Danıştay Kararı 6. Daire 2022/6453 E. 2023/2523 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/6453 E.  ,  2023/2523 K.
T.C.

D A N I Ş T A Y

ALTINCI DAİRE

Esas No : 2022/6453

Karar No : 2023/2523

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … Mimarlar Odası (… Şubesi)

VEKİLİ : Av. …

2- … Şehir Plancıları Odası (… Şubesi)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL : … Eğitim Kurumları A.Ş.

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsel sayılı taşınmazın spor alanı olan işlevinin kısmen özel eğitim alanına, kısmen park ve yeşil alana çevrilmesine ilişkin İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının kabulüne, anılan kararın kaldırılmasına, davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlık konusu … ada, … parsel sayılı taşınmaz 18.09.1986 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında E:… yapılaşma koşulunda sosyal-spor alanı kullanımında kalmakta iken, bölgede bütüncül olarak yapılan ve 27.03.2019 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ile taşınmaza spor alanı işlevi getirilmiştir.

Öncesinde … Konut Gayrimenkul A.Ş.’nin mülkiyetinde olan taşınmazın, 11.05.2016 tarihinde davalı yanında müdahil tarafından satın alınması sonrasında, işlevinin özel eğitim alanına çevrilmesine ilişkin plan değişikliği yapılması istemiyle taşınmazın yeni maliki tarafından davalı idareye yapılan başvuru doğrultusunda İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile taşınmazın işlevi kısmen özel eğitim alanına, kısmen park ve yeşil alana çevrilmiştir.

Dava konusu plan değişikliğinin gerekçesine ilişkin olarak plan açıklama raporunda; eğitim alanlarında nicelikten ziyade nitelik sorunu yaşandığı, özel eğitim tesislerinin birçok devlet okulundan daha iyi eğitim verdiği ve daha iyi olanaklar sağladığı, özel okulların eğitim sistemine ve devlete çok yönlü katkı sağladığı ve eğitim kalitesinin artırılmasında önemli rol üstlendiği, Türkiye’de özel okullarda okuyan öğrenci oranının, Avrupa, Amerika, Ortadoğu ve Doğu Bloku ülkelerinin ortalamasının çok gerisinde kaldığı, öğrencilerin ve velilerin giderek daha çok tercih ettiği özel okullarda başarı oranının yükseldiği, spor alanı işlevinde olan ve ilgili yatırımcı kuruluşça bugüne kadar kamulaştırılmayan taşınmazın, ülke geleceğine yatırım yapmak amacıyla özel eğitim alanına çevrildiği şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.

Buna karşılık, dava konusu plan değişikliğinden yaklaşık 1 yıl önce, gerekli etüt, analiz, sentez çalışmaları ile kurum görüşlerinden elde edilen verilere dayanılarak bütüncül şekilde hazırlanan 2019 yılı onaylı 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ile taşınmaza getirilen spor alanı işlevinin hangi yönlerden ihtiyaca cevap veremez hale geldiği, söz konusu işlevin özel eğitim alanına çevrilmesine yönelik yapılan gereklilik analizleri, ulaşım, erişilebilirlik ve mekanın etkin kullanılması gibi değerlendirmelerin yer almadığı, sadece özel eğitim tesislerinin faydalarına ilişkin genel nitelikte açıklamaların yapıldığı plan raporunun, mevzuatın aradığı koşulları sağlamadığı, taşınmaz malikinin talebi dışında plan değişikliğinin teknik ve nesnel gerekçelerinin belirsiz olduğu sonucuna varılmaktadır.

Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 12. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; “açık semt spor alanı, kreş, anaokulu ve ilkokul fonksiyonları takriben 500 metre, ortaokullar takriben 1.000 metre, liseler takriben 2.500 metre mesafe dikkate alınarak, yaya olarak ulaşılması gereken hizmet etki alanında planlanabilir.” düzenlemesi çerçevesinde, bölgede mevcut ve planlı olan spor alanları ile eğitim alanlarının büyüklüğüne, konumuna, taşınmaza mesafesine, bölgede yürürlükte olan 2019 yılı onaylı 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun projeksiyon nüfusuna göre eğitim ve spor alanlarının asgari standarda uygunluğuna dair plan raporunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediği gibi dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda ve Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında da bu yönlerden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.

Öte yandan, önceki nazım imar planı revizyonunda uyuşmazlık konusu taşınmaza “spor alanı” işlevi getirilirken, taşınmazın güneyinde kalan alanların da sahil şeridine kadar kuşak halinde park alanı işlevine ayrılarak yapılaşmaya kapatılmasına ve dava konusu plan değişikliği ile taşınmazın yapılaşmaya konu edilmesine karşılık, plana esas onaylı jeolojik etüt raporu sonuçlarına dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Bu hususta yargısal denetim yapılmadan eksik incelemeye dayalı şekilde davanın reddi yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.

Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 7. fıkrasında, yoğunluk artıran veya kentsel ulaşım sistemini etkileyen imar plan değişikliklerinde, kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ayrıca kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporunun, analizinin hazırlanacağı kuralına yer verilmiştir. Dava konusu plan değişikliği ile taşınmaza getirilen özel eğitim alanı işlevi, ulaşım sistemine etki eden ve kullanıcı yoğunluğunu önceki plana göre artıran nitelikte bir işlev türü olmasına karşılık, bölgede mevcut taşıt yollarının kapasitesine, alanda oluşacak ilave trafik yüküne ve otopark alanı ihtiyacına yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığı anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliğinde bu yönüyle de imar mevzuatına uyarlık bulunmamaktadır.

Diğer taraftan dava konusu işlemin onaylandığı tarihten önce 20.02.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Kanunla 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Ek-8. maddesinin 2. fıkrasında, parsel bazında; nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran imar planı değişiklikleri yapılamayacağı düzenlendiğinden, yapı yoğunluğunun parsel bazında artırılmasına yönelik dava konusu plan değişikliğinin İmar Kanunun ilgili maddesine aykırı olduğu açıktır.

Bu tespit ve açıklamalar doğrultusunda, temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 09/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.