Danıştay Kararı 6. Daire 2022/7893 E. 2023/1452 K. 15.02.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/7893 E.  ,  2023/1452 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/7893
Karar No : 2023/1452

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : … Mirasçıları:
1-… 2- …
3-… 4- …
5-…
II- …
III- …
IV- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 02/06/2022 tarih ve E:2021/8261, K:2022/6643 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir İli, Tire İlçesi, … Mahalle, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında “ilkokul alanı” olarak ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ileri sürülerek taşınmaz bedelinin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın kabulü ile 126.360,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 21.07.2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 31/10/2016 tarih ve E:2016/296, K:2016/6278 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 17/10/2018 tarih ve E:2018/5976, K:2018/8029 sayılı kararıyla yeniden bozulması üzerine, bozma kararına uyularak İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde davacının maliki olduğu taşınmazın bir kısmında, Tire Belediye Başkanlığınca spor alanı yapılmak suretiyle fiilen kullanıldığı hususunun tespit edildiğinin görüldüğü, diğer yandan … İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararı ile uyuşmazlık konusu parselin … ve … nolu parsele ayrılmasına ilişkin işlemlerin iptaline karar verildiği, bu suretle taşınmazın yeniden tek parsel halini aldığı, dolayısıyla spor alanı yapılmak suretiyle anılan taşınmazın gerek fiili olarak, gerekse hukuken el atılan kısımları yönünden davalının sorumluluğunun ve tazminat yükümlülüğünün belirlenmesinin ancak parselin bir bütün halinde ele alınması ile mümkün olacağı anlaşıldığından; taşınmaz bakımından el atmadan doğan zararın tazminine yönelik davanın görüm ve çözümünün haksız fiile ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-a hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Davacıların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule aykırı bulunmuş ve kararın bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 02/06/2022 tarih ve E:2021/8261, K:2022/6643 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmir İli, Tire İlçesi, … Mahalle, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında “ilkokul alanı” olarak ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ileri sürülerek taşınmaz bedelinin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinin 1. fıkrasına; 26/11/2022 tarih ve 32025 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3. maddesiyle eklenen cümle ile uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde ilgili idarelerce imar programlarının veya imar uygulamalarının yapılmaması ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazların kamulaştırılmaması veya her hâlde mülkiyet hakkının kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davaların adli yargıda görüleceği düzenlenmiş olup söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra adli yargı yerleri görevli olduğundan, idari yargı mercilerinde görülmekte olan davaların anılan Kanun hükmü gereğince görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; davanın açıldığı tarihte görevli bulunan mahkemenin sonradan çıkan yasa ile görevsiz hale gelmesi üzerine verilecek görevsizlik kararlarında taraflara vekalet ücreti yükletilmesine hukuken olanak bulunmadığı, ayrıca görevsizlik kararı verilinceye kadar taraflarca yapılmış olan yargılama giderlerinin ise usule ilişkin mevzuat ve uyuşmazlık konusuyla ilgili yerleşik içtihatlar çerçevesinde, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu dikkate alınarak takdir edileceği tabiidir.
Nitekim, Dairemizin konuyla ilgili 30/11/2022 tarihli, E:2021/7461, K:2022/10466 sayılı kararında bu hususlar ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir.
Bu durumda dava konusu işlemin dayanağı kalmadığı anlaşıldığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın görev yönünden reddine ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 15/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Dairemizin 30/11/2022 tarihli, E:2021/7461, K:2022/10466 sayılı kararında yer alan gerekçelerle karara katılmıyorum.