Danıştay Kararı 6. Daire 2022/6831 E. 2022/12255 K. 28.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/6831 E.  ,  2022/12255 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/6831
Karar No : 2022/12255

DAVACI : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ :Av. …

DAVANIN ÖZETİ : Zonguldak İli, Ereğli İlçesi sınırları içerisinde ve kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde Mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 2001 ve 2006 yıllarında onaylanan Ereğli (Karadeniz) Dolgu Alanı ve Ereğli (Karadeniz) İlave Dolgu Alanı imar planlarını değiştiren ve davalı Bakanlık tarafından hazırlanarak 16.05.2022 ve 20/07/2022 tarihinde askıya çıkarılan “park ve ibadet alanı” alanı amaçlı 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile, dava konusu imar planı değişikliğinin dayanağını da oluşturan 24 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle, Yönetmeliğin 4. maddesinde düzenlenen “sosyal ve teknik altyapı tesisleri” tanımı içerisine eklenen “ibadet yeri” kavramının iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinin 6. fıkrası uyarınca işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2575 sayılı Danıştay Kanununun “İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar” başlıklı 24. maddesinde: ” 1. Danıştay ilk derece mahkemesi olarak:
a) Cumhurbaşkanı kararlarına,
b) Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere,
c) Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,
d) Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere,
e) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere,
f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine,
Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.
2. Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar.” hükmü yer almıştır.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasında; idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki iptal ve tam yargı davaları ile idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakacağı, hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği, 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 14. maddesinin 3. fıkrasında; dilekçelerin Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3 ve 5’inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği hüküm altına alınmış, aynı maddenin 6. fıkrasında; anılan hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15 nci madde hükmü uygulanacağı belirtilmiş, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde; dilekçelerde 14’üncü maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5’inci maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği, aynı maddenin 5. fıkrasında; 1’inci fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği, hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 34. maddesinde; İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkemenin taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesi olduğu düzenlediğinden, imar planlarına karşı açılan davanın taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, Zonguldak İli, Ereğli İlçesi sınırları içerisinde ve kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde Mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 2001 ve 2006 yıllarında onaylanan Ereğli (Karadeniz) Dolgu Alanı ve Ereğli (Karadeniz) İlave Dolgu Alanı imar planlarını değiştiren ve davalı Bakanlık tarafından hazırlanarak 16.05.2022 ve 20/07/2022 tarihinde askıya çıkarılan “park ve ibadet alanı” alanı amaçlı 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile 24 Ekim 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle, Yönetmeliğin 4. maddesinde düzenlenen “sosyal ve teknik altyapı tesisleri” tanımı içerisine eklenen “ibadet yeri” kavramının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’e ilişkin uyuşmazlığın Danıştay Altıncı Dairesinde, imar planlarına ilişkin uyuşmazlığın ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 34. maddesine göre taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden, ayrı yargı yerlerince değerlendirilerek sonuçlandırılması gereken söz konusu işlemlere karşı aynı dilekçeyle dava açılmasına olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi hükmüne uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde, davacı tarafından ayrı ayrı ve usulüne uygun dava açılmak üzere reddine,
2. Aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına,
3. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Artan posta ücreti avansı ile kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının davacıya iade edilmesine, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.