Danıştay Kararı 6. Daire 2022/5303 E. 2023/4484 K. 08.05.2023 T.

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/5303 E.  ,  2023/4484 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/5303
Karar No : 2023/4484

TEMYİZ EDENLER:
I- (DAVALI) … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ: Av. …

II- (DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER)
1- … A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

2- … Müh. Müş. A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

3- … Elektrik Üretim San. Tic. A.Ş.
4- … Enerji San. Tic. A.Ş.
VEKİLLERİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Derneği
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: Kahramanmaraş İli, Afşin İlçesi sınırları dahilinde yapılması planlanan “Afşin C Termik Santrali (1.800 MWe/1836 MWm/4.401,84 MWt) Açık Kömür İşletmesi ve Düzenli Depolama Alanı Projesi” hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen 27/03/2020 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Mahkeme kararının, karşı oyda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 08/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Bakılan dava, Kahramanmaraş İli, Afşin İlçesi sınırları dahilinde yapılması planlanan “Afşin C Termik Santrali (1.800 MWe/1836 MWm/4.401,84 MWt) Açık Kömür İşletmesi ve Düzenli Depolama Alanı Projesi” hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen 27/03/2020 tarihli “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince hükme esas alınan 09/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun 22. sayfasında, “… planlanan faaliyetlerin içerisinde susuzlaştırmanın yer alması, yeraltı sularının çekilmesi ve bu durumdan Ceyhan Nehri’nin kaynaklarının bulunduğu Yukarı Ceyhan Havzası’nın etkilenecek olması karşısında bu tür faaliyetlere onay verilmesi, bilimsel veriler ve akılsal yaklaşımlar doğrultusunda doğru olmayacaktır.” tespitine yer verilmiştir.
Mahkemenin … tarihli, E:… sayılı ara kararıyla, dava konusu projenin çevre üzerinde sebep olabileceği olumsuz etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınması planlanan önlemlerin yeterliliği hususunun, jeoloji bilimi yönünden daha ayrıntılı şekilde incelenerek bu hususta ek rapor alınmasına karar verilmiş; … tarihli, E:… sayılı ara kararıyla ise, UYAP üzerinden yapılan araştırma sonucunda bilirkişi heyetinde jeoloji uzmanı olarak yer alan Prof. Dr. …’ın 20/12/2021 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığı, bilirkişi heyeti tarafından Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, jeoloji alanıyla ilgili olarak dava dosyasının sonucunu etkileyebilecek nitelikte bir eksikliğin mevcut olmadığı, tarafların, jeoloji alanıyla ilgili olarak bilirkişi raporunda yer verilen tespitler dışında araştırılmasını talep ettikleri özel bir konunun bulunmadığından bahisle, dava sürecinin daha fazla uzamasının önüne geçilmesi amacıyla ek rapor isteminden vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Temyize konu Mahkeme kararında ise, söz konusu tespite ilişkin olarak davalı idareyle müdahil tarafından yapılan itirazların yerinde olmadığı belirtildikten sonra “… ancak bilirkişi raporunda, yapılacak susuzlaştırma faaliyetlerinin ve dava konusu proje için kullanılacak suyun yöredeki su kaynakları açısından ciddi bir tehlike arz ettiği hususunda, verilere dayalı somut bir tespit yapılamamış olması nedeniyle, bu faaliyetlerden Yukarı Ceyhan Havzasının etkileneceği yönündeki soyut tespitin Mahkeme kararına esas teşkil edecek nitelikte bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” denilmek suretiyle, anılan hususa iptal gerekçeleri arasında yer verilmemiştir.
İdare Mahkemesince, anılan tespitin verilere dayalı somut bir tespit niteliği taşımaması nedeniyle hükme esas alınmadığı, öte yandan, bilirkişi heyetinde yer alan ancak yargılama aşamasında vefat eden jeoloji mühendisi bilirkişi yerine bir başka jeoloji mühendisi atanarak, raporda yeterli derecede detaylandırılmadığı düşünülen hususlarda yeni bir rapor alınmasının önünde yasal bir engel bulunmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, konusunda uzman bir başka jeoloji mühendisi atanarak, gerekirse alanda sadece bu bilirkişiyle yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, jeoloji mühendisliği yönünden ayrı bir rapor alındıktan sonra, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği düşünüldüğünden, Mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, kararın onanması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.