Danıştay Kararı 6. Daire 2022/810 E. 2023/1081 K. 25.01.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/810 E.  ,  2023/1081 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/810
Karar No : 2023/1081

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul ili, Çatalca ilçesi, … Mevkii, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde yer alan sayılı taşınmazın, İSKİ İçme Suyu Havzalarını Koruma Yönetmeliği hükümleri uyarınca, Terkos Gölü İçme Suyu Havzası Mutlak Mesafeli Koruma alanında kaldığı, taşınmazın kamulaştırılması amacıyla davalı idareye yapılan 18/11/2014 tarihli başvuruya cevap verilmediği, taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kullanılamadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 140.000,00-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 17/01/2017 tarih ve E:2016/5020, K:2017/274 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak “İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre, ‘işletme bandı’ ve ‘dere mutlak koruma alanı’ olarak belirlenen alanda kalan taşınmazların kamulaştırılacağı ve bu taşınmazların kamulaştırılması için kısıtlamanın üzerinden belirli bir süre geçmesi gerekliliğinin belirtilmemesi nedeniyle ‘dere işletme bandı’ veya ‘dere mutlak koruma alanı’ olarak belirlenen alanda yer alan taşınmazlar, kısıtlılık devam ederken devredilmiş ve üzerinden belirli bir süre geçmemiş olsa dahi ilgili idare tarafından kamulaştırmasının zorunlu olduğu” belirtilerek, “14/11/2014 tarihinde davacı tarafından satın alınan taşınmazın, Terkos Gölü içme suyu havzası mutlak koruma alanında kaldığı, davalı idare tarafından kamulaştırılması gerekirken kamulaştırılmasından kaçınılması sebebiyle mülkiyet hakkı kısıtlanan davacının oluşan maddi zararlarının davalı idare tarafından tazmin edilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın kabulü yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 25/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY(X):
Dosyanın incelenmesinden; davalı idare tarafından sunulan ve Mahkeme kayıtlarına 06/12/2021 tarihinde giren temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan arazilerden olduğu, 6292 sayılı Kanunun 6. maddesinin 12. fıkrasıyla getirilen “…içme ve kullanma suyu havzalarında maksimum su seviyesinden itibaren üç yüz metrelik bant içerisinde kalan yerler hak sahiplerine satılmaz…” düzenlemesi uyarınca, Terkos Gölü Havzası üç yüz metre mutlak koruma alanında kaldığı, bu nedenle de özel mülkiyete konu olamayacak arazilerden olduğu, anılan Kanun maddesiyle getirilen düzenlemeye rağmen dava konusu taşınmazın usulsüz şekilde satıldığı, satışın iptali için davalı idare tarafından İstanbul Valiliği Milli Emlak Müdürlüğüne yapılan talebin reddedildiği, bu ret işlemine karşı açılan davada … İdare Mahkemesi’nin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verildiği ve anılan kararın kesinleştiği ileri sürülmektedir.
Bu durumda, dava konusu taşınmazla ilgili hukuka aykırı satış nedeniyle kesinleşmiş Mahkeme hükmünün olduğu, bu durumda davalı idarenin tazminata konu hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, İdare Mahkemesi kararı üzerine davacı tarafından tapu iptali davasının açılabileceği, bakılmakta olan davada davalı idarenin kusurundan doğan herhangi bir tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen zarar nedeniyle talep edilen tazminat isteminin tapu iptali için açılacak davada talep edilebileceği göz önüne alındığında, hukuksuz tescille mülkiyeti kazanılmış olan dava konusu taşınmazın kamulaştırılmamasında davalı idarenin sorumluluğunun bulunmadığı düşüncesiyle, Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyorum.