Danıştay Kararı 6. Daire 2022/5983 E. 2022/11684 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/5983 E.  ,  2022/11684 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/5983
Karar No : 2022/11684

TEMYİZ EDENLER:1- (DAVALI) … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ: …, Hukuk Müşaviri

2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Köy Muhtarlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: Kırklareli İli, Merkez İlçesi, … mevkiinde … Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan … Nolu Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi Kapasite Artırımı projesine ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 20/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. maddesinde, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmü; 268. maddesinin son fıkrasında “…Kanunların görüş bildirmekle yükümlü kıldığı kişi ve kuruluşlara görevlendirildikleri konularda bilirkişi olarak öncelikle başvurulur. Ancak kamu görevlilerine, bağlı bulundukları kurumlarla ilgili dava ve işlerde, bilirkişi olarak görev verilemez.” hükmü yer almış, 279. maddesinin 2. fıkrasında, bilirkişi raporunda, … gözlem ve inceleme konusu yapılan maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçlarla, bilirkişiler arasında görüş ayrılığı varsa, bunun sebebinin … bulunması gerektiği, azınlıkta kalan bilirkişinin, oy ve görüşünü ayrı bir rapor hâlinde de mahkemeye sunabileceği belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uyarınca; mahkemenin birden çok bilirkişi görevlendirmesi halinde, bilirkişilerin konuyu birlikte müzakere ederek değerlendirmeleri ve görüşlerine başvurulan konuda ortak bir sonuç bildirmeleri, Mahkemeye ortak yazılmış tek bir rapor sunması gerekmektedir. Çoğunluğun görüşüne katılmayan bilirkişinin kendi muhalif görüşünü yazması mümkün ise de, bu durum, ayrı ayrı rapor hazırlanmasının mümkün olduğu anlamına gelmeyip, çoğunluk görüşüne katılmayan bilirkişiye özgüdür.
Kırklareli İli, Merkez İlçesi, … mevkiinde … Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan … Nolu Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi Kapasite Artırımı projesine ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 26/05/2021 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının iptali istemiyle açılan davada, temyiz edenlerin iddiaları da dikkate alınarak, bilirkişilerin uzmanlıklarına başvurulan konuyu birlikte tartışarak, ortak bir sonuç bildirmeleri gerekirken, ortak bir değerlendirme yapılmaksızın hazırlanan raporun Mahkeme tarafından hükme esas alınarak karar verildiği görülmektedir.
Bu itibarla, uyuşmazlığın tereddüte mahal vermeyecek şekilde çözümlenebilmesi amacıyla, temyiz dilekçelerindeki iddialar dikkate alınarak, sürecin mevzuata uygun bir şekilde işletilip işletilmediği, yürütülmesi istenilen faaliyetin; alanın niteliği, orman alanları, tarım alanları, flora ve faunaya etkisi, hidrolojik ve hidrolik taşkın risk analizlerinin çevreye uygunluğu, meteorolojik verilerin tespiti, Proje Tanıtım Dosyasının yeterliliği ve raporda yer alan belirlemelerin çevreye ve ekolojik dengeye etkisinin tespiti amacıyla ortak bir değerlendirme yapılmak suretiyle ek bilirkişi raporu alınarak ya da gerekirse üniversitelerden seçilecek bilirkişilere yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen nedenlerle hükme esas alınabilecek nitelikte görülmeyen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.