Danıştay Kararı 6. Daire 2022/9055 E. 2023/1111 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/9055 E.  ,  2023/1111 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/9055
Karar No : 2023/1111

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I- (DAVACILAR) 1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
II- (DAVALILAR) 1- …
VEKİLİ : …
2- …
VEKİLİ : Av. …
3- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … Tesisler Mevkii, … pafta, … parselde bulunan … adresindeki binaların maliki olan davacılar tarafından, taşınmazın …tarih ve … sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile “Afete Maruz Bölge” ilan edilen alanda kalması nedeniyle idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek, uğranıldığı öne sürülen 3.207.884,00-TL maddi ve 15.000,00-TL manevi zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 27/11/2012 tarih ve E:2012/501, K:2012/6799 sayılı kararıyla bozulması (süre ve müterafik kusur yönünden) sonrasında, süreye ilişkin bozma yönünden ısrar edilmesi ve 1.107.913,14-TL maddi, 15.000,00-TL manevi tazminat isteminin kabulü ile davalılardan alınıp, davacıya verilmesi, fazlaya ilişkin kısmın reddi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/02/2019 tarih ve E:2016/1560, K:2019/761 sayılı kararıyla … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının ısrara ilişkin (… dışındaki davacılar açısından, … adresindeki bina yönünden davanın süresinde olduğuna ilişkin) kısmının bozulmasına karar verilerek, temyiz isteminin işin esasına ilişkin kısımları hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi nedeniyle yapılan incelemede, davanın kısmen kabulü , kısmen reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E: 2020/10000, K:2020/12992 sayılı kararı ile temyize konu kısmen kabul, kısmen redde ilişkin kısmının BOZULMASI üzerine, bozma kararlarına uyularak davanın kısmen kabulü ile, … numaralı Yapı için belirlenen maddi zarar kapsamında hissesi oranındaki 113.202,33-TL maddi zararın, % 60 kusur oranına isabet eden 67.921,39-TL’sinin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca, % 30 kusur oranına isabet eden 33.960,69-TL’sinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca, %10 kusur oranına isabet eden 11.320,233-TL’sinin ise … Belediye Başkanlığı’nca dava tarihinden (15/11/2006) itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacı …’a ödenmesine, … dışındaki davacılar açısından, … adresindeki Yapı yönünden maddi tazminat ödenmesi taleplerinin süre aşımı nedeniyle reddine, …ve … numaralı Yapılar için belirlenen zararların karşılığı 701.382,00-TL maddi ve ayrıca duyulan elem ve ızdırabın karşılığı 15.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 716.382,00-TL zararın, %60 kusur oranına isabet eden 429.829,20-TL’sinin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca, %30 kusur oranına isabet eden 214.914,60-TL’sinin … Bakanlığı’nca, %10 kusur oranına isabet eden 71.638,20-TL’sinin ise … Belediye Başkanlığı’nca dava tarihinden (15/11/2006) itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1-… Bakanlığı tarafından, kusur oranlamasının isabetli olmadığı, imar planına aykırı yapılan yapıların yıkım işlemlerinin belediyelerce gerçekleştirilmediği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, idarelerinin hizmet kusuru bulunmadığı, dava konusu işlem ve eylemlerle idareleri arasında illiyet bağı bulunmadığı, belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
3-… Belediye Başkanlığı tarafından, faiz başlangıcının hatalı olduğu, yapı maliki ve müteahhide kusur ve sorumluluk yüklenmemesinin yasaya aykırı olduğu, idarelerinin kusuru bulunmadığı belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
4-Davacılar tarafından, zararın yeniden inşa değeri kadar değil, rayiç değer kadar olduğu, tüm davacıların davayı süresinde açtıkları belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
1-… Bakanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
2-… Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
3-… Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
