılık nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenildiği bir tam yargı davasıdır.
Bu durumda İdari Dava Dairesince davacının talebi doğrultusunda, dava konusu taşınmazın kullanım amacına planla getirilen kısıtlılığın, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin kullanımına yönelik bir zarara neden olup olmadığının tespit edilmesi, gerekirse zararın miktarının belirlenmesine yönelik mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, zarardan sorumlu idarelerinde tespit edilmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 25/01/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.