Danıştay Kararı 6. Daire 2022/635 E. 2023/61 K. 10.01.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/635 E.  ,  2023/61 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/635
Karar No : 2023/61

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av, …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, …Mahallesi, …parsel sayılı taşınmazın önünden geçen 7 metre yol genişliğinin 10 metreye çıkarılmasına ilişkin 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının yol alanına yönelik kısmının iptal edilerek önceki haline döndürülmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarihli ve …sayılı Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 14.06.2014 tarihli ve 29030 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin ‘Planların sunulması’ başlıklı 31. maddesinde plan değişikliği talebinin nasıl olması gerektiğinin ayrıntıları ile belirtildiği, ancak davacı tarafından yapılan başvuruda müellif tarafından hazırlanan bir plan teklifi, plan paftası, plan notları, plan raporu bulunmadığı ve tüm maliklerin birlikte talepte bulunmadığının anlaşılmadığı, sadece bir dilekçe ile yapılan plan değişikliği talebinin karar mercilerine sunulamayacağı, tüm maliklerin onayı ile yetkili kişi tarafından hazırlanan ve raporu da bulunan pafta ile birlikte ilgili idareye başvuru yapılması halinde değişiklik teklifinin karar mercilerince değerlendirilebileceği gerekçesiyle mevzuata uygun yapılmayan plan teklifi talebinin reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen kararda; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun, “Planların Hazırlanması ve Yürürlüğe Konulması” başlıklı 8.maddesinin (b) bendi uyarınca imar planı, imar planı revizyonu ve imar planı değişlikliklerini onaylama yetkisi belediye meclisine ait olduğu, belediyelere yapılan imar planı değişikliği tekliflerinin karara bağlanmak üzere belediye meclisine sunulması gerektiği, bu durumda davacının plan değişikliği istemiyle yaptığı başvurunun belediye meclisine sunularak bir karar verilmesi gerekirken, teklifin belediye meclisine sunulmaksızın imar ve şehircilik müdürlüğünce reddedilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu taşınmazın, 1981 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında 4 kat yapılaşma koşullu konut alanı ve 7 metre yol alanı olarak planlandığı, 2009 tarihli 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planında binanın kat yüksekliğinin 1 kat arttırıldığı artan nüfus ve ve yapılaşmanın getirdiği yol ihtiyacı da değişeceğinden yol genişliğinin 7 metreden 10 metreye çıkarıldığı, bu plan değişikliğinin sadece dava konusu parsele ilişkin bir değişliklik olmadığı, Bahçelievler ilçesinin Kocasinan mahallesinin tamamını kapsadığı, ayrıca davacının kendisini vekille temsil ettirmediği halde Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin uygun olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taşınmazının eski durumuna dönüştürülmesi gerektiği, bu işlemin de belediye meclisince yerine getirilmesi gerektiği, 7 metrelik yolun 10 metreye çıkarılarak parselinin küçültüldüğü, 10 metrelik yolun 1997 tarihinden itibaren bulunduğu, bu nedenle uzun zamandır hak kaybına ugradığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin vekalet ücretine ilişkin kısmının kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Davacının hissedarı olduğu …parsel sayılı taşınmaz, 02.12.1981 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında 4 katlı konut alanı ve 7 metre yol alanı, 21.06.2009 tarihli 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planında 5 katlı konut alanı ve 10 metre yol alanı olarak planlanmıştır. Davacı tarafından 14.07.2020 tarihli dilekçe ile taşınmazının 10 metrelik yola kaydırılarak örtülü kamulaştırma yoluna gidildiği bu nedenle önceki durumuna dönüştürülmesi istemiyle yaptığı başvuru, …tarihli ve …sayılı Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 71. maddesinde, dava ehliyeti bulunan herkesin, davasını kendisi veya tayin ettiği vekil aracılığıyla açabileceği ve takip edebileceği hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, yargılama giderleri ile ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde ise, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğu hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Esasa ilişkin temyiz istemi yönünden;
Bölge İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın işin esası yönünden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vekalet ücretine ilişkin temyiz istemi yönünden;
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca, avukatlık ücretine hükmedilebilmesi, davada haklı çıkan tarafın vekil aracılığıyla temsil edilmiş olmasına bağlıdır.
Uyuşmazlıkta; davacının yargılama sürecinde avukat aracılığıyla temsil edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi kararının davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin temyize konu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin vekalet ücretine ilişkin kısmının kabulüne, esas yönünden reddine,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının iptale ilişkin kısmının ONANMASINA, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 10/01/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.