4-Davacılar tarafından, davalıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddi ile mahkeme kararının kısmen bozulması, kısmen onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu taşınmazın bulunduğu Avcılar İlçesi için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve bazı kamu kurumlarınca farklı tarihlerde yapılan araştırma ve tespitlerde, ilçe geneline yönelik; ”Marmara denizi kıyıları killi ve marnlı serilerle örtülü bulunduğundan heyelana müsaittir, bu kısımlar gerekli önlemler alınmadıkça iskan için sakıncalıdır” görüşüne yer verildiği, 1971 yılında yapılan bu tespitte, evlerin fazla katlı olmaması, hafif malzemeden yapılması, derin kazılar yapılmaması, yüzey suyu drenajı yapılması, kıyıdan itibaren kademeli olması ve istinat duvarı yapılması gerektiğinin ifade edildiği, yine Bakanlıkça 1977 yılında Boğaziçi Üniversitesine hazırlattırılan raporda; yamaçları heyelanlı ve heyelana müsait olmaları nedeniyle ancak düşük eğimli ve potansiyel heyelan alanlarında zemine fazla yük vermemek ve kazıdan kaçınmak şartı ile tek katlı ve bahçeli evler yapılmasının mümkün olabileceğinin belirtildiği, İller Bankasınca hazırlanan 1981 tarihli rapora göre Avcıların turistik tesis alanı olarak, kamp alanı ve iki katlı yapı alanı olarak gösterildiği, davaya konu alanın, 1981 yılında İller Bankası tarafından hazırlanan ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığının onayladığı nazım imar planı ve 1982 tarihli Avcılar Belediye Başkanlığının hazırladığı uygulama imar planı ile yerleşime açıldığı ve zaman içerisinde çok katlı yerleşime izin verildiği, anılan planların hazırlandığı tarihlerde yürürlükte bulunan mülga 6785 sayılı İmar Kanununun 1605 sayılı Kanunla değişik 26. maddesiyle nüfus ve il veya ilçe merkezi olması ölçütlerine göre yol istikamet planları ile imar planlarını belediyelerin yaptırmaları mecburiyeti getirildiği ve 29. maddesiyle imar ve yol istikamet planlarının İmar ve İskan Bakanlığının tasdikiyle kesinleşeceği ve yürürlüğe gireceğinin hüküm altına alındığı, Bakanlığın onay yetkisi planların hukuki varlık şartlarından olduğundan, bu planlara ilişkin çok katlı yerleşime izin veren ilçe belediyesinin yanında Bakanlığın ve Mülga 3030 sayılı Kanundan kaynaklanan denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen, imar yükümlülüklerini ilçe belediyesi ile birlikte kullanan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının hizmet kusurlarının bulunduğu, Mülga 180 sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. maddesinin g bendinde de, afetle ilgili daimi iskan yerleşmelerinde imar planlarını ve alt yapı tesisleri planlarını ve bunlara ait etüd, harita, proje ve keşifleri yapmak veya yaptırmak, re’sen onaylamak veya onaylanmasını sağlamak, inşaat işlerini yapmak veya yaptırmak konularında Bakanlık Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün yetkili olduğunun hükme bağlandığı, 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürütülen görevlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçtiği, Avcılar İlçesi, …Tesisler Mevkii, … pafta,.. parsel sayılı (…, … ve … bloklar) taşınmazdaki yapının 28.06.2005 gün ve 2005/109 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile “Afete Maruz Bölge” ilan edilen alanda kalması ve yıkılması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen 3.207.884,00-TL maddi 15.000,00-TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmiş, son fıkrasında ise, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… dışındaki davacılar açısından … blok yönünden verilen süre aşımı nedeniyle ret kararı bakımından;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Diğer hususlar yönünden;
