Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/7779 E. , 2022/11235 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/7779
Karar No : 2022/11235
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
3- … 4- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 sayılı Kanunun 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında; idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, altıncı fıkrasında; bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, 2577 sayılı Kanuna 4577 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle eklenen Geçici 4. maddesinde; bu Kanun’un 45. maddesinin değişik birinci fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihaî kararlardan, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararların, Danıştayda temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanuna 6545 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin birinci fıkrasında; ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun’un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş, Geçici 8. maddenin gerekçesinde ise, Resmî Gazete’de ilân tarihinden önce idare ve vergi mahkemelerince verilip ilân tarihinden önce ya da sonra kanun yollarına müracaat edilen ve bozulmak suretiyle idare ve vergi mahkemelerine gönderilen dosyalar hakkında da ilk kararın verildiği tarihte uygulanan kanun yoluna ilişkin hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiştir.
07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar” ile bölge idare mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları ilân edilmiştir.
Yukarıda yer alan düzenlemelerden; ivedi yargılama usulüne tâbi olan işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20/07/2016 tarihinden önce verilen (ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıklarla ilgili bulunanlar hariç olmak üzere) kararlar için kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yoluna ilişkin hükümlerin uygulamasına devam edileceği, 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak bölge idare mahkemelerinin göreve başladığı tarihten önce idare ve vergi mahkemelerince verilmiş olup temyiz incelemesi sonucunda bozularak idare ve vergi mahkemelerine gönderilen dosyalar hakkında mahkemelerce bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararların ilk kararın verildiği tarihte uygulanan temyiz kanun yoluna tâbi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başladıkları tarih olan 20/07/2016 tarihinden önce idare veya vergi mahkemelerince verilmiş olan kararların bozularak mahkemelere gönderilmesi üzerine mahkemelerce verilecek kararlar ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına tâbi olduğundan … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın istinaf değil Danıştay temyiz incelemesine tâbi tutulabileceği açıktır.
Bu itibarla, istinaf başvurusu incelenmeyerek İdare Mahkemesince verilen kararın temyiz yoluna tâbi olduğu değerlendirilmek suretiyle dosyanın Danıştaya gönderilmesi gerekmekte iken, temyiz başvurusu olarak kabul edilmesi gereken dilekçelerin istinaf başvurusu olarak incelenmesi suretiyle istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi İdarî Dava Dairesi kararında usule uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüne dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın KALDIRILMASINA karar verilerek, İdare Mahkemesi kararının temyiz incelemesine geçilmiştir.
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz incelemesine gelince;
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinin 1. fıkrasına; 26/11/2022 tarih ve 32025 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3. maddesiyle eklenen cümle ile uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde ilgili idarelerce imar programlarının veya imar uygulamalarının yapılmaması ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazların kamulaştırılmaması veya her hâlde mülkiyet hakkının kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davaların adli yargıda görüleceği düzenlenmiş olup söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra adli yargı yerleri görevli olduğundan, idari yargı mercilerinde görülmekte olan davaların anılan Kanun hükmü gereğince görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; davanın açıldığı tarihte görevli bulunan mahkemenin sonradan çıkan yasa ile görevsiz hale gelmesi üzerine verilecek görevsizlik kararlarında taraflara vekalet ücreti yükletilmesine hukuken olanak bulunmadığı, ayrıca görevsizlik kararı verilinceye kadar taraflarca yapılmış olan yargılama giderlerinin ise usule ilişkin mevzuat ve uyuşmazlık konusuyla ilgili yerleşik içtihatlar çerçevesinde, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu dikkate alınarak takdir edileceği tabiidir.
Nitekim, Dairemizin konuyla ilgili 30/11/2022 tarihli, E:2021/7461, K:2022/10466 sayılı kararında bu hususlar ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının KALDIRILMASINA, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz edilen kısmının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalılardan Seyhan Belediye Başkanlığına iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2022 tarihinde, usulde ve esasta oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Dairemizin 30/11/2022 tarihli, E:2021/7461, K:2022/10466 sayılı kararında yer alan gerekçelerle karara katılmıyoruz.