Danıştay Kararı 6. Daire 2022/7912 E. 2023/3582 K. 10.04.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/7912 E.  ,  2023/3582 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/7912
Karar No : 2023/3582

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … Kuleleri İnşaat Sanayi ve Tic. AŞ
2- … Gayrinmenkul İnşaat AŞ
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilen yapılara ilişkin … tarihli … , … , … sayılı yapı ruhsatlarının iptali yolundaki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarih ve E… sayılı işlemi ile … tarih ve … sayılı yapı tatil zaptının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince kesin olarak verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca verilen isteminin reddine dair anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:… , K:… , Temyiz No:… sayılı kararının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:… , K:… , Temyiz No:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 10/04/2023 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)KARŞI OY :
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46′. maddesinin 1. fıkrasının f bendinde; İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar hakkında bölge idare mahkemelerince verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlığın temyize açık olup olmadığının belirlenebilmesi için 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen “parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar” ibaresinden ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Mahkemeye erişme hakkının yasal birtakım şartlara tabi tutulması kabul edilebilir olsa da, mahkemelerin, usûl kurallarını, uyuşmazlığın esasında var olan hakkı ihlâl edecek kadar katı ve bu kuralları ortadan kaldıracak kadar da geniş yorumlamaktan kaçınmaları gerekir. (AİHM Kararı, Walchli/Fransa, B. No. 35787/03, § 29).
Bu itibarla, mahkemeye erişme hakkı, temyiz yoluna başvurma hakkını da kapsadığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanununun temyize tâbi davaları düzenleyen 46. maddesinin temyiz yoluna başvuru hakkını daraltan şekilde katı yorumlanmaması gerekir.
İmar mevzuatı uyarınca imar planı yapılması ile kadastro parsellerinin imar parseli olmayacağı kadastral parselin imar parseli vasfını kazanması için imar uygulaması yapılmasının gerekli olduğu açıktır. İmar uygulamaları parselasyon ve ifraz-tevhit olarak sıralanabilir.
Bu çerçevede, imar uygulamalarının (parselasyon, tevhit, ifraz, ruhsat vb.) amacı düzenleyici işlem olan uygulama imar planının uygulanmasının (hayata geçirilmesinin) araçlarından birini oluşturmaktadır.
Parselasyon işleminin amacı da imar planı, plan raporu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre, imar adasının biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanılma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmaktır.
Kanun metni incelendiğinde; kanun koyucu tarafından “parselasyondan kaynaklanan davalar” şeklinde değilde “parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar” şeklinde hüküm getirilip, temyize tabi davalar için daha geniş bir aralık bırakıldığı, anılan kısımdan yola çıkarak yapı yapmaya elverişli imar parselleri oluşturmak amacıyla imar mevzatında yer alan diğer uygulama işlemlerinin de temyize tabi olduğu, hükmü sadece parselasyon işlemi ile sınırlandırmanın mahkemeye erişim hakkını engelleyeceği gibi plan ve parselasyon hakkında yapılacak üç aşamalı yargılamanın buna dayalı olarak tesis edilen uygulama işlemine etkisinin de ortadan kalkacağı açıktır.
Öte yandan, Anayasa’nın “Yargı yolu” başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen; “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmü ise, “Hukuk Devleti” ilkesinin gereklerinden biri olan yargısal denetimin en üst normatif dayanağını oluşturmaktadır. Bu kuralın, yargı kararlarının uygulanmaması halinde anlamını yitireceği ve dolayısıyla “Hukuk Devleti” ilkesinden uzaklaşılacağı da açıktır.
Dosyanın incelenmesinden,
– Uyuşmazlık konusu alanda dava konusu yapı ruhsatının dayanağı olan Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli,… sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… , K:… sayılı kararıyla imar planlarının iptaline karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı karar ile ret edildiği, bu kararın da Danıştay Altıncı Dairesinin 19/01/2021 tarihli, E:2019/16420, K:2021/24 sayılı kararıyla onandığı,
– Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından, söz konusu yargı kararının gereklerinin yerine getirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Yapı Denetim ve Ruhsat Şube Müdürlüğünün … tarihLİ, E… sayılı işleminin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, Mahkemenin … tarih ve K… sayılı kararı ile anılan işlemin iptaline karar verildiği, bunun üzerine mahkeme kararının uygulanması kapsamında dava konusu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarihli E… sayılı işlemi ile … tarihli … ,… , … sayılı yapı ruhsatlarının iptal edilerek … tarihli … sayılı yapı tatil zaptının düzenlendiği bunun üzerine görülmekte olan davanın açıldığı,
-Ayrıca … İdare Mahkemesinin … tarih ve E… , K… sayılı iptal kararının … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile kaldırılarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmaza yönelik imar planlarının yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine, bu yargı kararının ne şekilde uygulanacağı hususu bu uyuşmazlığın temelini oluşturmaktadır.
Esasen bir bütünün nihai aşamasını oluşturan ve ilk aşama olan imar planı ayrı dava konusu edilerek temyiz incelemesine tabi olan uyuşmazlıkta sonuç doğurucu nitelikteki yapı ruhsatı işleminin temyiz incelemesine konu edilemeyeceğini kabul etmek, yargılama sürecinin etkisiz kalması veya yargı kararlarının uygulanamaması sonucunu da yaratabilir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair karara karşı davalı idarece yapılan temyiz başvurusu hakkında yargı kararının gerekleri ve hukuk devleti ilkesi gereğince inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği oyu ile temyiz başvurusunun incelenmesizin reddine hükmeden Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesinin kararının onanmasına ilişkin Dairemizin kararına katılmıyorum.