Dosyanın incelenmesinden; tazminat miktarının kusur oranları nispetinde davalı idarelere ayrı ayrı yükletildiği anlaşılmakla birlikte, Mahkeme tarafından dosya kapsamındaki bilirkişi raporundaki kusur oranlamasına ilişkin değerlendirmeler de dikkate alınarak, … Büyükşehir Belediyesi’nin %60, … Bakanlığı’nın %30, …Belediye Başkanlığı’nın %10 oranında kusurlarının bulunduğu belirlemesi ile hüküm kurulduğu, hükme esas bilirkişi raporunda emsal alınan Dairemizin 03/11/2020 tarih ve E:2020/2076, K:2020/10301 sayılı kararının, 2981 sayılı Af Yasası ile yapı kullanma izni alma hususları yönünden davaya konu taşınmaz ile aynı durumda bulunmayan farklı bir taşınmaza ilişkin olduğu (… pafta, … parsel … Sitesi…Blok … nolu bağımsız bölüm) anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu yapılara ilişkin … blok yönünden dosya kapsamındaki 25.04.2022 tarihli bilirkişi raporunun 3. sayfasında belirtilen aykırılıklar ,… Blok yönünden ise aynı yapıya ilişkin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı dosyası ile verilen kararın temyiz incelemesinin yapıldığı Dairemizin 23/11/2021 tarih ve E:2021/8350, K:2021/12880 sayılı kararındaki tespitler de dikkate alınarak) (Aynı parselde bulunan … Blokta bulunan bağımsız bölümlerin dava konusu olduğu başka bir davada, …. İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar Dairemizin 01/02/2022 tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanmış ve karar düzeltme istemi de Dairemizin 23/06/2022 tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedilmiştir.) tespit edilen ruhsat ve eki projelere aykırılıklar ile yapıya ilişkin düzenlenen Yapı Tatil Tutanağı ve yıkıma dair Encümen Kararları da dikkate alınmak suretiyle, hüküm birlikteliğini sağlamak adına, mümkün olması halinde aynı yapıya ilişkin, aksi takdirde benzer durumda olan (ruhsata aykırılığı sebebi ile hakkında yapı tatil tutanağı düzenlenmiş ve yıkıma yönelik encümen kararı alındığı halde yıkımı idare tarafından gerçekleştirilmemiş bulunan, 2981 sayılı Yasa kapsamında iskan ruhsatı bulunmayan) binalara ilişkin açılan davalardaki kusur oranlamaları da dikkate alınmak suretiyle, gerekli görülmesi halinde bu hususta ek rapor da alınarak hüküm kurulması gerekirken, farklı parselde yer alan ve davaya konu yapı ile benzer durumda bulunmayan yapıya ilişkin kusur oranlamasına dair tespitler bu dosya için de emsal kabul edilerek, maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden, kararda belirtilen kusur oranı ile hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Diğer yandan; dosyanın önceki aşamalarında alınan 05.02.2009 tarihli bilirkişi raporu ile temyize konu kararda esas alınan 25.04.2022 tarihli bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar tespit yılları farklı olsa da, hesap yöntemlerinde farklılıklar görüldüğü, enkaz bedeli farklı yöntemlerle hesaplandığından (enkaz bedelinin davacıların uhdesinde kalıp kalmadığı da belirlendikten sonra) raporlar arasındaki bu çelişkili durumun giderilmesi bakımından ve konuya ilişkin benzer dosyalardaki (özellikle enkaz bedeli hesabı yönünden) hesaplama yöntemleri de dikkate alınarak, maddi tazminat miktarının belirlenmesi için ek rapor alınması ya da gerekli görülürse oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınması gerekmektedir.
Öte yandan; davacıların uğradığı zararın tazminine karar verilmesi halinde; maddi ve manevi tazminata uygulanacak faiz başlangıcı hususunda taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak karar verileceği gibi (maddi tazminat yönünden davacının bağımsız bölümünün bulunduğu blokta ikamet etmeyi engelleyici durumun ortaya çıktığı tarihe göre, değer tespitinde esas alınan yılın davanın açılmasından sonraki bir tarih olması durumunda, faiz başlangıcı olarak tespite esas alınan yılın; değer tespitinde esas alınan yılın, davanın açılmasından önceki bir tarih olması durumunda ise faiz başlangıcı olarak -taleple bağlı kalınarak- dava tarihinin kabul edilmesi gerekmektedir) bozmaya uyularak yeniden yapılacak yargılama sonucunda yargılama giderleri hususunda da (yargılamanın önceki aşamaları da dikkate alınarak, tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmeyecek şekilde) yeniden karar verileceği tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan tarafların temyiz istemlerinin kısmen kabul, kısmen reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin temyize konu …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının … dışındaki davacılar açısından …blok yönünden verilen süre aşımı nedeniyle ret kararı bakımından ONANMASINA, diğer hususlar yönünden BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.